Artık Satmasak?

in #tr6 years ago

Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan, hatta öncesinden kalıp borçlarından temizlenip kamu hizmetine sunulan, Sümerbank, Etibank, Seka, şeker fabrikaları vb gibi kamuya ait, kamuya hizmet veren ne var ne yok bir bir zarar ediyor gerekçesiyle elden çıkarıldı...

Toplum, 1974 Kıbrıs harekatı sonucu olarak yaşadığı ağır ekonomik ambargonun üstüne bir de 1980 sonrası iyice köpürtülen neo-liberal rüzgarların etkisinde söylenenlere inandı. Rüzgar, fırtınaya hatta kasırgalara dönüştü, bıçak geldi kemiğe dayandı en sonunda...

Zarar ediyor denilen o işletmelerin, siyaset erbabı baskısıyla olur olmaz işlere kredi açmasını, hayali ihracatlarda yok edilen kazanımlarını, kadrolarının özenle şişirilip hantallaşmasını, bütün bitirme çabasına rağmen yine de para kazandıklarını görmezden geldi ahali...Suçluydu bu işletmeler, özelleştirilmeli, özgürleştirilmeliydiler!

Devlet elini ayağını çekmeliydi ekonomiden, serbest teşebbüse devretmeliydi her ekonomik operasyonu...

O fabrikaların, ülkenin öz kaynaklarını öz evlatlarıyla, öz evlatları için ürettiğini, çoğalttığını, dolaylı veya dolaysız yarattıkları iş olanaklarını, bağlı oluşumlar hatta kurumlar eliyle kültürel katkı sağladığını unutturdular bir çırpıda...

Şeker fabrikasına satardı rahmetli dedem şeker pancarını, kooperatif de vardı, sorun olursa gider konuşur, köy adına çözer geri gelirdi. 5 çocuğunu, torunlarını onların çocuklarını da yetiştirebildi, kimseye el açmadan, tüm aile çalışarak hem de...

Şeker fabrikası sadece tarladaki ürünü almakla kalmazdı, üretim sonunda çıkan küspeyi de verir, hayvancılıkta yem olarak kullanırdı. Ekmeği de köyde yaparlardı, peyniri de, meyve bahçeden sebze bostandan toplanırdı. Şimdi köyde ekmek yapan bir halam kaldı, herkes her ihtiyacını marketten alıyor artık, özgürleştik gerçekten!

Hep yabancı ülkeleri örnek verdiler, ama hiçbiri bizim kadar satmadı devlet şirketlerini, satmaz da!
Hele ki stratejik kaynaklarda, madencilik, ağır sanayi, petrol, haberleşme gibi konularda, devlet nasıl olur da kontrolü başkasına bırakır anlamak mümkün mü?

"Bırakınız geçsinler, bırakınız yapsınlar"
Doktrin de hazırdı, alıcılar da, sattılar, dağıttılar, işsiz kalabalıklar büyük şehirlere göç etmek zorunda kaldı, büyük şehirler büyük köylere dönüştü, rantın kokusunu aldı kalabalıklar...Üretim yapmak gereksiz, paradan para kazanmak tatlı geldi, bu duruma da uygun atasözlerimiz vardı, at binenin kılıç kuşananındı, bir de birilerinin memurları işini bilirdi...

Ekonomik, sosyal sistemler alt üst olurken beraberinde büyük bir kültürel yıkım da geldi. Birkaç istisna ile aydın geçinen ukalaların kendi halkına zaten uzak yaşamları oluşan bu yeni sosyolojiyi aşağılamaktan öte iş yapmadı. Sorgulamadı hiç olanları, sonuçlarından şikayet etti sadece...İtiraz edenler aramızda değil artık, sağken sahip çıkmadık, arkalarından iki yüzlü gözyaşları döktük çoğu kez...

Elimizde kala kala TRT kalmıştı sıra ona da geldi şimdi! Öneri sahibi siyasetin eskisi, yeni paketinde ışıl ışıl bir muhalefet partisi!Satmalara doyamadık, yenisini yapamadık, elimizde olanı doğru kullanamayınca kurumu suçladık ama asla dönüp aynaya bakmadık!

Sümerbank'tan alınan yün montunun, ayakkabısının, yıllar geçmesine rağmen bir türlü eskimemesinden şikayetçi olan bir çocuk tanıyorum ben, modelini pek sevmese de o sıcaklığı bilen bir çocuk...

O çocuğun yüreğiyle haykırmak istiyorum, yazık ettiniz Sümerbanklara!!!

Sort:  

Sert neo-liberalizm politikasını ya da bizimle belki de hiç uyuşmayacak bilmem ne ekonomi politikalarını öyke küreselleşecez, dünya bunu yapıyor diye en sert haliyle uygularsak olacak olan bu.

Satıldı satılanlar. Biz daha fazla acı çekmeyelim, biraz daha rahat harcayalım, zaten ekonomik krizden yeni çıktık, size ne manyak çözümlerimiz var bir bilseniz diye diye yedik bunları. Alım gücümüz, kaliteli ve küresel metalara ulaşma imkanımız artmış olabilir. Bu bizi sadece daha iyi bir tüketici yapar.

Tüket, daha güzel ve daha fazla tüket. Nereye kadar? Üretmedikten sonra bu borçlanmaktan ve ileride yavaştan yavaştan çökmemize neden olmaktan başka ne işe yarar?

Halbuki bir 10-15 yıl acı çekip, sonra o küresel metaları tüketmekten ziyade dünyaya satmak vardı şimdi. Acı çekmek kısmında vizyon sahibi, çocuklarının ve ülkenin geleceğini düşünenlerden başka kimsenin, hem de böyle hazır yemeye, borçlanmaya alışmışken, iktidarı ya da gelecek iktidarları acı çekmek, boğaz sıkma pahasına destekleyeceğini sanmıyorum.

Neyse çok yazdım yine. Elinize sağlık. Teşekkür ederim :)

Tespitlerinize katılmamak mümkün değil, ayrı bir yazı olarak paylaşılabilecek içerikte...Ben kamuoyunun uyutulmasına son verilip gerçekler anlatıldığında tahminlerimizin ötesinde karşılık bulacağına yürekten inanıyorum, yeter ki samimiyet ve dürüslük olsun.
Değerli katkınız için çok teşekkür ediyor, huzur dolu bir gelecek diliyorum
Selamlar

Haklısınız samimi bir şekilde sunulan olumlu bakabilirim ben de :) Teşekkür ederim.

Bu konu hakkında bazı tereddütlerim vardı. Öncelikle devlet elindeyken çok fazla suistimal ediliyordu. Bazı insanlar sırf devlete "kapak attıkları" için, işlerini olması gerektiği gibi bile yapmıyorlardı. Özelleştirilmenin iyi tarafı bu, özel sektörde çalıştırırlar. Devletteki gibi sorumsuzlukların cezasız kalmaz.

Yani işi yapmazsan, kovulursun. Durum böyle olunca, insanlar kendilerini geliştirmeye açıyorlar. Ben özelleşmeden yanayım, çünkü devlet eli ile kovulma olmuyor ve insanlar işlerini yapmıyorlar.

Yıllardır devlet dairelerinde bunları görüyoruz. Hala içler acısı durumda, egoları yüzünden halk ile konuşamayacak kadar yükselmiş çalışanlar ile dolu. Özelleşmede böyle olmuyor.

Tabii ki bunun da bir sınırı olmalı. Elimizdeki her şeyi satmamalıyız. Bunu ayarlamak da siyasetçilerin zekasına kalıyor. Yazınızı okurken çok beğendim, teşekkür ederim.

Öncelikle değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Konu içeriğinde de fazla detaya girmeden anlatmak istediğim bir noktaya vurgu yapmışsınız; görevlendirilen insanlar işlerini doğru yapmadığında kurumlar suçlu ilan edilebilir mi?
Diğer taraftan gerçekten biliyor muyuz örneğin söz konusu işletmelerin kar/zarar, verimlilik , artı değer rakamlarını?
Bendeki mevcut kaynaklar o yıllarda devlet işletmelerinin özel teşebbüsten çok daha verimli olduğunu gösteriyor. En kısa zamanda kaynaklarıyla paylaşacağım.
Selamlar

Hatırlıyorum da babam küçükken paltolarımızı önlüklerimizi bile Sümerbank tan alırdı. Dediğin gibi hiç eskimezdi.

Yazılacak çok şey var ama ...😃
Ellerinize sağlık güzel bir paylaşım olmuş .

Nazik yorumunuz için çok teşekkür ederim,
Sümerbank zamanın efsanesiydi...Diğerleri gibi...
Nostaljik birer efsane olarak kalakaldılar ne yazık ki

Tebrikler! Yazınız @tryardim topluluk hesabından oy kazanmıştır. #tr tagi altında kaliteli içeriklerizi görmekten mutluluk duyarız. Detaylı bilgi için Tryardım Desteklenen İçerikler 2 Haziran 2018 bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

post_banner_gf.gif

Satılan KİT lerden birinde hala çalışıyorum.Satış zamanı yaşananları anlatmak benim için çok zor.Ağlayarak işine veda edenler,birimlerinden başka birimlere sürülenler.Çok zor zamanlardı.Şu an da nasıl derseniz?Sürekli üzerimizde özel sektörün patron baskısı ile çalışmaya çalışıyoruz.

Çünkü o devlet iştirakleri sadece birer şirket değildi, aileydi çalışanlar, hatta emekli olanlar... Seka fabrikasının kalıntılarını gezerken benzer duyguları yaşarım, emek, sevgi , yokluktan çıkarılan işlerin izlerini, ustaların alın terlerini..
Paylaşımınız için teşekkürler, herşey gönlünüzce olsun

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.11
JST 0.031
BTC 69345.27
ETH 3816.44
USDT 1.00
SBD 3.67