Sokağın solu-sağı

in #tr6 years ago
Hayatımın bir kısmı kenar mahallelerde bir kısmı ise elit semtlerde geçti. İki tarafta bulunan bir insan olduğum için arkadaşlarım bazen bana "hadi şunlar gibi konuşsana" falan diye yüklenir. Hatta hadi şöyle konuş cümlesinden sonra kamera açan da oldu. Ne yapıyorsun diye sorduğumda "kardeşimi korkutacağım" yanıtı almışlığım var :) Tabi bunlar çok samimi ortamlarda oluyor. Size itici gelmesini istemem.

Bazı arkadaşlarım iki ruh taşıdığımı iddia ederlerdi. Yu-Gi-Oh çizgi filmindeki karaktere benzetirlerdi:) Tabi iki farklı kültürle çok fazla etkileşen tek insan ben değilim. Fakat genelde insanlar birini özümseyip diğerinden uzaklaşıyor. Ben ikisinin de güzel yanları olduğuna ve utanılacak bir tarafı olmadığına inanıyorum.


Politik davanışlar göstermek zorunda kaldığım da oldu. Fakat herkese her şeyi gösteremediğimden kaynaklandı bunların hepsi. Yani karşı tarafın anlayamayacağını düşündüğüm noktalarda hep yalan söylemiş ya da farklı davranmışımdır. Bu yüzden kendimi hiç suçlamadım. Alacağım tepkileri biliyor ve gerekçelerini izah edemeyeceğimi düşünüyorsam yalan söylemekten pek çekinmem. Çünkü karşı tarafın suçu olduğuna inanırım. Aynı çocuklarını çok kısıtlayan ailelerin yalan dinlemeye mahkum olması gibi.

Gelelim farklarına

Samimiyet anlayışları epey farklılık gösteriyor. Elit dünyada samimiyet ne kadar çok şey paylaştığınla kıyaslanırken ghetto diyebileceğimiz dünyada beraber ne kadar çok şey yaşadığın baz alınıyor. Birinde samimiyet ne kadar derin şeyleri paylaştığına bakarken diğerinde karşındaki için nelerden vazgeçtiğine ya da neleri göze aldığına bakıyor. Açıkçası kenar mahallelerde derin paylaşımlara pek rastlamadım. İnsanlar (gençler) nasıl bir insan olduğunu çok sorgulamıyor. Geldikleri noktada dürüst olmaları onlar için yeterli bir seviye. Neyi daha iyi yaparım kaygısı çok somut noktalar etrafında dönüyor. Daha katı kurallar var kenar mahallelerde. Doğru ve yanlış keskin çizgilerden oluşur. O nedenle yeri geldiğinde politik davranmak zorunda kalırım. Fakat iki dünyada da birinci kıstasım her zaman samimiyet olmuştur.

Kenar mahallelerde entelektüel birikiminizi nasıl sunduğunuz çok önemlidir. Bu birikim sizi kahraman da yapabilir alay konusu da. Sevdiği insanları çok severler. Hatta biraz gözünüzü bile korkutabilir bu yaklaşımları. Fakat tahmin ediyorum: aç kalmak, zor durumlara düşmek bu yüzden o insanları daha az etkiler. Çünkü ne yaptıkları değil kiminle yaptıkları önemlidir. Elit dünyada ise kişiler, davranışları nedeniyle daha kolay vazgeçilebilir durumdadır.

Bu iki kültür birbirlerine biraz rahatsız edici bakar açıkçası. Bilgisizliğin verdiği bir durumdur. Ukala olmayan insanlar için konuşuyorum, iki taraf da birbirlerini komik bulur. Bir taraf diğerinin farkındalığı düşük insanlardan oluştuğunu düşünür. Aslında nispeten haklıdır. Fakat bu yorumu yaparken karşı tarafın gündelik hayatlarını bilmez. Sadece kesiştikleri noktadan yorum yaparlar. Aynı şekilde diğer taraf da karşısını "aptal kaygıları olan insan topluluğu" olarak görür. Onlara göre elit insanlar gerçek yaşamın tadına bakmamıştır.

Belki daha sonra devam ederim. Şimdilik bu kadar. Tamamen kişisel gözlemlerimdir. Kızabilir ya da aksini söyleyebilirsiniz. Fakat yorumlarınıza dikkat edin kenar mahallelerden çok arkadaşım var :)

Kaynak Kaynak

doc-son.png

Sort:  

Go here https://steemit.com/@a-a-a to get your post resteemed to over 72,000 followers.

Benim bakış açıma göre elit diye tabir ettiğimiz kesimde bir işe yaklaşırken "ben" yani bireysel, sizin tabirinizle ghetto denilen kesimde "biz" yani toplu bir yaklaşım söz konusu.

Açıkçası elit tabaka da beklediğim ya da alışık olduğum samimiyeti bulamadım diyebilirim. Bazılarının yapmacık, doğallıktan uzak davranışları onlara karşı sert bir bakış açısı geliştirmeme neden oldu. Her iki kesimde de arkadaşlar edindim ama iki kesimde de beklentilerle davranışlar birbirini tutmadı.

Ben ikisinde de buldum. Sadece genel itibariyle bir taraf daha zahmetli. Daha yargılayıcı olabiliyor. Fakat en samimi arkadaşlarım da açıkçası elit (bu kullanım ne kadar doğru bilmiyorum:) dediğim grupta diyebilirim.

Samimiyeti çok fazla sorgularım açıkçası. Samimiyet denilen olay benim için üst seviye bir durumdur. Bu konuda oldukça titizimdir, belki de bu yüzden istediğim samimiyeti bulamıyorum. 🤔

Bazen ilk veren taraf olmak gerekir :) bırak insanlar sana ufak tefek yanlış yapsınlar. En baştan muhteşem bir güven duygusu talep etme. On kişiden biri de olsa zamanla çok farklı bir çizgiye gelebilir. Denemeni tavsiye ederim. 9u vakit kaybı yaratsa da kalan bir kişi değecektir :)

İyi günler, yazınız @kusadasi ve @try-market tarafından yürütülen Küratör Projesi için seçilmiştir. Cointurk etiketini kullanarak daha fazla destek alabilirsiniz.
Proje kapsamında daha detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Cointurk Discord Kanalı
image.png

Doğru tespitler kesinlikle haklısınız. İki uçta bulunan insanların birbirine olan bakış açısı ne yazık ki TV'lerde yayınlanan dizilerden yada popüler kültürün dayatmalarından kaynaklı. Aynı payda söz konusu olunca kolayca birbiri ile iletişim kurabilecek insanların kafasında ne yazık ki kalıplar var. Mesela stadyumda maç izlerken bi akademisyen ile kaportacı çok kolay bi şekilde iletişime geçerken farklı bi ortamda bu kadar kolay konuşamazlar. Çünkü kafalarda o bize dayatılan kalıplar vardır. Kaportacı akademisyen olanı ukala çok bilmiş bulurken. Akademisyen kaportacıyı cahil bilgisiz görür.

Evet tv ya da sosyal medya epey etkili bir faktör. Fakat bunların asıl sorunu iki tarafın da uç örneklerinin göz önüne sokulması. Durumu olduğundan daha kötü bir noktaya çekiyor.

İnsanlar ön kabuller ile düşünüyor sadece bizim ülkemizde değil bi çok ülkede bu böyle. Mesela şimdi küçük bi deney yapalım Fransız deyince aklına gelen ilk insan imgesi ile Afgan deyince aklına gelen insan imgesi tamamen birbirinden farklı olacaktır. Muhtemelen Fransız modern giyimli saygın meslek sahibi (avukat, doktor yada ressam) iken, Afgan muhtelemen yöresel kıyafetler içinde biridir. Aynı örneği daha mikro boyutta mahalleler ölçeğinde düşününce. Yozgat'ta hiç doktor avukat yok veya Çorum'da internet yok herkes köylü olarak düşünüyor çoğu kişi.


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.

Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by doctorbishop from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.

If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.

Kişi bilinmeyenden korkar derler... Kime göre? Ölüm, büyük bir kurtuluştur,başlangıçtır derler... Kime göre? Yaşamak harikadır derler... Kime göre?
Yazınızı okuduktan sonra bir kere daha anladım ki birey ön yargıları ve iletişimsizliği ile sahneye çıkıyor. Öylesine uç noktalara karışmışız ki ya da karıştığımızı zannediyoruz ki, gerçeklere hiç yaklaşamıyoruz. Aslında aynı gökyüzüne baktığımızda derinlere dalıyor ve dertleniyoruz. Aynı deniz kıyısında aynı denize bakıp dertlerimizi kusuyoruz. Rahatlamaya çalışıyoruz. Hepimiz aynı denize girip serinliyoruz. Ulan aynı gündem için küfürler yağdırıyor ve fikirler üretiyoruz. Hepimiz yaşıyor ama ölümü biliyoruz.
Devamını da yaz üstat, yazman lazım... Sana verilen bu hediyeyi herkese anlatıp hepimizin aynı geminin farklı kamaralarında hayat sürdürdüğümüzü göstermen lazım... At gözlüklerini çıkartmalarını, ağızlarının içindeki dili düzgünce kullanıp herkesle ön yargısız konuşmayı öğretmen lazım... Ateşe su taşıyan karınca misali, yazman lazım...
Yazı için teşekkürler.
Bu denli olduk mu? Kime göre!

Hocam değerli yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Laf olsun diye değil gerçekten teşekkür ediyorum. Özellikle şu birkaç günde burada olmam için çok daha fazla nedenim oldu açıkçası.

Anlatmayı deniyorum. Herkes denesin istiyorum. O nedenle sevmeyi öğretelim mi diye bir yazı paylaşmıştım geçen ay. Zaten buradan dünyayı değiştiremeyeceğimizi biliyorum. Fakat bir kelebek etkisi başlatabiliriz. En kötü senaryoda boş koşmuş oluruz. Boş durmaktan iyidir :)

Klişe bir söz belki ama her şey ufak bir adımla başlıyor. Nice büyük zaferler ufak bir düşüncenin özgür kalması ile başlıyor. Yazı özgürlüğün simgesel zaferidir. Nice güzel zaferlere ulaşman dileğiyle :)

Belki de bu yüzden yazmayı seviyorum. Özgürlüğü hissediyorumdur. İyi dilekleriniz için teşekkür ederim :)

Belki de kim bilebilir? Aslında kimsenin de bilmesine gerek yok. Özgürlük tüm bedenine yayılsın yeter...

Kelebek etkisine inanan bir tek ben değilmişim :D

This post has received a 0.52 % upvote from @drotto thanks to: @doctorbishop.

Tebrikler! Yazınız @tryardim topluluk hesabından oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız. Detaylı bilgi için Tryardım Desteklenen İçerikler 18 Haziran 2018 bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

post_banner_gf.gif

You received an upvote as your post was selected by the Community Support Coalition, courtesy of @tryardim

@arabsteem @sevenfingers @steemph.antipolo @tryardim

Coin Marketplace

STEEM 0.20
TRX 0.13
JST 0.030
BTC 65858.36
ETH 3493.88
USDT 1.00
SBD 2.53