Bilimkurgu Öyküsü - Bağımsız Sinema - Bölüm 3

image.png

Bölüm 1
Bölüm 2

Bölüm 3

Timur’la yaptığımız görüşmenin üzerinden henüz bir saat bile geçmemişti ki cep telefonum çaldı. Arayan kişi kendisini Abyss Türkiye koordinatörü Berker Durusoy olarak tanıttı ve müsait olup olmadığımı sordu.

-Müsaitim, buyrun.

-Sizinle son projeniz hakkında görüşmek istiyorum. Bugün yüz yüze görüşmemiz mümkün olur mu acaba?

-Şu aralar programım çok yoğun, önümüzdeki hafta görüşsek?

-Yarın Magnetic Dreams’in yıllık toplantılarına katılmak üzere Şangay’a uçacağım. Orada iki hafta kalacağım. Sizinle gitmeden önce görüşebileceğimi ummuştum, keşke bugün görüşebilmemizin bir yolu olsaydı.

-Öğleden sonra yapacağım görüşmelerden birini iptal edeyim madem.

-Teşekkür ederim, toplantı davetini hemen iletiyorum.

Öğlen yemeğini bir esnaf lokantasında yedikten sonra Berker Durusoy’la görüşmek üzere Abyss’in Çatalca’daki kampüsüne doğru yola çıktım. Hava pırıl pırıl olduğu için İstanbul’un üzeri dört pervaneli seyir balonlarıyla dolmuştu. Hava taksinin otomatik pilotu bir süre balonların arasında düşük hızda ilerledikten sonra yükselmeye karar verdi. Bence bu isabetli bir karar oldu bu, aksi takdirde görüşmeye geç kalacaktım.

Magnetic Dreams şirketinin genel merkezi ağaçlıklar içinde şirin bir yerdi. Hava taksi yoğunluk nedeniyle hologram heykellerle çevrelenmiş hava araçları pistinin üzerinde birkaç tur attı, iniş sıramız gelince beni bırakmak üzere alçaldı.

Çınar ve ladin ağaçlarının arasındaki patikada ilerlerken sağ tarafta Abyss stüdyolarına ait binaları ve birkaç filmde kullanıldığını hatırladığım yapay gölü gördüm. Saçlarının arasında led ışıklı teller olan genç bir kız beni kapıda karşılayıp Berker Durusoy’un odasına çıkardı.

“Davetimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim, Abyss’le çalışmaya sıcak bakmadığını biliyorum, buna rağmen buraya kadar gelmeniz büyük bir incelik” dedi Berker.

“Rica ederim, görüş alışverişi yapmaktan zarar gelmeyeceğini düşündüm.”

“Açık fikirli bir sanatçı olduğunuzu biliyordum, daveti biraz da bu yönünüze güvenerek yaptım. Bugüne kadar birlikte çalışma olanağı bulamasak da çalışmalarınızı hayranlıkla takip ettiğimi söylemeliyim.”

“Teşekkür ederim. Sizden böylesi bir davet alınca şaşırdım doğrusu, bu türden görüşmelerin yapımcılarla yapıldığını sanıyordum.”

“Yapımcılığını doğrudan üstlendiğimiz projeler de var. Geçen yıl Abyss’in dünyadaki dört inovasyon merkezinden biri olduk. Bu başarıda Türk sinemasının sizin gibi ustalarının payının büyük olduğunu söylemem gerekir.”

“Fazla vaktinizi almak istemiyorum. Benimle neden görüşmek istemiştiniz?”

“İçeriği hakkında fazla bilgiye sahip olmasam da bir sonraki projenizde birlikte çalışmayı arzu ediyorum. Bütçe kısıtları olmadan, en yeni teknolojileri kullanarak bir film çekseydiniz ortaya nasıl bir eser çıkardı? Bir sinemasever olarak bu sorunun yanıtını merak ediyorum.”

“İşinin özünün bütçe ya da teknoloji olduğunu düşünmüyorum. Yıllardır omuz omuza vererek çalıştığımız bir yapımcım var. Ortak dostumuz Doruhan’ın size ondan söz ettiğini tahmin ediyorum.”

“Timur Bey’in yerinde olsam sizinle ayrılmayı asla istemezdim. Sizin dışınızdaki yönetmenle yaptığı projelerin durumu ortada. Oysa siz başka bir yapımcıyla çalışmayı hiç denemediniz. Daha geniş bütçe imkanlarını ve yüksek bir ücreti hak ettiğinizi düşünüyorum. Projelerinizle ilgili geniş bir özgürlük alanına sahip olacağınızı da size kişisel olarak garanti ediyorum.”

“Benimle çalışmayı neden bu kadar çok istiyorsunuz? Sizinle çalışan benim de şahsen beğendiğim çok sayıda yönetmen var.”

“Sanatta niteliğin nicelikten önemli olduğunu düşünüyorum. Bu topraklarda saygın festivallerde ödüller alan harika Türk filmleri çekildi, ancak dünya genelinde gişeleri sallayan, klasikleşmiş bir film yapamadık henüz.”

“Beni ikna etmek için gösterdiğiniz çabanın gururumu okşadığını itiraf etmeliyim. Yine de bağımsız çalışmayı tercih ediyorum.”

“Kendimi açıklıkla ifade ettiğimi düşünüyorum. Daha fazla ısrar etmeyeceğim. Genel eğilime aykırı davranarak bence gereksiz bir risk alıyorsunuz. Buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim, sizinle konuşmak benim için bir zevkti.”

“Benimle çalışmak istemenizin sadece filmlerimi beğenmenizle ilgili olduğundan emin misiniz? Olayın ticari bir yönü de olsa gerektir.”

“Motivasyonlarımızın kaynaklarını net olarak belirlemek güç tabii. Örneğin siz böylesi bir teklifi neden reddediyorsunuz? Belli ki Abyss film üretiminin standardı haline gelecek. Kazanamayacağınız bir mücadeleye giriştiğinizi düşünüyorum.”

“Bizi biz yapan şeyler belki de ilk bakışta irrasyonel gibi görünen kararlardır.”

“Tabii bu kararların bazen tatsız sonuçları olabiliyor.”

“Artık onu yaşayarak göreceğiz.”

Yapılacak teklifi reddedeceğimi bildiğim halde görüşmeyi neden kabul etmiştim? Bu sorunun yanıtını bilmiyordum ama görüşme sırasında yeni filmimin aslında neyle ilgili olduğu konusunda küçük çaplı bir aydınlanma yaşadığım kesindi. Dönüş yolunda, senaryonun içime sinmeyen kısımlarını nasıl revize edebileceğimi düşünmeye ve değişiklerin ana hatlarını cep bilgisayarıma yazmaya başladım.

Görsel Kaynağı: https://unsplash.com/photos/QdAAasrZhdk

Sort:  

To listen to the audio version of this article click on the play image.

Brought to you by @tts. If you find it useful please consider upvoting this reply.


@bilimkurgu, sorry to see you have less Steem Power.
Your level lowered and you are now a Minnow!
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!

Coin Marketplace

STEEM 0.18
TRX 0.14
JST 0.030
BTC 59238.58
ETH 3176.28
USDT 1.00
SBD 2.45