Ömer Fevzi Bey, Kongre'den sonra Trabzon'da çıkardığı Selamet adlı gazetede Mustafa Kemal Paşa ve kongre kararlarını sert bir dille eleştiren yazlar kaleme alırken, değişen siyasi hava neticesinde Trabzon'da kalamayacağını anlar ve Balıkesir'e kaçar. Balıkesir o günlerde Yunan işgali altındadır ve Ömer Fevzi Bey burada da İrşad adlı bir gazete çıkararak adeta Yunan işgalinin sözcülüğünü yapar. 4 Eylül 1920 tarihli gazetede;

'Mustafa Kemal Bir Sahtekar mı, Bir Mecnun mu?'

başlıklı bir yazı yazarak niyetini ve işgale nasıl baktığını açık eder. Bu makaledeki bir paragraf çok acıdır:

'Vukuatı kayd ve zabt edecek tarihimizin son sahifeleri şüphe yok ki birçok satırlarını Anadolu'da fitne ocağını tutuşturan bu segerdeye hasredecek bu adamın ika ettiği bu sürişten uzun uzun bahsedecektir. Bu günden biliyoruz ki Mustafa Kemal son devrin Kabakçı Mustafası olmuştur.'

Erzurum Kongresi muhaliflerinin sözcü olarak seçmiş olduğu Ömer Fevzi Bey Yunan işgalini halka hoş göstermek için yazılar yazmaya devam eder. Giresunlu diğer muhalif olanlar ise Ömer Fevzi Bey gibi ihanete düşmemişler, sadece Anadolu'yu terk etmişlerdir.

Resim

Bu sırada hükümet seçim kararı alır. Mustafa Kemal Paşa bu seçimlerde Hürriyet ve İtilaf Partisi adaylarının değil, Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti adaylarının kazanmasının milli menfaatlere daha uygun olduğunu tüm şubelere duyurur. Doğrudan Mustafa Kemal Paşa'dan emir alan Albay Deli Halit Bey Trabzon'da, Topal Osman Ağa ise Samsun ve Giresun bölgelerinde Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti adaylarının kazanmaları için seçimlerde baskı uygularlar.

İstanbul Hükumeti seçimler devam ederken Trabzon'daki seçimlerin teftiş edilmesine karar verir. Çünkü Albay Halil ve Osman Ağa ikilisinin seçimlere müdahale ettiğine dair birçok şikayet gelmiştir ve İstanbul Hükumeti bölgeye teftiş heyeti gönderir.

Müfettiş Hilmi Uran Bey Soruşturma için Giresun'da

Mülkiye Müfettişi Hilmi Uran Bey Ağustos 1919'da Giresun'da yaptığı soruşturma ve teftişte:

'Şehirdeki Rumlar, mütarekeden sonra Pontus adında bir Rum hükümeti kurma sevdasına düşmüşlerdir. Rumları hem Yunanistan hem de İngiltere desteklemektedir. Rusya'dan bölgeye işsiz güçsüz Rum göçmenlerin getirilmesi, Rum yetimhanesine Yunan bandırası asılması Rumların taşkınlıklarını arttırmış ve Müslümanları endişelendirmiş, şehirdeki Rumlar ve Müslümanlar arasında güven bunalımı oluşmuştur. Güvenlik güçlerinin azlığından dolayı şehirde asayişin sağlanamaması Rumların lehine bir gelişmedir. Şehirdeki tek otorite, savaşın meydana getirdiği idari boşluğu dolduran Osman Ağa'dır. Giresun Rumları Osman Ağa'dan çok korkmaktadırlar.

'Osman Ağa çok iyi kalpli, namuslu ve memleketine hizmet eden bir adamdır. Ancak bazı taşkınlıklarda bulunduğu da olmuştur. Bu yüzden şehre Osman Ağa'yı idare edebilecek muktedir bir kaymakamın atanması gerekir.'

tavsiyesinde bulunur. Osman Ağa hakkında şikayetler yağmur gibi yağmaktadır. Bu şikayetlerin hepsine soruşturmalar sonucunda, incelemeye gerek olmadığına dair cevap verilse de bazı şikayetler tekrar edilerek idari yönden Osman Ağa'yı dizginlemek istemektedirler. Zaten Şikayetlerin çoğu da İngilizlerden ve Rumlardan gelmektedir. İngilizler, İstanbul Hükümeti nezdinde o kadar ağırlık koyar ki; birkaç soruşturmaya Osman Ağa lehine kadar veren Hilmi Uras Bey'in tutuklanması ve yargılanmak üzere polis nezaretinde İstanbul'a gönderilmesi emri gelir.

Devamı gelecek...

Segerde

• 1. anlam: Osmanlı döneminde savaşa gönüllü katılanların başı
• 1. anlam: Kötü işlerde başı çeken kişi

Kabakçı Mustafa Kimdir? : (1770?-1808), III. Selim'i tahttan indiren isyancıların elebaşısı. Osmanlı tarihinde 25 Mayıs 1807 günü kendi adıyla anılan ve kendisinin başlatıp başarıya ulaştırdığı Kabakçı Mustafa İsyanı'yla meşhur olmuştur. Detaylı Kaynak

Çete Beyi Topal Osman Yazı Dizisi
Bölüm 1 Bölüm 2
Bölüm 3 Bölüm 4
Bölüm 5 Bölüm 6
Bölüm 7 Bölüm 8
Bölüm 9

Resim Kaynağı