Çete Beyi Topal Osman - Bölüm 2
Osman Ağa nasıl Topal Osman oldu?
Osman Ağa, 1883 yılında Giresun ilinde doğdu. Babası fındık ticareti, dedesi de deniz ticareti yaptığından dolayı varlıklı bir ailesi vardı ve yaşamı boyunca geçim sıkıntısı çekmedi. Osman Ağa 27 yaşında iken bir kahvehane kurup arkadaşlarıyla beraber işletmiştir. Bu yıllarda evlenip 2 çocuk sahibi olmuştur.
Daha sonraları soyadı kanunu ile 'Feridunoğlu' soyadını alacak olan Osman Ağa'nın yaşadığı mahallenin önemli bir kısmını Rumlar oluşturuyordu. O yıllarda Aksu Deresi'nin yakınlarına Rumlar tarafından kurulan büyük bir kereste fabrikasına kayınpederi ile beraber ortak olmuştur. Bu sırada bölgedeki bir çok insan gibi tütün kaçakçılığı da yapmıştır. Zamanla lider özellikleri, cömert ve varlıklı oluşu nedeniyle bölgenin ileri gelenlerinden biri haline geldi ve 'Ağa' lakabıyla anılmaya başlandı.
8 Ekim 1912 yılında başlayan Balkan Savaşı, Osman Ağa'nın kaderinde önemli bir rol oynar. Bu yıllarda, askerlik çağına gelen Osman Ağa'yı, babası Mehmet Efendi, 54 altın askerlik bedeli ödeyerek askere göndermez. Ancak savaşın başlamasından bir hafta kadar sonra, bedeli ödenmiş olmasına rağmen Osman Ağa ve 65 arkadaşı gönüllü olarak Balkan Savaşı'na katılırlar. Bugarların Çatalca'ya ilerlemeleri sırasında Giresun Askerlik Şubesi eski başkanı Binbaşı Nihat Bey'in emrine giren ve 'askerliği olmayanların gönüllü müfrezesi' diye bilinen bu birlik 18 Kasım 1912'de Çorlu civarında Bulgarlara karşı yapılan hücum sırasında sağ diz kapağına isabet eden bir şarapnel parçasıyla yaralanır.
Yaralı Osman Ağa, İstanbul'da yaşayan akrabalarının yanına götürüldükten sonra Şişli Etfal Hastanesi'ne yatırılır ve orada 8-9 ay kadar tedavi görür. Tedavisi sırasında bir ara sağ bacağının tümüyle kangren olma riski sebebiyle kesilmesi düşünülür ancak Osman Ağa buna izin vermez ve sadece şarapnellerin çıkarılmasına izin verir. Bu tedavi sonrasında topal kalan Osman Ağa 1913 yılında Balkan Savaşı gazisi olarak Giresun'a döner ve Osman Ağa'nın adına bir de 'Topal' lakabı eklenir.
Topal Osman,1913 yılından Birinci Dünya Savaşı'na kadar geçe sürede ticaretle uğraşır ve Giresun'da ikamet eder.
Birinci Dünya Savaşı Yılları
Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesiyle birlikte, Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki Ermeniler ve Rumlar, Ruslar ile işbirliğini ilerletirler. Özellikle Rumların Pontus hayali peşinde çeteler oluşturmaları, hükumeti bazı tedbirler almaya zorlayacaktır. Bu tedbirlerin ilki 9 Mart 1916'dan itibaren Rumların Tehcir Kanunu'yla daha güvenli iç bölgelere kaydırılmaları olur.
Giresun kazasından Rumların sevkleri sırasında hiç bir şikayet ve yolsuzluk olmamasına rağmen; Rumlar, Ruslar lehine çalışmaktan ve casusluk etmekten, Müslüman köylere saldırmaktan geri durmazlar. İşte bu günlerde Pontus çeteleri karşısında Giresun'daki en etkili sivil kuvvet Giresunlu Topal Osman Ağa ile Ordulu Yusuf Efendi olur. 93 gönüllü arkadaşı ile beraber Ruslarla savaşmaya Trabzon'a giden Osman Ağa ve küçük birliği o dönemde Trabzon hapishanesinde yatmakta olan meşhur mahkumları da yanına katarak birliğini kısmen büyütür.
Topal Osman, Teşkilat-ı Mahsusa'nın Doğu cephesindeki faaliyetlerinde de aktif görevler alır. Arif Cemil Bey'in yazmış olduğu 'Birinci Dünya Savaşı'nda Teşkilat-ı Mahsusa' adlı eserinde:
'Osman Ağa'nın o zamana kadar kimse tarafından tanınmadığını, çetesinin Samsun'da toplandığını ,300-400 kişiden oluştuğunu, çete mensuplarının gayet cesur ve donanımlarının mükemmel olduğu'
yazılıdır. Aynı eserde:
'Askeri disiplin altına girmekten hoşlanmayan, öne çıkmak isteyen ve cephede pek yararlı olamayan...'
ifadeleri de vardır.
İttihat ve Terakki mensubu Osman Ağa, Birinci Dünya Savaşı başında topladığı 700-800 gönüllü ile Teşkilat-ı Mahsusa alayına katılarak Batum bölgesinde Ruslara karşı savaşır ancak Türk ordusunun Ruslar karşısında geri çekilmesi sonucu, kendisine dağılan birliklerin toplanması ve asker kaçaklarının yakalanıp birliklerine geri gönderilmesi konularında görevlendirilir.
Osman Ağa hakkındaki ilk şikayetler
Savaş Sırasında 'Rusya'ya kaçmak isteyen beş Rum'a kayık sağladığı' ve 'mülki amirler tarafından himaye edildiği' iddialarıyla ifadesi alınmak üzere Sivas Divan-ı Harbi'ne çağrılır. Amirleri Topal Osman'ı savunan, savaş sırasında kendisinin ve birliğinin çok faydalı işler yaptığına dair yazılar yazmalarına rağmen emir yinelenir ve Sivas yolu görünür.
Bir süre gözaltında tutulan Osman Ağa, dönüşünde tekrar çetesinin başına geçerek Rumların Türkler aleyhine hareket etmelerini engellemeye devam eder.
Devlet otoritesinin zayıfladığı söz konusu dönemde şehrin tek hakimi haline gelen Topal Osman'ın bazı kanunsuz davranışları daha belirgin olarak görülür. Rusların Giresun Limanını bombalaması sonucu bazı devlet binaları ile beraber Topal Osman'a ait yalının da zarar görmesine neden olur. Bu durumun kendi mahallesindeki Rumların casusluğuna bağlayan Topal Osman, eski arkadaşlarını gemi kazanlarına attırarak yaktırdığına dair rivayetler mevcuttur.
credit: @oendertuerk
Bu yazı Steemit Türkiye discord sunucusunda önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında günün yazısı olarak @benyamin ve @steemit-turkey tarafından seçilerek oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız.
Detaylı bilgi için Steemit Türkiye Discord bağlantısını ziyaret edebilir ve ve #steemit post paylaşım kanalında yazılarınızı paylaşabilirsiniz.
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.