Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #5 / Part #3

in #tr6 years ago

Hi dear Steemians, this is a first Turkish novel special to Steemit! It's a fantasy and sci-fi novel and I will share daily. I hope you guys support me with your comments and ideas. Steemit have great opurtunuties and I want to start something in Turkish community. I hope one day I will finish this novel in here and I will publish it. So, if you ready let's start!

Badges
NameSınırsız / Unlimited
CategoryFantasy, Sci-Fi

Previously in Sınırsız :


Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #1 / Part #1
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #1 / Part #2
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #1 / Part #3
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #1 / Part #4
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #1
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #2
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #3
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #4
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #5
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #6
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #7
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #8
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #9
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #10
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #11
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #3 / Part #1
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #3 / Part #2
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #3 / Part #3
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #3 / Part #4
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #3 / Part #5
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #3 / Part #6
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #4 / Part #1
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #4 / Part #2
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #5 / Part #1
Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #5 / Part #2

Her Chapter farklı bir evrende, farklı bir dünyada, farklı bir zaman diliminde geçiyor. Her evrenden bir karakter tanıtılıp öne çıkacak ve en son hepsi bir araya gelecek, ilk chapter'da bahsedilen turnuva için. Karışıklık olmasın diye not düşeyim dedim :)

Amaç... İnsanın bu yıpranmış hayata tutunması için bir amacı olmalı. Peki, benim amacım ne? Beni bu hayatı yaşamaya iten dürtü ne? Neden daha fazla nefes almak için her gün çabalıyorum? Kimsenin önemsemediği, varlığından haberdar olmadığı, ölümüne ağıtlar yakmayacağı milyarlarca kişiden biriyken bu yaşama ısrarı neden? Her an her dakika aramızda sinsice gezinen ölüm neden bana uğramadı hala? Dünyanın herhangi bir ucunda binlerce insan acı içinde ölürken ben neden hala yaşıyorum?

Ardı ardına üçüncü kez çalan kapı zili ile sonunda çok uzun zamandır cevap aradığım bu sorulardan sıyırabildim. Tıpkı hayatım ve zihnim gibi dağınık olan salondan çıkıp hızlı ve sert adımlarla uzun holü geçip, mercekten bakmadan kapıyı açtım. Gelen kişi son dört aydır evime uğrayan tek kişiydi, Elmira. Elmira da benim gibi polisti, fakat meslekte yeni olduğundan henüz terfi almamıştı ve komiser yardımcısıydı. Bir ay önce benim yardımcılığıma atandığında ikimizde oldukça sevinmiştik. Elmira ile akademiden tanışıyorduk ve gerçeği söylemek gerekirse o benim tek arkadaşımdı.


source

Çoğu kişinin aksine arkadaş edinmekte zorluk çekiyorum. İnsanlarla konuşmak bana pek çekici gelmiyor, konuşacağım kişinin yüzüne baktığımda onun o an benim hakkımda ne düşündüğünü az çok tahmin ediyordum ve bu düşünceler genelde pek de hoşuma giden şeyler olmuyordu. Bazıları gözlerini kısarak sana bakar, bazıları normalden fazla açarak, bazıları normalden fazla kırparak... Ses tonları, gülümseme şekilleri, yüz hatlarının aldığı her bir şekil, nefes alıp verme hızları, yutkunma sıklıkları, kullandıkları kelimeler ve bu kelimeleri söylerken yaptıkları vurgular... Benimleyken yaptıkları her şey onların gerçek düşüncelerini ele veriyordu. Tek yapmam gereken orada öylece durup bir maske gibi kullandıkları yüzlerine bakıp onların düşüncelerini okumak.

Bu ilk başta kulağa hoş gelebilir, konuştuğunuz kişi yalan söylediğinde anında anlamak ya da o an sizin hakkınızda en düşündüğünü bilmek. Bu ona karşı nasıl bir tutum içinde olmanız gerektiğini fark etmenize yarayan bir avantaj gibi geliyor insana. Ama inanın öyle değil, çünkü etrafınızdaki herkes yalan mutlaka söyler. Kimisi büyük ve yıkıcı yalanlar söyler kimisi masumane beyaz yalanlar... Ve insanların sizin hakkınızda ki gerçek düşüncelerini her zaman bilmek istemezsiniz, özellikle de her gün görmeye mahkûm olduğunuz kişilerin.

İşte bu yüzden Elmira haricinde hiç arkadaşım yok.Bir tek onun yanındayken kendimi huzurlu ve güvende hissediyorum.O tamamen saflığın ve iyiliğin vücut bulmuş hali gibi,yalansız bir ruha sahip.Ve muhtemelen bu güne kadar tanıdığım en iyi kalpli insan,kimse hakkında kötü düşünmeyen daha doğrusu düşünemeyen bir iyilik abidesi... Elmira montunu kapının yanındaki ev sahibine ait olan eski askılığa astıktan sonra oldukça sıradan döşenmiş olan dağınık salonuma geçti.


source

"Derek ortalığı bu kadar dağıtmayı nasıl başarıyorsun gerçekten merak ediyorum."

"Söylersem seni öldürmek zorunda kalırım."

"İyice merak ettim şimdi." dedi gülümseyerek.

"Bende sabah sabah seni buraya getiren şeyi merak ettim." dedim en az onun kadar içten gülümsemeye çalışarak. Genelde gülümsemeyen birisiyim çünkü gülümsemenin bana yakışmadığını düşünüyorum. Fakat Elmira bunun çok saçma olduğunu ve sürekli gülümsemem gerektiğini söylüyordu. O yüzden sadece Elmira'nın yanındayken de olsa gülümsemek için çabalıyorum...

"Seni almaya geldim, bir kaç sokak ötede ki binada bir ceset bulmuşlar, kafasına bir el ateş edilmiş. İntihar gibi duruyor ama patron yine de bir bakmamızı istedi."

"Giyineyim hemen çıkarız o zaman." Elmira'yı dağınık salonumda bırakıp hızla yatak odama geçtim. Üstümdeki geceliklerimi çıkartıp siyah dar gömleğimi ve gri keten pantolonumu giydim. Gömleğimin kollarını yukarı doğru kıvırıp, cüzdanımı, rozetimi ve silahımı aldım.Yatak odasından çıkıp salona geçtiğimde Elmira’yı salonu toplarken buldum. Beni görünce mahcup ve utanmış bir şekilde gülümseyerek:

"Elimde değil, böyle dağınık ve kirli bir ortamda yaşamana gönlüm razı olmuyor. Eğer hafta sonu evdeysen gelip evi temizlemene yardımcı olabilirim." dedi. Bu kız bu kadar sevecen olmayı nasıl başarıyor merak ediyorum doğrusu.

"Kesinlikle olmaz. Benim için bu kadar değerli birisine angarya işler yaptıramam." Elmira katladığı çarşafı kanepenin üstüne bırakıp gözlerimin içine bakarak:

"Senin için değerli miyim gerçekten?" dedi.

"Elbette, sen sahip olduğum tek arkadaşımsın. Kendimi sadece senin yanında huzurlu buluyorum, bunun benim için ne ifade ettiğini tahmin bile edemezsin."

Yüzündeki o parlak gülümseme bozulmasa da gözlerinde ki ışık sanki azalmıştı bir anlığına.

Bu içeriğin tüm hakları saklıdır & @monomyth

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.12
JST 0.034
BTC 64455.55
ETH 3147.84
USDT 1.00
SBD 3.94