Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Finale

monomyth (65)in #tr • 7 years ago

Hi dear Steemians, this is a first Turkish novel special to Steemit! It's a fantasy and sci-fi novel and I will share daily. I hope you guys support me with your comments and ideas. Steemit have great opurtunuties and I want to start something in Turkish community. I hope one day I will finish this novel in here and I will publish it. So, if you ready let's start!

Badges
Name	Sınırsız / Unlimited
Category	Fantasy, Sci-Fi

Previously in Sınırsız :

Final bölümüne geldik artık. Bu postun sonunda, Steemit'in ilk Türkçe roman projesi bitmiş olacak. Tarz olarak farklı bir şeyler denemeye çalıştım ama sonuçta amatörce bir şeyler karalıyorum burada. Umarım okuyanlar, takip edenler beğenmiştir ve gelecekte okuyacak olanlarda beğenirler. Yaklaşık 2 ay boyunca haftada ortalama 5 gün boyunca günlük paylaştığım bu roman projesini en başından beri takip eden, upvote ve yorumları ile destek olan, fikirleri ile gelişmesine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Benim için büyük ve anlamlı bir projeydi. O yüzden hepinize teşekkür ederim :)

İyilik ve kötülük zamanın katmanlarına yayılmış olan bir antik döngüydü. Biz insanlarda bu döngünün bir parçasıydık. Gogmar bunu biliyordu, uzun zaman önce öğrenmişti. Zor olan yollardan, acı tarafından eğitilerek öğrenmişti. Her insan kendisini iyi birisi olarak görürdü bu hayatta. Asiller, krallar, lordlar, savaşçılar, katiller, köylüler ve bilginler. Asla hür iradesi ile kötülük yapmadığını iddia eder neticede kimse karanlık bir yanı olduğunu kabullenmek istemez kimse. Oysa karanlık biz henüz doğmamışken, bir zamanlar içinde hüküm sürdüğümüz o küçük etten oda da nüfuz etmeye başlar ruhumuza. Böyle derdi Gogmar’ın babası.

source

“Çoğumuz farkında değil ama biz karanlıktan geliyoruz, kutsal mabedimiz olan o rahim karanlık bir odadan fazlası değil. İroniktir ki doğduktan sonra bir çok kişi karanlıktan korkar.” derdi Gogmar’ın başını okşayıp. Çocuktu o zaman, sonra büyüdü kendi çocukları oldu. Sonra onlarda büyüdü ama çocukları olmadan öldüler. Gogmar yaşadı. Oysa ölmek isterdi çocukları için. Gogmar yaşayıp daha da bilgeleşti. Hayatı ve karanlığı düşündü, düşündükçe anladı. Renkler mi cazip gelir yoksa ışık mı bilinmezdi ama insanoğlu henüz yürümeyi öğrenmeden içindeki karanlığı hafızasından silmeyi öğrenirdi. Doğum anımızda gözümüze saplanan o ilk ışık demeti bu görevi layığı ile yerine getirir. Geçmişimiz, geçsin istediklerimiz bir çırpıda siliniverir berrak zihnimizden.

Bizler tüm bu unuttuklarımızla yaşamaya devam ederken unutulmuşluk hissi de bizimle birlikte içimizde büyümeye başlardı. Bir çok kralı yok eden de var edende buydu aslında. Hatırlanma arzusu. Oysa bu herkesin içinde vardı, hepimizin her hamlesi, her hayali aynı şey içindi. Hatırlanmak. Yaptığımız iyilikler ve kötülükler de bunun içindi. Kral Zhaar’da bunu istiyordu. Hatırlanmak. Hem de sonsuza dek. Oysa hatırlanma arzusunun hatırlama arzusundan doğduğunu hatırlamıyor oluşumuz bizi sayısız iç buhrandan geçirip yaradılıştan beri türümüzün zihnini kemiren o antik soruya yöneltirdi. Neden? Ve nedensizlik yükünün altında ezilen insan hep kendini kötülüğün kıyısında bulurdu, savaştığı canavarlara dönüşürdü. Çünkü sorular çok cevaplar azdı bu dünyada. Ve insan aceleci bir mahluktu.

source

Kral I. Zhaar bir çok iyi özelliğe ve fikre sahipti ama o da aceleciydi.Bakanlar kurulunu iktidarının ilk gününde dağıtarak halkın gönlünü kazansa da soyluların tepkisini çekmişti. Günün çoğunu Ayna Odası’nda geçirip diğer diyarları izliyordu. Oralarda ki cinayetleri, vahşeti, ihaneti, felaketleri, kurulan ve yıkılan medeniyetleri izliyordu. Kendini o kadar kaptırmıştı ki bu duruma halk endişe etmeye başlamıştı bu durumdan. Hatta öyle ki bazı kesimler onun tek amacının turnuvaları geri getirmek olduğunu, Kirif halkını önemsemediğini düşünmeye başlamıştı. Tanrı olma yolunda ilerleyen genç bir kral görüyorları artık ona baktıklarında. Dediğim gibi aceleciydi insanoğlu. I.Zhaar’ın sonunu getiren şeyde bu oldu, aceleci davranması ve zamanının çoğunu Ayna Odası’ndan diğer diyarları izlemekle geçirmesi. Gözlerini kör etti bu durum. Gelmekte olan şeyi göremedi. Bir isyan, bir ihtilal...

Görünürde ona karşı olsa da, aslında halk ve soylular arasındaydı savaş. I.Zhaar diğer diyarlara Kirif’in barışını ve huzurunu göstermek ve götürmek istemişti ama Kirif’in barış ve huzur ortamının bozulmasına sebep olmuştu istemeden. Bakanlar meclisinin dağıtılmış olması ve hapis altında olması süreci hızlandırmıştı. Aceleci olmanın cezasını çekiyordu I.Zhaar. Kendisine cephe alan soylular ve halk arasındaki çatışma hızla büyüdü ve diyara yayıldı. I.Zhaar turnuva geleneğini geri getirmek isteyerek başladığı iktidarında ilk yılını dolduramadan öldürüldü. Fakat istediğini elde etmişti. Tüm Kirif onu hatırlayacaktı artık. Kral I.Zhaar Kirif’e asırlar sonra savaşı ve yıkımı getiren kişi olarak geçti tarihe. Bana da onun bu kısa hanedanlığının kaydını tutmak düştü. Ölmeden önce Kirif’e son kez hizmet ediyordum böylece. Artık huzurlu bir şekilde sonsuz uykuya dalabilirdim...

#sndbox #steemit #literature #novel