Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #1 / Part #3

in #tr7 years ago

Hi dear Steemians, this is a first Turkish novel special to Steemit! It's a fantasy and sci-fi novel and I will share daily. I hope you guys support me with your comments and ideas. Steemit have great opurtunuties and I want to start something in Turkish community. I hope one day I will finish this novel in here and I will publish it. So, if you ready let's start!

Badges
NameSınırsız / Unlimited
CategoryFantasy, Sci-Fi

Previously in Sınırsız :


Umudun olmadığı, kalplerin karardığı ve her gün yüzbinlerin ölümüne milyarların sessiz kaldığı bir dünya halini almıştı diğer diyarlar. Kral Satu ‘nun düzenlediği turnuvalar onları bir müddetliğine doğru yola soksa da yine bozulmaya başlamışlardı. “Ben onları sonsuza dek düzeltebilirim” diye düşündü Zhaar. Bu düşünce sert ve keskin bakışları altındaki yüzünde kıvrak bir gülümsemenin oluşmasına sebep oldu…

Zhaar o kadar uzun süre Ayna odasında kalıp diğer diyarların içler acısı halini seyre daldı ki Gogmar bir ara içeri girmeyi düşündü fakat sonra yeni kralın bunu bir saygısızlık olarak görebileceğini fark edip vazgeçti fikrinden ve beklemeye devam etti. Gogmar doğalı çok olmuştu, yaşlı değildi ama gençte sayılmazdı artık. Yavaşlamış ve yıpranmıştı. Onu görenler daha genç sayıldığını yaşayacağı çok şeyi olduğunu söylüyordu fakat Gogmar daha fazla şey yaşayıp yaşamamak konusunda kararsızdı. Henüz küçük bir çocukken önce babasını, sonra annesini kartallara vermişti. Tek başına hayatta kalmayı ve yükselmeyi öğrenen Gogmar sonra bir yuva kurmuş baba olmuştu. Fakat dört kış önce oğlunu, bu günde kralını kartallara vermişti. Ölüm Yaratıcı ile aynı sofraya oturmak için tek şarttı bunu biliyordu fakat geride kalanların gidenleri unutamadığını da biliyordu. Bu yüzden Gogmar eğer kartalların daha fazla kişiyi aldığını görecekse daha uzun yaşamak istemiyordu. Yeterince mutluluk tatmıştı, yeterince acıya göğüs germişti ve yeterince hizmet etmişti Kirif ’e. Artık dinlenmek ve Yaratıcının sofrasında huzur içmek istiyordu.


source

Gogmar da tıpkı babası, dedesi hatta dedesinin dedesi gibi bir İşaretçiydi. Asırlardır işaretçilere gerek duyulmasa da Gogmar ’ın geldiği soyun erkekleri babalarından aldıkları bu görevi hep devam ettirmeyi seçmişlerdi. Gogmar ’a da bildiği her şeyi o henüz küçük bir çocukken babası öğretmişti. Ve eğer oğlu yaşıyor olsaydı oda bir işaretçi olacaktı, tıpkı ataları gibi. İşaretçiler aslında büyücülerle aynı soydan geliyorlardı fakat asla gerçek bir büyücü olabilecek yeterliliğe sahip olmayanlardan seçilmişti ilk işaretçi nesli ve Gogmar ’ın atası da onlardan birisiydi. Gogmar ‘da gerçek bir büyücünün gücüne sahip olmadığının farkında olmuştu hep, belki de bu yüzden babası ona İşaretçi olmanın püf noktalarını öğretirken o kadar heyecanlı ve istekliydi. Ama artık bunların bir önemi kalmamıştı çünkü Kral III.Satu ‘nun başlattığı turnuva geleneği için oluşturulan İşaretçi Birliği turnuvalarla birlikte tarihin içinde eriyip gitmişti. Bir zamanların o ihtişamlı birliğinden geriye sadece Gogmar ’ın ailesi kalmıştı işaretçiliği devam ettiren ve Gogmar bu ailenin son erkeğiydi. “Yaratıcı beni yanına çağırdığında İşaretçilik Kirif ’ten sonsuza dek silinecek” diye düşündü Gogmar.

Yeni kralın ilk görev gününde onu neden yanına çağırttığını kendisini bulmakla görevlendirilen Bilge Pafu ‘ya sorduğunda yaşlı adam ona istediği cevabı verebilecek kadar bilgi sahibi olmadığını uzun ve anlamsız cümleler kurarak göstermişti. Gogmar’ da meraklı bir şekilde yeni kralının yanına saraya gelmişti fakat kralı orada bulamayınca bulduğu ilk Gözcü’ye kralın nerede olduğunu sormuştu. Genç gözcü tören alanındaki birçok kişin zihin gözüne erişip kralı takip edip onun Ayna odasında olduğunu söyleyince Gogmar yeni kralı daha çok merak etmeye başlamıştı. Gogmar yeni kralın yeminine geç kalmış ve şahitlik edememişti, II.Ehbar ’ın son yolculuğunda ise yeni kralı göremeyecek kadar arka sıralardaydı.


source

Yeni kralın ilk gününde Ayna odasına gitmesi ve kendisini yanına çağırması oldukça enteresan bir durumdu ve onu şüphede bırakıyordu. “Acaba İşaretçiler Birliği’nin benimle son bulmaması için yeni bir nesil oluşturmamı mı isteyecek benden?” diye düşünmekten kendini alamadı Gogmar. Fakat eğer kralın planı buysa bu oldukça gereksizdi çünkü Turnuvalar olmadan İşaretçiler önemsiz ve işsizdirler. Birçoğu büyücü asistanlığı yapmaktan öteye gidemiyordu. Ayna odasının açılan ağır ve işlemeli demir kapısı Gogmar ’ı daldığı bu düşüncelerden sıyırdı. Uzuna yakın orta boylu ince ve fit yapılı, uzun örülü saçı ve sakalı ile gerçekten de kral gibi görünen genç adam Gogmar ’ın yanına gelip hafifçe gülümseyerek “Sen Gogmar olmalısın.” dedi. Gür ve tok sesi Gogmar ’ın irkilmesine ve ona daha çok hayran olmasına sebep oldu. Kral II.Ehbar iyi ve zeki birisiydi ama görünüşüyle, duruşuyla ve tavırlarıyla bir kraldan çok bir çiftçiyi andırıyordu. Fakat bu adam sanki kral olmak için doğmuş gibi bir edaya sahipti.

Bu içeriğin tüm hakları saklıdır & @monomyth

Coin Marketplace

STEEM 0.16
TRX 0.15
JST 0.028
BTC 56615.57
ETH 2387.60
USDT 1.00
SBD 2.30