Para ve Devlet #1: Mevcut Okul Sistemine Karşı Olmak

img

Fikri takip açısından önce;
Geçmiş, Gelecek, Hikayeciler ve "Tarihçi" Harari üzerine başlığında anlattığım yaşanmış örneklere taş atmak istiyorum.

---

Sınav ve eğitim sistemlerinin kendilerini ve hatalarını konuşmakla öyle meşgulüz ki; "iyi de bunlar niye var" sorusunu sormak aklımızdan geçmiyor.

Başta kullanılan eğitim kelimesine dikkat çekmek isterim:

---

Education; Bir yeteneği ya da potansiyeli ortaya çıkarmak kökünden gelirken
Eğitim; Eğme, kıvırma, bükme kökünden geliyor.
İşin daha Besmelesi bile ofsayt!

---

Çok bariz bir bakış açısı farkımız olduğu kesin. Ama sırf "education" kelimesinden yola çıkıp "ya Batıda bunlar çok iyi" diyecek değilim. Evet spesifik olarak bizden üç-beş level önde olabilirler ama genel manada onların tenceresi de parlak değil.
Nitekim Pink Floyd durumu çok güzel özetlemiş:

Devlet dediğimiz ve varlığını sorgulamadığımız ve hatta hakkında hiç bir "ayet" olmamasına rağmen, kültür seviyesi düşük ülkelerde "kutsal" kabul edilen bir organ, bir müfredat belirliyor ve sözüm ona bilgileniyor ve hayata hazırlanıyoruz //Yazarken bile komik duruyor; "okullar" ve "hayata hazırlamak" :)

Daha ilk okulda sınav gemlerimiz takılıyor.
"Cem Bey, neden sınav?"
Çünkü iyi bir orta okula gitmelisin
O neden?
Çünkü iyi bir Fen Lisesi/Anadolu Öğretmene gitmelisin
O neden?
Çünkü iyi bir Üniversiteye gitmelisin
O neden?
Çünkü iyi bir yerde iş bulmalısın

Yani olay, -ne derece doğru bilmiyorum ama- Ali Ağaoğlu'na ithaf edilen bir örneğe çıkıyor:

Bizim okulda sınavları çok iyi olan bir çocuk vardı. Ben ilk basamağı bile geçemedim o İTÜ İnşaat Mühendisliğini dereceyle kazandı.
Şimdi benim şirkete, proje çiziyor

İlk okuldan itibaren birilerinin işçisi/personeli/cto'su olmak üzere kurgulanmış bir sistem var ve bize gayet normal geliyor :/
Arada sudan başını çıkarıp eleman olmak yerine kendi işini kurmak isteyenler olursa, maliye, muhasebe, gelir vergisi gider vergisi, stopaj, ruhsat, oda(!) kaydı.. vs ile canını okumak için kurulmuş bir düzen var. Ve dahi simitçi zabıtaları bile var!

Buna karşılık;
Yatlar, kotralar ve teknelerde vergi %0'dır, yazıyla sıfır. E bunların mazotu da var malum.. Basit usul esnaf borçları için eve haciz gelebilirken, şirketler için gelmez, benzer şekilde Borsa ve Fonlardaki paralara haciz işlemez ama garibanın perdesi bile alınır. -İşçinin eline bu rakam geçmez ama diyelim ki geçiyor olsun- Yıllık 50 bin TL eline geçen bir
işçi 13 bin
esnaf 11 bin
şirket 10 bin
futbolcu 7 bin TL
vergi öder.

Bir de hemen her görüşten hükümetlerin çıkardığı vergi Afları(?) konusu var ki ona hiç girmiyorum. Onun yerine bir dönem nette popüler olan başka bir adaletsizlik tablosunu paylaşayım:

---

Diğer bir yazılara devam etmek üzere, burada exit() yapayım;
Şayet, (Meksika, Türkiye, Portekiz ya da Amerika da olsanız, kapitalizme çanak tutan devlet babanın(?) himayesindeki eğitim sistemine inanırsanız),

michaeljournal

{
Üniversitede Prof bile olsanız, "Köle" olmaya devam edersiniz. Önceki kölelerden farkınız; onların yemek ve barınma ihtiyaçları karşılanırken, sizin karşılanmaz.
Ama boğazınızda şık bir kravatınız olur.
}