Turkish Steemit Novel | "Sınırsız" - Capter #2 / Part #2

monomyth (65)in #tr • 7 years ago

Hi dear Steemians, this is a first Turkish novel special to Steemit! It's a fantasy and sci-fi novel and I will share daily. I hope you guys support me with your comments and ideas. Steemit have great opurtunuties and I want to start something in Turkish community. I hope one day I will finish this novel in here and I will publish it. So, if you ready let's start!

Badges
Name	Sınırsız / Unlimited
Category	Fantasy, Sci-Fi

Previously in Sınırsız :

Her Chapter farklı bir evrende, farklı bir dünyada, farklı bir zaman diliminde geçiyor. Her evrenden bir karakter tanıtılıp öne çıkacak ve en son hepsi bir araya gelecek, ilk chapter'da bahsedilen turnuva için. Karışıklık olmasın diye not düşeyim dedim :)

Hakan Bey cebinden çıkardığı not defterine bir şeyler yazarken genç yardımcısı ise camdan dışarıyı seyrediyordu pervasızca. Omzuna dökülen simsiyah saçları yeni traş olmuş pürüssüz ve parlak yüzü ile oldukça yakışıklı sayılabilecek bir görünümü vardı. Böylesine yakışılı ve hoş görünümlü bir polisin mutlaka sevgilisi vardır diye düşünmeden edemedim. Aslında böyle bir düşünceye sahip olduğum için utanmalıydım kendimden. Benim gibi evli bir kadının bu tür düşüncelere sahip olması hiçte hoş bir durum değildi neticede. Zihnime daha fazla saçma düşünceler dolmadan Hakan Bey'in yürüttüğü soruşturmaya odaklanmaya çalıştım. Bir yandan yazarken bir yandan sorularına devam etti Komiser Hakan Bey.

“Ne zamandan beri burada çalışıyorsunuz?”

“Üç yıldır bu hastanede çalışıyorum “ dedim istemsizce etrafıma bakınarak.

“Daha önce bu tür kaçma vakası oldumu?”

“Benim dönemimde bu ilk ama ben gelmeden bir hafta önce buna benzer bir kaçma vakası daha olmuş, sanırım bir kişi tek kaçmıştı ve bir daha bulunamamıştı.”

“Tam olarak kaç hastanız kaçtı?”

“Yedi tane hebefrenik şizofreni hastası bu sabah ansızın ortadan kayboldular”

“Hastalıkları hakkında bilgi verebilir misiniz?”

“Genel olarak düşünce ve hareket bozuklukları vardır. Bazen çok saldırgan olurlar bazen bir ölü kadar hareketsiz ,bazen ise eskiden oldukları gibi davranırlar. Çok sık sanrılar görürler, olmayan insanlarla konuşur, olmayan olaylara şahit olurlar. Ayrıca kişiliklerinde dağılma vardır, dış dünya ile bağlantıları yoktur kendi evrenlerinde yaşarlar.”

source

“Kişiliklerinde dağılma var derken neyi kastediniz? “ diyen genç adamın sesi sigaradan olsa gerek titrek çıkmıştı.
“Kişilik dağılması halk arasında kişilik bölünmesi olarak da bilinir. Kaçan yedi hastada da kişilik bölünmesi vardı. Birden fazla kişiliğe bürünebiliyor ve o kişiliğin sahip olduğu düşünce yapısına uygun hareket edebiliyorlar. ” Birkaç saniye süren sessizliğin ardından Komiser Hakan Bey sessizliği bozup yine o asık suratı ve uykusuzluktan kızarmış gözleri ile bana bakarak

“Eskiden oldukları gibi davranırlar derken tam olarak neyi kastettiniz?”

“ Buraya kapatılmadan önce yani henüz akli sağlıkları yerindeyken yaşadıkları hayata sanki devam ediyorlarmış gibi davranırlar. Mesela sanki çocukları yanlarındaymış gibi davranırlar hatta bazen onları azarlarlar. Fakat bu çok sık görülen bir durum değildir. Kaçan yedi hastanın en büyük ortak özellikleri kimseyle konuşmayışları ve hiçbir şeye tepki vermeyişleriydi. Yani onlar sahip oldukları hastalığın getirdiği bazı özellikleri göstermezlerdi. Sanki etraflarında hiç kimse yokmuş gibi hareket ederlerdi. Birbirlerinden haberleri yoktu. O yüzden nasıl organize olup kaçtılar anlayamadım doğrusu.”

“Hastaların dosyalarını,tedavi süreçleri ile ilgili belgeleri ve güvenlik kamerası kayıtlarını görmeliyim. Bu arada hastaların kaldıkları odaları da görsem iyi olur.“

“Dosyalara ve kayıtlara güvenlikteki arkadaşın erişimi var sadece ,o gelince bakmamızın bir mahsuru varmı?” dedim. Hakan Bey pek memnun olmamışcasına sadece “Tabi fark etmez “ dedi. Ardından kaçan hastaların odalarını teker teker kontrol etmeye başladık.

Genç adam odalarda ipucu aramak yerine daha çok üstünkörü eşyalara bakıyordu. Sanki buraya sadece amiri istediği için gelmişti. Oysaki polis olmak,ipucu aramak, olayları çözmek eğlenceli olur diye düşünüyordum.Ayrıca Hakan Bey odalarda ne arıyordu onu da tam olarak anlayamamıştım ,sonuçta tüm odalar aynıydı ve hastaların kaçmalarına yardım edicek herhangi bir şey barındırmıyordu. Her odada gerektiğinde kelepçe takılabilen,hastalar kendilerini yaralamasın diye yumuşak plastikten yapılmış,sökülüp parçalarına ayrılamayan hazır bir yatak, yine hastalar kendilerine zarar vermesin diye yumuşak plastikten yapılmış bir adet tabure, duvara montelenmiş plastik bir raf, ince birkaç kitap ve standart beyaz giysiler vardı. Tüm odaların duvarları ve tabanı daha önceden edinilen sonu pek iyi olmayan kötü tecrübelerden sonra süngerle kaplanmıştı. Her gün bakıcılar hastaların odasına gelip yemeklerini kendileri yedirir herhangi bir kap kaçak bırakmadan çıkıp kapıyı kilitlerdi. Günün büyük bir kısmı böylesine özel dizayn edilmiş odalarda kilitli kalan yedi hasta nasıl olmuştu da aynı anda tek bir delil bırakmadan kaçmışlardı aklım ermiyordu?

source

Sonuncu odaya girdiğimizde Hakan Bey tıpkı diğer altı oda gibi dizayn edilmiş odada tıpkı diğer altı odada yaptığı gibi yatakların altlarına, rafın üstüne ve arkasına, taburenin iç kısmına ve tüm odadaki süngerlerin duvara montalandığı noktalara usanmadan bakmaya başladı. Sürekli oflayıp puflayan tavrı ile sıkıldığını belli eden genç yardımcısı da benim gibi bu odadan da bir ipucu çıkmayacağına inanıyor gibi küçümseyen gözlerle amirini izliyordu. Fakat tamda o sırada Hakan Bey beni ve genç yardımcısını şaşırtarak bir ipucu buldu. Yatağın tam karşısındaki duvardaki süngerlerin montalanma yerleri gevşetilmişti. Öyle ki Hakan Bey'in çekmesiyle boydan boya söküldü süngerler. Hakan Bey'in ifadesiz yüzünde bir anda keskin bir gülümseme belirdi. Yıllardır boyanmayan duvarda orta boy bir çerçevenin sığabileceği bir alan diğer yüzeylere nazaran daha temizdi. Genç adam biraz hayret birazda hayranlık dolu bakışlarını bir zamanlar çerçevenin asılı olduğu yüzeyden ayırmadan:

“Bir fotoğraf asılıymış önceden, onu tekrar görmek için süngeri sökmüş olmalı” dedi. Hakan Bey genç yardımcısına aldırmadan bana dönüp:

“Burada daha önceden asılı olan çerçevede ne vardı?” dedi o sert ve temkinli sesi ile.

#sndbox #steemit #literature #novel