Çete Beyi Topal Osman - Bölüm 6

in #tr6 years ago

Osman Ağa’nın Suçlanması ve Affı

Topal Osman’ın Giresun şehri üzerindeki hakimiyeti şehirdeki Rumları oldukça rahatsız etmektedir. Rumlar, Osman Ağa ve çetesini Giresun’dan uzaklaştırılmaya çalışırlar ve bu bağlamda İstanbul Hükümeti’ne ve İngiliz Yüksek Komiserliği’ne Osman Ağa aleyhine telgraflar çekmeye başlarlar. Bu telgraflardan birinde Osman Ağa', Ermeni tehciri sırasında Şerik adlı bir ermeni vatandaşın öldürülmesinden dolayı suçlanmaktadır ve acilen tutuklanması istenir.

topalosman.jpg

Giresun Kaymakamı Nizamettin Bey Osman Ağa’ya:

’Şu günlerde İstanbul Hükümeti bazı kimselerin tevkifini istemektedir. Senin de belki tevkifin çıkar, bana itimat ettiğin bir kimseyi gönder, o benimde daima temasta bulunsun, sen çok ortalarda dolanma.’

der. Gerçekten de Giresun’dan Topal Osman da dahil bazı kimselerin tutuklanma kararı alınır. Trabzon Valiliği’ne gönderilen resmi yazıda:

’Ermeni ve Rumlara Giresun’da tehcir işlemlerinin çok kötü uygulandığı ve mallarının alındığı’

iddiasıyla derhal içlerinde Topal Osman’ın da bulunduğu birkaç kişinin İstanbul Divan-ı Harb-i Örfisine teslimi istenir. Ancak bilinmektedir ki Rumların, Osman Ağa’yı şikayet etmesinin en önemli sebebi Osman Ağa’nın Pontus hayallerinin önünde durmasıdır. Giresun Kaymakamı Osman Ağa’yı iyi tanıdığı için Trabzon Valiliği’nden gelen emri bir süre geciktirir

’Osman Ağa’nın 150 adamı olduğu, yakalanabilmesi için destek kuvvet gerektiği’

cevabını verir. Osman Ağa’yı yakalamak üzere Giresun’a gelen Jandarma Hücum Taburu Komutanı kendisiyle görüştükten sonra çarpışmaktan vazgeçerek Osman Ağa ile anlaşır. Valiliğin baskılarına dayanamayacağını anlayan Giresun Kaymakamı Osman Ağa’ya yine bir süreliğine ortalıkta görünmemesini söyler. Bu sırada evinin ve iş yerinin polis ve jandarma tarafından arandığını öğrenen Osman Ağa, Keşap ilçesine geçer. Rum çetelerinin Keşap’ta Türk köylerini yaktığını öğrenen Osman Ağa, Rum köylerine misilleme yapar. Bir ara Giresun’a inip Rum liderlerle görüşür ve şikayetlerin geri alınmasını ister ancak bu sefer Sivas vilayetine bağlı Karahisar’a kadar çekilmek zorunda kalır.

Osman Ağa ve O’na yakın bazı kimselerin tutuklanma kararları, Giresun halkının tepkisini çeker. 10 Mayıs 1919’da Giresun’un önde gelen 38 ismine ait imzaların bulunduğu bir telgraf, Sadaret Makamı’na ve Dahiliye Nezareti’ne gönderilir. Telgrafta:

’Tehcir edilen Ermenilerden kimsenin zarar görmediği, Müslümanlar olarak ellerinden gelen yardımları yaptıkları, büyük üzüntü ile Ermenileri uğurladıkları, ölüm, gasp, yağma gibi hareketlerin yaşanmadığı, bu iddiaların birkaç fesat ve iftiracı kişinin garaz ve düşmanlığı nedeniyle ortaya atıldığı...’

belirtilir. Bu günlerde Osman Ağa’nın İstanbul’da öğrenci olan oğlu İsmail’de babasının dağlara çekildiğini öğrenir ve okuldan kaçarak kendisine katılır. Trabzon Valiliği’nin emriyle bir süvari bölüğü ve bir nizamiye taburu, ölü veya diri ele geçirmek üzere Osman Ağa’nın peşindedir. Karahisar’da bulunan Osman Ağa, lobi çalışmaları yapar. Sivas, Tokat ve Karahisar Rum metropolitlerine baskı yaparak;

’Patrikhane’ye ve İstanbul Hükümeti’ne tehcirle ilgisi olmadığına, affedilmesinin yerinde olacağına, kendisi hakkında bir şikayetlerinin bulunmadığına...’

dair birer mektup yazmalarını sağlar. 1919 Haziran sonlarında Karahisar mutasarrıfının yanına giderek affı için mektup yazmalarını ister. Osman Ağa’nın mutasarrıfın yanında olduğu haberini alan Jandarma Komutanı Binbaşı da oraya gelir. Konuşma sırasında Osman Ağa;

’Ben bu vatan ve bu millet uğruna tek ayağımla bu yola çıktım. Sizler de benim tevkifim için uğraşıyorsunuz. Ben de sizin yanınıza geldim ya tevkifimi yada affedilmem için alakalı makamlara bildirmenizi istiyorum, sizler hangisini istiyorsunuz? Tevkifimi ise buyurun, affımı ise derhal istiyorum.’

’Ben Balkan Harbi’nde bu vatan için bir bacağımı kaybettim. Şimdi de tek bacağımla vatan için çalışıyorum. Allah’tan korkmadan beni nasıl İngilizlere teslim edeceksiniz. Padişaha yazın, maiyetimdeki 450 kişi ile affımı istiyorum. Affedilmezsem hükümetinize karşı isyan ederek maiyetimle birlikte mücadeleye devam edeceğim.’

Bu konuşmadan sonra Karahisar Mutasarrıfı Rıfat Bey, Osman Ağa’nın af isteğini hemen İstanbul Hükümeti'ne bildirmeye karar verir. Murasarrıf tarafından İstanbul Hükümeti’ne gönderilen yazıda;

’Bir süreden beri Giresun havalisinde silahlı bir kuvvetle dolaşan Feridunzade Osman Ağa’nın tehcir günlerinde vatana hizmet etmek için cephede olduğu, dolayısıyla tehcir nedeni ile suçlanamayacağı, affedilmesi halinde 1000’i aşkın kuvvetin de imhadan kurtulacağını...’

belirtir. Rıfat Bey’in Osman Ağa çetesinin sayısını 1000 gibi abartı bir sayı olarak göstermesinin sebebi affın çıkmasını kolaylaştırmayı amaçlamasıdır. Halbuki O günlerde Osman Ağa’nın çetesi yaklaşık 200 kişidir. 7 Temmuz 1919’da Meclis-i Vükela Osman Ağa’nın af isteğini görüşür. Osman Ağa’nın beklediği af çıkar. Af kararının gerekçesi olarak;

’Osman Ağa’nın af istemesi, tahkikat yapacak yeterince kuvvetin bulunmaması, affın Karahisar ve Giresun bölgesinin huzur ve güvenliğini sağlayacağı...’

gibi nedenler gösterilir.

Çete Beyi Topal Osman Yazı Dizisi
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5

steem Volkan.jpg

Coin Marketplace

STEEM 0.16
TRX 0.15
JST 0.028
BTC 56416.38
ETH 2379.95
USDT 1.00
SBD 2.35