Uzun Öykü - Kıyametin Dört Günü - Bölüm 10

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9

Bölüm 10

Dünya üzerinde olup bitenleri en iyi açıklayan teori kuzey Afrika’ya devasa bir uzay gemisinin düştüğüydü. Düşen uzay gemisinin çapının bir kilometre civarında olduğu ve böyle büyük bir cismin dünyaya çarpmasının yer kabuğunda değişikliklere yol açtığı ileri sürülüyordu. Uzay gemisi çarpışma sırasında açığa çıkan enerji nedeniyle anında buharlaşmıştı. Geminin düştüğü noktada geminin çapından daha büyük bir çukur açılmış ve yüzbinlerce ton taş ve toprak gökyüzüne saçılmıştı. Bu arada yer kabuğu sarsıldığı için üzerinde enerji birikmiş olan bütün faylar kırılmış, aktif volkanların bir kısmı lav püskürtmeye başlamıştı. Gökyüzüne saçılan taş ve toprak zamanla atmosfere yayılmış, güneş ışıklarını kesen bir örtüye dönüşmüştü.

Bu kadar büyük bir uzay gemisini üretme yeteneği olan bir uygarlığın bu aracı dünyanın yüzeyine düşmekten nasıl kurtaramadığı tartışılan önemli konular arasındaydı. Kimi yorumcular uzay gemisinin insanlığı dünya üzerinden silmek için üretilmiş bir tür güdümlü silah olduğunu, dünya gibi dört başı mamur bir gezegeni ele geçirmek için böylesi bir geminin feda edilebileceğini söylüyorlardı. NASA’ya dayandırılarak verilen bir haberde görünmezlik özelliğine sahip olan uzay gemisinin ancak dünyaya 28 saatlik mesafedeyken tespit edilebildiği ve silahsız olduğu anlaşılan gemiyle irtibat kurmak için yoğun çabalar gösterildiği anlatılıyordu. İletişim için gösterilen çabalardan sonuç alınamaması üzerine gemiye uyarı atışları yapılmış ancak bu eylem de geminin rotasını değiştirmesini sağlamıştı. Bunun üzerine ABD, Çin ve Rusya’nın uzay gemilerinden oluşan muharip bir filo gemiyi ateş altına almıştı. Gemi atmosfere girdikten sonra bu kez onlarca savaş uçağının katıldığı bir harekatla gemiye ateş edilmiş, ancak bu operasyon geminin yeryüzüne çarpmasını engelleyememişti.

Hindistan uzay ajansı kaynaklı başka bir haberde ise uzaylıların ya da bir uzay gemisinin söz konusu olmadığı, dünyaya devasa bir meteorun çarptığı ileri sürülüyordu. Haberde Birleşmiş Milletler’in beş kalıcı üyesinin dünyaya doğru ilerlemekte olan asteroidi günler öncesinde tespit ettikleri, durumun duyulması halinde çıkabilecek paniği önlemek için bu bilgiyi dünya kamuoyundan gizledikleri, asteroidin rotasını değiştirmek için gizli bir operasyon yürüttükleri, ancak bu operasyonun başarısızlıkla sonuçlandığı belirtiliyordu.

Bu hipotezin zayıf noktası ise dünyaya yönelmiş olan bu boyutta bir asteroidin kamuoyundan nasıl saklanabildiğiydi. Uzay gözlemi yapan dünya devletleri haberin halklardan gizlenmesi konusunda anlaşmış olsalar bile amatör astronomları böylesi bir haberi yaymaktan alıkoyan ne olmuştu?

Kuyruklu yıldız ve asteroid gibi nesneleri henüz dünyaya yaklaşmadan belirlemek ve yörüngesini değiştirmek üzere kurulmuş olan B612 Vakfı’nın bir yetkilisine dayandırılan haberde ise bambaşka bir tablo çiziliyordu. Yetkili uzayın büyüklüğü nedeniyle mevcut gözlem kapasitesinin dünyaya yaklaşmakta olan cisimleri belirlemekte yetersiz kaldığını ifade ediyordu. Haberde Amerikan Kongresi’nin NASA’yı dünyaya yaklaşmakta olan 140 metreden büyük gök cisimlerini belirlemek üzere görevlendirdiğini, ancak tahsis edilen kaynakların yetersizliği nedeniyle bu özellikteki gök cisimlerinin yarısının dahi tespit edilemediği belirtiliyordu.

Uzmanı olmadığımız bir alan hakkında dinlediğimiz bunca teori zihinlerimizdeki soruları çoğaltmaktan başka bir işe yaramamıştı. Bülent Abi arkadaşlara hipotezlerin herhangi birini öne çıkarmaksızın, tüm olasılıkları içeren bir haberin hazırlanması yönünde talimat verdi. İnternetin ve televizyon yayınlarının kısa bir süre içinde yeniden başlayabileceğini umuyorduk, böylesi bir haber kamuoyunu aydınlatmak bakımından çok faydalı olacaktı.

Felaketten önce neler olduğunu aktarmak elbette yeterli olmayacaktı, insanlar güneş ışığının ne zaman geri geleceğini, artçı depremlerin devam edip etmeyeceğini, yeni bir felaketin kapıda olup olmadığını merak ediyorlardı. Telefonlar yeniden kullanılır hale geldiğinde öylesine yoğun bir bilgi akışı oldu ki hangi haberi neresinden tutup aktaracağımızı şaşırdık. Dünya kelimenin tam anlamıyla alt üst olmuştu ve yakında köklü değişikliklerin olacağı açıkça görülebiliyordu.

Görsel Kaynağı: https://pixabay.com/photos/future-stars-star-ship-starship-3279838/