Chicago ve Sanat Enstitüsü

in #tr5 years ago (edited)

Merhaba!

Madem ki gezi yazılarını yazıyorum, günlük mahiyetinde geçmiş gezilerimi de yazmaya karar verdim. O yüzden bugün sizlere 2 sene önce gittiğim Chicago gezimden bahsedeceğim biraz. Tabi ki sanat müzesi ağırlıklı bir yazı olacak. Belki başka bir zaman şehri daha detaylı anlatabilirim. Chicago'ya gitme nedenim aslında bir araştırma konferansıydı. Sunumum perşembe gününe denk gelince haftasonunu da birleştirip birkaç gün kafa dinledim.


Michigan gölünde gün batımı.
Konferans sağolsun bize gün sonunda bir de bedava bot turu yaptılar


Chicago'nun okyanusa sahili yok fakat Michigan gölü çok büyük olduğundan okyanusu pek aratmıyor. Büyüklüğünü şöyle tanımlayabilirim. Bu göl Marmara deninizinden 5 kat daha büyük :)) Amerikalılar güzel memlekete kapak atmışlar vesselam. İlk günümüz ve oryantasyonumuzun ardından sunumları yapacağımız yerler belli oldu. 2 saatlik uçuşun verdiği yorgunlukla da odamıza geri dönüp ilk gecemizi böyle sonlandırdık. Sabah da erken kalkıp konferansın olacağı okulun kampüsüne doğru yola çıktık.


Uzakdoğu sunum ısınma teknikleri 101


Arkadaşıma sunumun olacağı odaya erken gidip biraz ısınmak istiyorum dedim. O da beni ciddiye almış olacak ki benimle beraber odaya geldi. Kendime has olan ısınma hareketlerini yapmaya başladıktan kısa bir süre sonra odayı terketti. Nedenini anlayamamakla beraber seansımı düz koşu + ibrahim tatlıses halayı ile tamamladım.



Yalnız ben kilo vermişim yaa :))

Trafik simülasyonlarının kalibrasyonuyla alakalı bir sunumum vardı. Bu çok sıkıcı geçen birkaç saat sonrasında 2 Çinli arkadaşımla beraber kendimizi dışarı atabilmiştik. Açlıktan gözlerim her şeyi yemek olarak görmeye başlamıştı ki bir yer bulup hemen çöküverdik. Açlıktan ne seçeceğimi bilemedim, menüde de midyeyi görünce saldırdım. Amerika'da midye dolma bulamadığımdan bu kaşıntımı domates sosta haşlanmış midye söyleyerek geçirmeye çalışıyorum. Rastgele girdiğimiz mekan enteresan bir şekilde çok şirin bir yer çıkıverdi. Yemek de sunum da çok güzeldi, haldır huldur yedim açıkcası.

İlk günün bu şekilde çok da bir şey yapmadan geçirdiğimiz kısa tatilimizin ikinci gününde Chicago nehri boyunca yürüdük ve ardından da sanat müzesinin yolunu tuttuk.


Chicago Sanat Enstitüsü


Amerika'nın en eski ve en büyük sanat müzelerinden biri olan Chicago Sana Enstitüsü 1879 yılında kurulmuş. Yılda 1.5 milyondan fazla kişi tarafından ziyaretçi akınına uğrayan müzede birbirinden eşsiz eserler görmek de mümkün. Geçen yazımda modern sanatın öncülerini saymanın zor olduğunu söylemiştim. 19. yüzyıl sonlarından 20. yüzyıl ortalarına kadar olan dönem için aynı şeyi diyemeyiz. Bu dönemde resim yapan sayısız dünya çapında üne kavuşmuş sanatçı var. Aşağıda açıkladığım birçok sanatçıyı ya da tabloyu bildiğinize eminim.


Un dimanche après-midi à l'Île de la Grande Jatte


Bu müzede öne çıkan eserlerden ilki 1800'lerin sonlarına denk gelen George Seurat'ın La Grade Jatte'deki Pazar Günü. Bu resimin anlattığı hakkında birçok yorum olsa da bana göre Seurat'ın asıl amacı o güne dair bir not bırakmaktı. Bu resim çoğu kişi için Bathers at Asnières isimli eserin tam tersidir. Seurat o resimde de benzer bir yeri bizlere göstermiş, fakat farklı olarak o resimde kimse gölgede kalmamış aksine herkes güneş gören yerlere oturmuştur. Başlarına çok güneş geçmiş olacak ki Surat bu resimde Parislilere acıyıp onlara birer şemsiye ikram etmiş. Bu tablomuzda birçok insan gölgede yer alırken, dikkatimizi resmin ortasında yer alan iki figür çekiyor. Yüzü bize dönük olan nehire bakan anne ve direkt olarak bize bakan kız dışında dışında yüzünü bu tarafa çevirmiş başka bir karakter yok. Ressamlar bunları genelde resme bakana bir mesaj göndermek için yaparlar. Sağda bize en yakın gördüğümüz hanımefendinin bir maymunun tasmasından tuttuğunu da görüyoruz. Bu enteresan imgelerin yorumları herkeste farklı bir vuku buluyor. Sizler de yorumlarınızı yazabilirsiniz.


Un dimanche après-midi à l'Île de la Grande Jatte (1884) - George Seurat
Kaynak : The Art Insitute of Chicago


The Old Guitarist


1903-1904 yılları arasında yaratılan eski gitarist adlı eser Pablo Picasso'nun mavi dönemine denk gelmektedir. Picasso'nun mavi dönemi hakkında daha fazla bilgiyi şu yazımda paylaşmıştım. Aynı yazıda ütü yapan kadın portresini de incelemiştim. Aslına bakarsanız bu iki tablo arasında da renk seçimi ve hüznü yansıtması anlamında baya bir benzerlikler var.


The Old Guitarist (1903 sonu - 1904 başları) - Pablo Picasso
Kaynak : The Art Insitute of Chicago

Ama benzerlikler sadece renk seçimi ve anlattığı duyguyla da kalmıyor. Şimdi yukarıdaki resme tekrar bakmanızı ve gitaristin kulak hizasından yukarıya doğru bakmanızı istiyorum. Size bakan bir kadın figürü görüyorsanız doğru yerdesiniz. Bu tabloda ütü yapan kadın eserinde olduğu gibi 2 figür daha Xray yardımıyla bulundu. Picasso'nun bu diğer tabloları neden bitirmediği ve üstüne eski gitaristi resmettiği ise bilinmiyor. O zaman bir sonraki resmimize geçelim!


American Gothic


Amerikan ressam Wood bu evi ilk gördüğü günden itibaren İowa'daki en resmedilebilir çiftlik evi olduğunu düşünmüştür. Evin üst katında yer alan Gotik tarzı pencere de bu ilgisini arttırmıştır diye düşünüyorum. Alt katı normal bir evi andırırken üst katın penceresiyle bir anda kilisemsi bir hava veren evin önündeki figürlerin hikayesi de ilginç. Wood öncelikle kadını modellemek için kız kardeşini işe almıştır. Erkek figür ise Wood'un dişçisi Dr. Byron McKeeby'dir. Wood'un kız kardeşi, Nan, resmin karı koca gibi algılanılmasından rahatsız olmuş ve etrafındakilere sadece arkadaşız mesajı veren "daha çok baba ile kızı gibi resmedildi bu eser" demiştir. Ben bu ikiliyi gerçekten de çiftçi sanıyordum. Bu ufak bilgiyi öğrenince şaşırdım açıkcası.


American Gothic (1930) - Grant Wood
Kaynak : The Art Insitute of Chicago


Self Portrait


Selfienin hayatımıza girmesinden çok çok öncesinde Van Gogh, adeta instagrama atacakmışcasına kendisini en az 24 defa resmetmiştir. Her seferinde farklı ışıklar, renkler veya teknikler kullanan ressamın tabi ki birçok daha ünlü resmi mevcut. Kendini yılmadan resmeden Van Gogh'un ruh sağlığının normal olmadığının da altını çizmek isterim. Benim favorilerimden biri olan ve aslında Seurat'ın getirdiği tekniği kendi becerileriyle donatan Van Gogh'un en çok yakıştırdığım portresinin, Chicago'da olduğunu duyunca çok sevinmiştim. Bu teknik, kesik kesik noktalar ve çizgilerin bir araya gelmesinden oluşur. Van Gogh'un bir diğer dünya çapında üne kavuşmuş olan yatak odası adlı eseri de benzer bir teknik kullanır ve ayrıca o eser de Chicago Sanat Enstitüsünde yer almaktadır.


Self Portrait (1887) - Vincent Van Gogh
Kaynak : The Art Insitute of Chicago

Van Gogh'un ünlü tablosu Yıldızlı Gece ise New York'taki MOMA müzesinde. O yazının da linkini meraklıları için şuraya burakıyorum.

Çok daha fazla eser olmasına rağmen yazımı burada bitirmeyi düşünüyorum. Biraz aceleye geldi bu yazı ama toplu bir şekilde gezi yazısı yazılmasını kaçıramazdım. Okuduğunuz için teşekkürler!

Sağlıcakla kalın,
@steinhammer

Sort:  

gitaristin kulak hizasından yukarıya doğru bakmanızı istiyorum. Size bakan bir kadın figürü görüyorsanız doğru yerdesiniz

Bana bakan kadın figürü dışında bir çok acayip şey gördüm... Pablo beni affetsin

hahah aman dikkat... Pablo'nun sucu bunlar hep :)

Michigan gölü çok büyük olduğundan okyanusu pek aratmıyor. Büyüklüğünü şöyle tanımlayabilirim. Bu göl Marmara deninizinden 5 kat daha büyük :))

Hocam o artık deniz olmuş :) İsmine aldanmayın siz.
Hocam o ilk fotoğraf Photoshop mu dedim yoksa siz düşerken mi çektiler diye düşündüm, o nasıl bir poz ya Rabbim :)

Şimdi yukarıdaki resme tekrar bakmanızı ve gitaristin kulak hizasından yukarıya doğru bakmanızı istiyorum. Size bakan bir kadın figürü görüyorsanız doğru yerdesiniz.

Vaay valla gördüm 

Kendini yılmadan resmeden Van Gogh'un ruh sağlığının normal olmadığının da altını çizmek isterim.

Kesinlikle katılıyorum, 24 de nedir?

Valla hocam sizinle gitmek lazım müzelere. Ben bu tabloların her birinin böyle hikayeleri olduğunu bilmiyordum. Sayenizde öğrendim. Teşekkürler.

Hocam o artık deniz olmuş :) İsmine aldanmayın siz.

Baya dalga falan da var. Zaten deniz dedigin de buyukce bir gol degil midir :))

Hocam o ilk fotoğraf Photoshop mu dedim yoksa siz düşerken mi çektiler diye düşündüm, o nasıl bir poz ya Rabbim :)

Isinma hareketlerimi yaparken cekmisti arkadas :) yazik ona da bir travma yasattik...

Valla hocam sizinle gitmek lazım müzelere. Ben bu tabloların her birinin böyle hikayeleri olduğunu bilmiyordum. Sayenizde öğrendim. Teşekkürler.

Rica ederim, muzelere ne olursa olsun gitmek lazim. Insanin ufkunu genisletiyorlar.

Tesekkurler yorumun icin @etasarim!

İyi oldu eski yazıları da paylaşman. Isınma teknikleri de çok iyiymiş :))

Gün batımı fotoğrafı bayağı başarılı. Ellerine sağlık.

ısınma tekniklerim bana özgün, fotograf degil de gun batiminin kendisi basarili bence.:) valla yaziyoruz yaziyoruz dedin diye apar topar bir sey yaziverdim. hep senin yuzunden bunlar @damla :)

Biraz daha zorlasan Amerika'yı sevecem gibi, ya sevemesemde senin anlatımın çok güzel...

O zaman anlatmaya devam. Teşekkürler @avina bence sen de sevdin de naz yapiyorsun simdi :))

Nazla alakası yok hocam ya, biraz sevdiysek içinde sevebildiğimiz insanlar için yani Amerika üzerine alınmasın :)

gezi yazılarını özellikle müzelerden bahsettiklerini çok beğeniyorum ve resimlerin hikâyelerini okumak da çok zevkli..
ısınma tekniklerin de gayet iyi:) ellerine sağlık devamını bekleriz:)

Direkt olarak bize bakan bu 2 figür dışında bu yüzünü bu tarafa çevirmiş başka bir karakter yok.

aslında sadece çocuk bakıyor, kadının bakışları suya doğru sanki.

Yıldızlı Gece tablosu yazına gidiyorum şimdi🌠

Amerikalılar güzel memlekete kapak atmışlar vesselam.

maalesef:/ zavallı kızılderililer:(

gezi yazılarını özellikle müzelerden bahsettiklerini çok beğeniyorum ve resimlerin hikâyelerini okumak da çok zevkli.

Teşekkürler @sudefteri! Müzeleri yazmak gezi kısmını yazmaktan her zaman daha zor oluyor.

aslında sadece çocuk bakıyor, kadının bakışları suya doğru sanki.

Evet sadece çocuk bakıyor. Cümleyi birkaç defa değiştirince anlamını da bozmuşum. Yüzü bize bakanlardan sadece çocuk bakıyor :) İyi yakalamışsın.

As a follower of @followforupvotes this post has been randomly selected and upvoted! Enjoy your upvote and have a great day!

Looking for some fun games to play on Steemit? Try your luck with Magicdice or Drugwars


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
@c-squared runs a community witness. Please consider using one of your witness votes on us here

Congratulations @steinhammer! You have completed the following achievement on the Steem blockchain and have been rewarded with new badge(s) :

You received more than 6000 upvotes. Your next target is to reach 7000 upvotes.

You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word STOP

Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.11
JST 0.033
BTC 64275.05
ETH 3147.49
USDT 1.00
SBD 4.29