Ya Öldür Ya Aşık Ol

in #tr6 years ago

Benim adım Rock ..

Yıl 3012 ..

Yaşam artık Dünyadan 1829 Işık yılı ötede Elysium 'da ..

Ama farklı hiç bir şey yok, herşey aynı ..

fallingskies.jpg
Kaynak

Hayalim Elysium Özel Kuvvetlerine girmekti, hayalden öte olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. Daha çok nasıl başladığını değil nasıl bittiğini anlatacağım.

Artık eğitimin sonu gelmişti ve haftanın belirli günlerinde arazide görevlere çıkmaya başlamıştık. Her akşam silahımı temizliyordum, bulunduğumuz birliğin üstünde gece görüşlü makinalı duruyordu. Kendi kendine hedefi buluyordu ve yok ediyordu. Nasıl olduğunu anlamıyordum. Aklım da yetmiyordu. Daha geçenlerde birliğe saldırıda bulunan iki Elysian'ı kendi kendine bulup delik deşik etmişti. Keşfe çıktığımızda o iki parçalanmış Elysianın tanınmaz haldeki cesetlerini bulmuştuk. Ellerinde çok etkili silahlar varmış. Yine de her kim olursa olsun düşman bile olsa, insan cesetleri görünce üzülüyor. Ne de olsa onlarda canlıydı diyor. Henüz canlı bir Elysian görmemiştim.

Her şeye alışmıştım. Ilk günlerdeki ürkekliğimi de atmıştım. Hayatımın yada alabileceğim hayatların önemini yitirmişti beynim. Şimdi yalnızca Alfa Tim vardı ve bir de düşman vardı. Yeni bir gün, hayattayım, askerim ve operasyona çıkıyorum. Silahımı temizlemiştim her sefer olduğu gibi çantam hazırdı, şarjörlerim bombalarım, suyum, ekmeğim… yola çıktık. Her günkü gibi arazide, keşif halindeydik. Derken telsizden komutana bir konuşma geçti. Diğer Alfa Timine takviye lazımmış. Hemen o yöne saptık. Hızlı adım yürüyorduk. Sonunda takviye istenen yere geldik. Bir Elysian Mağaraya sıkıştırılmış ve etrafı çevrilmişti. Içeride saldırgan bir Elysian olduğunu söylüyorlardı. Anonslar yapılıyordu; anlamıyordum. Bilmediğim bir dildeydi. Sordum söylediler.

Komutan bana seslendi.

“Gel buraya, şimdi sen siperden çıkıp mağaraya yaklaşacaksın, içeriye bir bomba atacaksın. Biz senin için koruma ateşi açacağız”

“Emredersiniz komutanım”

Komutan ölmemi istemişti, bende “ölürüm” demiştim. Emir demiri keser diye boşa dememişler.

Silahımın mandalına bastım, kurşunu ağzına sürdüm. Ölme olasılığım yüksek olduğu için nefeslerimi son sigaramı içer gibi içtim. Sonunda fırladım ben fırlar fırlamaz hem koruma ateşinin hem de karşı ateşin arasında kalmıştım ama durmadan koştum ve mağara girişine sırtımı dayar dayamaz hemen vücuduma baktım. Vurulmamıştım. Bu kadar basitti: vurulsam ölmüştüm, vurulmadım hayattaydım. Şimdi sıra bendeydi.

Heyecanımdan bomba atmayı unutup daldım içeriye. Silahımı çektim. Bana doğrultulmuş bir silah vardı karşımda. İlk kez bir Elysianı canlı görüyordum, erkek olmadığı her halinden anlaşılıyordu, kadındı. Tetiğe davrandı ama yaylım ateşi açarken kurşunu bitmişti. Tetiğin iğnesi şıklıyordu ama patlama sesi gelmiyordu bir türlü. Bunu anladı ama yine de silahı bırakmadı elinden.

Ikimizde yerde duran bir tabancayı gördük. O tabancaya doğru hamle yaparken kendime gelmiştim.

“Yapma vururum” dedim.

“Yapmalıyım” dedi. Dilimi biliyordu.

“Hayır, teslim olabilirsin”

“Teslim olursam beni öldürürler”

“Hayır, öldürmezler”

Elysianın gözleri yaşarıyor. Ağlamaklı bir sesle:

“Görevini yap asker, vur beni”

Sanki bir komutandan geliyordu bu ses. Makine gibi boş bulunup onu vurmamı istiyordu.

“Yapmak istemiyorum, gel teslim ol, yemin ederim ki sana dokunmalarına izin vermeyeceğim”.

“Olmaz asker, beni yaşatmazlar”.

“Hayır! sana yanlış tanıtmışlar, gel o silaha uzanma, elindekini at, ikimizde sağ salim çıkalım buradan”.

“Asker, görevini yapmalısın. Yapmazsan ben seni vuracağım”.

“Sonra ne olacak peki beni öldürdükten sonra, buraya yeni bir asker gelecek. O benim gibi olmayacak. Seni düşünmeden vuracak”

“Sen, neden vurmadın peki beni? Senin farkın ne o askerden.”

“Benim farkım, ben oluşum, can almadım burada hiç, gel bak teslim ol, beni
canını almak zorunda bırakma.”

Kırmızı gözleri, bembeyaz ve kıvır kıvır uzun saçlarıyla, insanın tenine batan kaşlarıyla ey güzel Elysian ey güzel kadın, ey canlı varlık beni seçtiler bu görev için, belki seni de seçti birileri.

Ama görevimi yapmak istemiyordum.

Sonunda elimdeki silahı bıraktım, o da elindeki silahı bıraktı. Silahlar havada durdular, çünkü zaman durmuştu.

“Kim olursan ol, yemin ederim ki seni korurum, yemin ederim ki seni sağ salim buradan çıkarırım, hem bak kimseyi öldürmemişsin sen de. Korkma. Eline kan değmemiş daha. Gel silahlarımızı da elbiselerimizi de çıkaralım, atalım. Tam askerlerin arasından ruhlarımız geçip gitsin. Gel teslim de olmayalım. Yok olalım
burada. Ne bu savaşı yaşayalım, ne de başka savaşları…”

“Asker, hayal etmek güzel ama olmaz bu. Burada birilerinin ölmesi gerekiyor. Kurban olayım sen al canımı gözüm açık gitmesin.

“Yemin ediyorum seni buradan çıkaracağım, kadınım olursun, köyüme gideriz, toprağım var hayvanlarım var, eker biçeriz, yan yana yaşarız, anamla tanışırsın sever seni, alırım seni, evleniriz, ne sen katil ol ne de
ben, gel birlik olalım birlikten çoğalalım, boy boy çocuklarımız olsun.”

“Keşke, kıyamam sana keşke her şey hayallerindeki gibi olabilse. Gerçek çok zor, sen aşkı bu kadar kolay mı sanıyorsun.
Hayallerinde yaşıyorsun her şeyi.”

“Ayaklarına kapanıyorum, ne olur lütfen bırakma beni yaptırma bunu bana. Hayaller değil midir bizi ayakta tutan. Hayaller değil midir savaşları doğuran ve hayaller değil midir savaşları bitiren? Birbirimize silah çektiren de, ayaklarına kapatan da, aşık ettiren de hayaller değil midir? Lütfen sende hayal et benimle geleceğini, elini ayağını öpeyim hayal
et düşleri”

Bizler insanların bilmediği bir alem de uçarken dışarıdan bir anons yükseldi:

“Hayal etmeyi bırakın, hiç biri asla gerçekleşmez, teslim olun ikinizde.”

Bu anonsun sesiyle ikimizde kilometrelerce yüksekten yere düştük. Benim üzerime siyah kamuflajım yapıştı, onun boynuna bembeyaz saçları. Ellerimizi birbirinden ayırmayalım dedik ama bizi silahlarımıza çeken korkunç gücün etkisiyle, ikimizde havada duran silahlarımızın başına döndük.

“Hadi artık sevgilim, askerim, bitirelim şu işi. Bu böyle gelmiş böyle gider. Üzülme artık”.

Sonunda duran zaman yeniden başladı. Ben gözlerimin yaşını sildim. O saçlarını iki yana araladı.

“Hazırım”

“Ben de hazırım”

Dışarıdan anons gelmesiyle başlayacaktı her şey ikimizde bunu bekliyorduk.

Sonunda dışarıdaki komutan anons etti: “burada ruhun yeri yoktur, ateş serbest”.

Bunun üzerine ben silahımı tavana tutup tüm şarjörümü boşalttım. O da olduğu yerden yerdeki silahın üstüne atladı.

Benim şarjörüm bittikten sonra bir silah sesi daha duyuldu. Bu yerdeki tabancanın sesiydi. Bu sesi duyunca rahatlamıştım, katil olmayacaktım. Ama fakat silah nereye ateşlendi.

Tavandan dökülen tozun tütmesi durunca bir anda yere baktım. Yerde onu gördüm. Öylece yatıyordu. Ama vücudundan kan sızıyordu yere. Yere oturup onu kucakladığımda bir de baktım ki kalbinden vurulmuş. Ben ateş etmedim. O ateş
etti ve o…

O kendini vurmuştu.

“Neden yaptın bunu neden?”

“Küçük askerim, küçük sevgilim. Senin bana ateş etmeyeceğini biliyordum, ben de edemezdim. Katil olmana gönlüm razı gelmedi. Ama benim ölmem gerekiyordu anlasana bu mağaradan birinin cesedi çıkmalıydı. O da ben olmalıydım.gereken buydu”

Sonra esmer yüzünün feri soldu bir anda ve başı boşluğa düşüverdi. Ruhunun uçuşuyla bedeni soğuyup katılaştı.

Tüm bu olaylar bir anda gerçekleşirken komutan sabırsızca bir sonuç bekliyordu. Kurşun sesleri geldi ama ne oldu içeride merak ediyordu.

Mağara çıkışında göründüm. Kucağımda o vardı. Birlikte yürüyorduk. Komutanın ve askerlerin önünden geçtik. Komutan elimden tuttu.

“Ne yapıyorsun. Nereye gidiyorsun. Bırak o Elysianı, eline silahını al.”

Komutanım ikimizin de cesedi içeride. Teslim olmamızı istemiştin işte teslim olduk. O cesetler sana yeter, şimdi ruhumdan kalanla ve beni acımla baş başa bırak ve git.

Ailesinin tüm üyeleri ölmüştü. Cesedini mağarada bıraktığım sevgilimin ruhunu Elysiumun en güzel yerinde açtığım
çukura bıraktım. Onu gömdüm. O Elysian mezarını benden başka bilen yok.

Günlerce başında ağladım, sızladım.

Sonra birliğe döndüm. Komutan beni keşiflerden aldı. Bir süre bana hiçbir emir vermedi. Zaten sonra da görevden alındım.

Annem sarıldı bana. Babam koçum, yiğidim dedi durdu. Kahvede kaç Elysian öldürdün diyen arkadaşlarımdan birini dövdüm. Sonra kendi içime kapandım.

Ama hala kocaman bir parçam kanar durur, sanki o mağarada ben de öldüm, oradan çıkan vücudumun ruhu yoktu. O Elysiana aşkımı asla unutmadım ve kimseyi sevmedim bir daha.

O silahı kendine sıkarken aslında beni de vurdu. Şimdi ise ne canlıyım ne de cansız.

Destekleriniz için teşekkür ederim.

@obulunmaz

Sort:  


Tebrikler, @Treasureteam bugün @tryardim tarafından seçilen kaliteli yazıları oylayarak destekliyor.
Ayrıca sizlerde kürasyon izimize katılarak başlatmış olduğumuz Kürasyon izimize katılanları oylama etkinliğimizde bizden oy alabilirsiniz.
İyi geceler dileriz.

İlgili İçerik:
TreasureTeam Kürasyon İzine Katılanları Her Gün Ödüllendiriyor! #8

Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by Obulunmaz from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.

If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.

This post has received a 1.56 % upvote from @drotto thanks to: @obulunmaz.

Great post!
Thanks for tasting the eden!

You got a 35.61% upvote from @dailyupvotes courtesy of @obulunmaz!

You've received a lifting from @botox ! Consider delegating to earn passive income 20SP,50SP,100SP,200SP.
Tu viens de recevoir un lifting de @botox ! Envisager de déléguer pour gagner un revenu passif 20SP,50SP,100SP,200SP.

Tebrikler! Yazınız @tryardim topluluk hesabından oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız. Detaylı bilgi için Tryardım Desteklenen İçerikler 30 Haziran 2018 bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

post_banner_gf.gif


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.

sneaky-ninja-sword-xs.jpg
Sneaky Ninja Attack! You have just been defended with a 19.66% upvote!
I was summoned by @obulunmaz. I have done their bidding and now I will vanish...

woosh
A portion of the proceeds from your bid was used in support of youarehope and tarc.

Abuse Policy
Rules
How to use Sneaky Ninja
How it works
Victim of grumpycat?

Coin Marketplace

STEEM 0.17
TRX 0.12
JST 0.027
BTC 61414.81
ETH 2984.62
USDT 1.00
SBD 2.46