BUZ KESEN BİR TEMMUZ AKŞAMI...

in #tr6 years ago

731896507.jpg
Kaynak

Üç çocuklu ailenin en büyük çocuğuydu Sinan. İkide erkek kardeşi vardı. Uzun yıllar evli olmasına rağmen hiç çocuğu olmamıştı. İnancı gereği bunun kaderi olduğunu biliyordu. Takdiri İlahi diyordu her zaman ve halinden hiç şikayetçi olmuyordu. Kendine kızıyordu zaman zaman "sen babalık makamını hak etmiyorsun belkide" diyerek. Ortanca kardeşinin iki kızı vardı, iki evlilik yapmıştı. En küçük kardeşinin ise iki oğlan bir de kız çocuğu vardı. Ortanca kardeşi kendilerinden ayrı bir muhitte oturmayı tercih etmişti. Belki de ilk evliliğinin izlerini taşıyan mahalleden kaçmıştı ya da sadece kaçmıştı. Küçük kardeşi işi gereği sürekli yurt dışında olduğu için yeğenleriyle sıklıkla vakit geçirebiliyordu ve yeğenlerini çok seviyordu. Hepsinin yeri ayrıydı kendinde. Sabahları işine gidip akşam oluncada direkt evine dönen, haftasonu işi olmadığı müddetçe dışarı çıkmayan, monoton bir hayatı vardı. Şiirler yazar, kitap okur, zaman zaman bilgisayar başında vakit geçirirdi. Hayatı böyle geçip gidiyordu. Ve bir gün doğduğu günden tam 42 yıl uzakta bir gün, bir Temmuz sıcağında böyle buz keseceğini dahi tahmin edemediği bir gün.

2018 Temmuz'unun ortalarında bir yer, akşam iş dönüşü, tam eve girecekken üst katın balkonunda anne ve babası bir misafir ağırlıyordu. Ama misafir ağırlamanın verdiği keyif yoktu yüzlerinde. 60 yaşın üzerinde olan bu misafir kimdi, nereden gelmişti?
Daha önce hiç karşılaşmadığı bu yüz ilgisini çekti. Elindeki market poşetlerini kapıdan hanımına uzatıp "ben yukarıdayım birazdan inerim" diyerek üst kata çıktı. Kapı her zamanki gibi açıktı, nezaketen kapıyı çalıp içeri girdi ve doğru balkona yöneldi. Annesi işte size bahsettiğim büyük oğlum Sinan. Kadın o yaşına aldırış etmeden ani bir hareketle birden ayağa fırladı ve hıçkırarak Sinan'a sarıldı ama gözlerinden yağmur gibi yaşlar akıyordu. Sinan olup biteni anlamaya çalışıyordu ama bir türlü içinden çıkamıyordu. Kadın "oğlum" dedi gözlerinin en derinine bakarak. Kurak bir mevsimde tabiata can verecek kadar döktüğü gözyaşları içinde tekrar "oğlum" dedi "beni affet" sözünü ekleyerek. Sinan afalladı bir an, karmaşanın en dip noktasına kadar inmişti artık. Sinan'ın bu halini gören Ahmet bey "oğlum bu Aysel hanım, üniversite yıllarından arkadaşım" diyerek söze başladı. Sinan pür dikkat Ahmet beyi dinlemeye başladı. Ahmet bey "Aysel hanım benim en yakın arkadaşım Serdar'ın eşiydi" dedi yutkunarak."Serdar kim" diye sordu Sinan istemsiz bir şekilde. Bu arada hanımı gelmiş ve Sinan'ın hemen yanına oturmuştu, sanki olacakları tahmin etmiş ve desteğine ihtiyacı olacakmış hissiyle yanında durmak için oradaydı Aysel. Evet Sinan'ın hanımının ismi de Aysel'di. Sinan hanımını çok sever ve her zaman "sen nerede olsan seni bulurdum Aysel" derdi. Biz şimdi Ahmet beye kulak verelim. Herkes hatta herşey susmuştu o an Ahmet beyi dinlemek için ve Sinan'ın içinde kocaman bir tedirginlik vardı sanki olacakları hissediyordu.

Ahmet bey "oğlum sakın sözümü kesme ve sonuna kadar beni dinle" diye uyarıda bulunarak sözüne başladı, biliyordu Sinan bu konularda hassastı ve karşısında kim olursa olsun, ne anlatırsa anlatsın sonuna kadar dinler sonra söyleyeceklerini söylerdi. Ahmet bey devam etti.

-Sinan oğlum, Serdar benim üniversiteden arkadaşım, hatta ötesinde kardeşimdi. İki adı vardı Serdar Sinan. Çok güzel ve sıcak bir dostluğumuz vardı, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Üniversite yıllarında Serdar, Aysel hanımla tanıştı ve birbirlerini sevdiler. Oğlum biliyorum merak içindesin bende fazla uzatmadan konuya geleceğim, bütün değerlendirmeleri, sorularını sonunda konuşuruz. Serdar ve Aysel okul bitmeden evlenmeye karar verdiler ve sonunda sade bir nikahla dünya evine girdiler. Çok geçmedi Aysel hanım ve Serdar bir bebek bekliyordu, aile büyüyordu. Okulun son dönemiydi ve o sene mezun olacaktık. Aysel okulu bitirmiş ve öğretmen olmuştu ama henüz atanmamıştı. Dahası doğumdan bir müddet sonra meslek hayatına atılmayı düşünüyordu. Hedefler, hayaller birbiri ardına sıralanıyor derken doğum zamanı gelmişti. Aysel hanım "kızımız olursa Elif adını koyalım erkek olursa ona göre karar veririz" diyor Serdar ise "canım sağlıklı olsun da ismini bir şekilde hallederiz" diyordu. Karanlık, kasvetli bir günün sabahı Serdar bana gelmişti, bir kaç kelam ettik ve Serdar'ın gitmesi gerekiyordu, çünkü Aysel doğum için hastanedeydi Serdar ise hastanede kalma olasılığından dolayı gecelik kıyafet almaya gelmişti. Bir bardak çayın ardından Serdar acele ile kalktı ve dışarı çıkınca bende kapıyı kapatıp tam koltuğa oturmak üzereydim, birden silah sesleri sokağın tüm sessizliğini bozdu ve ben koltuğa daha oturmadan "Serdar" diye bağırarak kendimi dışarı attım. Serdar'ın gittiği yönden gelmişti sesler "inşallah bir şey olmamıştır" Allahım ne olur birşey olmasın" diye dua ederek köşeye kadar koştum ama gördüklerim karşısında hemen orada yere yığıldım, sadece "Serdar kardeşim" diyebildim gözyaşları içinde. Serdar köşeyi döndüğünde önünde ki sokaktan iki ayrı görüşteki grubun kovalamacası arasında kalmıştı. Zaten üniversiteler sürekli karışıktı korku içinde okula gider gelirdik ama o korktuğumuz şey o köşede yakalamıştı Serdar'ı ve artık dizimin dibinde kanlar içindeydi. "Serdar" dedim işaretiyle susturdu beni ve konuşmaya başladı "Ahmet biliyorum düştüğüm yerden kalkamayacağım ve hissediyorum bir oğlum olacak, Aysel'e söyle adını Sinan koysun" dedi ve elini cebine atarak bir kağıt çıkardı "lütfen bunu Aysel'e ver ve onu ne kadar çok sevdiğimi söyle, Aysel çocuğuyla ailesine dönemez o yüzden Sinan sana emanet" dedi, kollarımın arasında gözlerini hayata yumdu. Aysel ve Serdar evlenince ailelerine haber vermedikleri için Aysel'in çocuğu alıp evine dönmesi mümkün değildi. Evet oğlum yoğun bir duygu karmaşası içinde olduğunu biliyorum belki de tahmin ediyorsundur, Aysel hanım senin annen ve baban Serdar'ın hayata gözlerini yumduğu gün sen dünyaya geldin.

O Temmuz sıcağında birden buz kesti Sinan bunu hisseden hanımı bütün sıcaklığıyla sıktı ellerinden Sinan'ın. Dünya durmuştu ve olanca hızıyla geri gidiyordu zihninde Sinan, bir anda çocukluğuna kadar inmişti ve okuldan çıkışta uğradığı dedesi Osman efendinin saatçi dükkanında buldu kendini, dedesi yine nasihat ediyordu ama Sinan'ın aklında kalan tek şey vardı "evladım her şeyin yalan olduğunu düşündüğün bir anda şunu unutma her şeyin bir sebebi vardır" sözleri aklına geliyordu. Neydi bunca olanın sebebi diye düşünürken birden elinde Ayseli'in sıcaklığını hissetti. Her şey yalandı belki, çocukluğu, büyüdüğü mahalle, bütün yaşanmışlıklar, arkadaşları ama tek gerçeği vardı hanımı Aysel, onu çok seviyordu ve olan biten her şeyin sebebini bulmuştu. Evet her şeyin sebebi oydu Aysel ve Sinan her zaman derdi ki "Aysel sen nerede olsan da seni bulurum" diyordu. Her şeyi geçirdi aklından belki Ahmet bey olmasaydı Serdar ile başka bir hayatın içinde olsaydı belkide Aysel olmayacaktı hayatında diye düşünüyor ve Osman efendinin ve Ahmet beyin verdiği terbiye ile hiç bir şeye kızamıyordu. Biraz sendeledikten sonra kendine geldi ve cebinden bir kağıt çıkarıp eşi Aysel'e uzattı en son yazdığı şiir tek mısra ama herşeydi. Aysel sesli bir şekilde okuyordu o şiiri heyecanla işte o vakit Ahmet beyin aklına yıllar önce Serdar'ın kendisine verdiği o kağıt geldi onca üzüntü içinde vermeyi unuttuğu yada her şeyin sebebi doğrultusunda unutturulduğu o kağıt. Bir koşuda gidip yılların soldurduğu o kağıdı uzattı Aysel hanıma. Son mektup gibi olan kağıtta aynen şöyle yazıyordu.

  • Aysel'im ben seni dünyalardan daha çok seven Serdar Sinan. Aysel'im öyle hissediyorum ki Serdar olarak yolun sonuna geldim galiba ama Sinan olarak seninle bir ömür olacağım. Aysel'im bilirsin ki ben böyle sözleri pek beceremem ama sana bir mısralık şiir yazdım ve onu armağan ediyorum, sana şiir gibi bir ömür diliyorum.

Bir ömür bir anda yalan olur,
Bakarsın bende kaybolurum,
Ama kapıma dayansa ecel,
Ben sana nefes olurum,
Aysel'im dünyanın neresinde olsan da yine seni bulurum...
Serdar Sinan

Sinan'ın Aysel'e yazdığı mısraların birebir aynısı ve Sinan o an anladı Aysel'lerine sarılırken her şeyin bir sebebi vardır. 42 yıl Serdar'ı yaşatan Aysel ömründe birgün dahi olsa Sinan'ı yaşatabilmek için gelmişti. Belkide hayatında derin bir etki bırakmak istemediği için son gününde gelmişti.

e.avina

Bu benim ilk belkide son öykü denememdi, amacım yarışmaya katılmak için değil sadece @edebiyat etiketine katkı sağlamaktır. Bütün kusurlarımı bu alandaki acemiliğime verin lütfen umarım keyif alırsınız. Şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim...

Sort:  

Tebrikler! Yazınız @tryardim topluluk hesabından oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız. Detaylı bilgi için Tryardım Desteklenen İçerikler 29 Haziran 2018 bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

post_banner_gf.gif

Her daim desteğinizi görmek mutluluk veriyor teşekkürler

Yüreğinize sağlık. Çok güzel olmuş. ...

Teşekkür ederim sayenizde fena gaza geldim :)
Sizlere teşekkür ederim öyküleriniz harika...

Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by avina from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.

If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.

Congratulations @avina! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :

Award for the number of upvotes

Click on the badge to view your Board of Honor.
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word STOP

To support your work, I also upvoted your post!

Do not miss the last post from @steemitboard!


Participate in the SteemitBoard World Cup Contest!
Collect World Cup badges and win free SBD
Support the Gold Sponsors of the contest: @good-karma and @lukestokes


Do you like SteemitBoard's project? Then Vote for its witness and get one more award!

Buradaki bir çok yazıyı okuyorum,hatta yarışmalardaki yorum kısmına yazılan yazıları dahi atlamadan okumaya çalışıyorum. Bazı yazılar gerçekten çok güzel oluyor bazen de hikaye ile bilim kurgu arasında sıkışan yazılarla da karşılaşmıyor değilim. Eğer bu yazı senin ilk öykü denemen ise gerçekten harika olmuş. Ellerine Sağlık diliyorum. Mütevazi olmana da gerek yok. Tebrik Ederim.

Teşekkür ederim, ilk denememdi, kurguladığım öyküden çok eksiği var aslında kafam hala bu öyküde ilerleyen zamanlarda yeniden düzenleyip yazmayı düşünüyorum, bu özeti gibi oldu :)

Süper olmuş emeğinize sağlık hocam. Bence devam etmelisiniz.

Teşekkür ederim, ben bu kadarını beklemiyordum kendimden çok olumlu yorumları görünce kendimi ikna etmeye çalışıyorum :)

Her şeyin bir sevebi var ve eminim ki bu ilk ve belki de son öykü dediğiniz harika hikayenin de bir sebebi var yazmanıza sebep olan... hayat bir bilmece gibi bunu yasadıkça zaman geçtikçe çözebiliyor insan yada tam acaba mı diyerek emin olmaya çalışıyor tıpkı onlarca soru işaretiyle savaşırcasına ve başlıyoruz puzlenin parçalarını birleştirmeye ortaya hangi resim çikacak acaba diye kimi zaman sabrımız azalarak kimi zamansa yüreğimizin bize fısıldadıklarıyla heyecan içinde yani demem o ki hayat başlı başına olaylar silsilesi tıpkı bir halkanın bir diğer halkayı takip etmesi gibi ve diliyorum ki o halkalar bir gün tamamlanıp ki belki de tamamlanmıştır da bizler farkında değiliz işte o vakit en guzel hikayelerimizi yazabiliriz yüreğinize kaleminize sağlık diyor cok teşekkür ediyorum bravo

Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim :)
Belkide son derken bu öyküyü sadece bugün kurgulayıp hazırladım ama kurgunun tamamını yansıtmadım dahası yansıtamadım çünkü gerçekten zormuş tamamını yansıtsaydım yarına kadar bitiremezdim ve çok uazyıp giderdi şimdilik tadımlık keyif almanıza sevindim...

Tamamını ve hatta devamını da bekliyoruz öyleyse tekrar teşekkürler :)

Devamı :) inşallah

This post has received a 3.13 % upvote from @drotto thanks to: @avina.

This post has received a 10.90% upvote from thanks to: @avina.
For more information, click here!!!!

If you use our Robot before your post has 1 day and get an Upvote greater than 1%, you will automatically receive Upvotes between 1% and 10% as a bonus from our other robots.

Do you know, you can also earn passive income after every bidding round simply by delegating your Steem Power to @minnowhelper?
you can delegate by clicking following links: 10 SP, 100 SP, 500 SP, 1000 SP or Another amount

Help support @minnowhelper and the bot tracker by voting for @yabapmatt for Steem witness! To vote, click the button below or go to https://steemit.com/~witnesses and find @yabapmatt in the list and click the upvote icon. Thank you.

Voting for @yabapmatt

You got a 25.55% upvote from @slimwhale courtesy of @avina!

Did you know you can make a passive income by simply delegating steem power?
@slimwhale offers the best return on your investment, sharing 100% of the bidding pool rewards, daily, proportional to your investment.
Let's grow together, start earning now by clicking the following links: 10SP, | 50SP | 500SP, | any amount |
For more information, see here or join me on Discord

Hello slimwhale!

Congratulations! This post has been randomly Resteemed! For a chance to get more of your content resteemed join the Steem Engine Team

Coin Marketplace

STEEM 0.17
TRX 0.12
JST 0.027
BTC 61414.81
ETH 2984.62
USDT 1.00
SBD 2.46