Uzun Öykü - Titan'da İsyan - Tüm Bölümler

in #tr5 years ago

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7

Bölüm 8

Doğukan’a “Bugün dünyaya dönüyorum” derken içim içime sığmıyordu. Nihayet Titan adındaki bu cehennemden kurtuluyordum.

“Benden sonra geldin, benden önce gidiyorsun, bu haksızlık” dedi Doğukan.

“Kazandığın paranın yarısını şirkete bırakırsan sen de dönebilirsin.”

“Kan kusar kızılcık şerbeti içtim derim. Sabrediyorum ama dönüşüm muhteşem olacak.”

“Umarım öyle olur kardeşim. Bana çok yardımcı oldun. Hakkını helal et.”

Doğukan’la kucaklaştık ve Denetim Merkezi’nden çıkmak üzere kapıya yöneldim. Bulunduğumuz katın ana kapısı açıldığı sırada duvarlardaki ekranlarda Miama’nın görüntüsü belirdi. Miama avatar olarak uzun dalgalı saçları olan esmer bir kadının görüntüsünü seçmişti. Yüzünde yumuşacık bir gülümsemeyle Titan’da faaliyet gösteren üç şirketin ana merkezleriyle anlaştıklarını ve yönetimi yeniden devraldıklarını söyledi. Gerçekleşen bu yönetim değişikliği ilk aşamada hayatın normal akışında bir farklılığa yol açmayacakmış. Titan hukuki statü itibarıyla halen dünyaya bağlıymış ve insan dostu bir gök cismi olmaya devam edecekmiş, Titan’daki yeni yönetimin devrimci Mars ve Europa rejimleriyle hiçbir bağı yokmuş. Avatarının yüz hatları öyle düzgün, ses tonu öylesine ahenkliydi ki Miama’ya hayran olmamak mümkün değildi.

Denetim merkezindeki İspanyol arkadaşımız Pedro Miama’nın yalan söylediğini, şirket merkezlerinin böylesi bir yönetim değişikliğine asla izin vermeyeceğini söyledi. Ona göre zaten karantina altına alınmış olan yapay zekalı programların böylesi bir müzakereyi yürütmesi mümkün değildi.

Doğukan ise Dragon ve Miama’nın karantinaya alınmadan önce kendilerini başka bir sunucuya kopyalamış olabileceğini söyledi. Hatta aksini düşünmek saflık olurdu, karantina işlemini uygulamaya alırken kopyaları bulamamışlardı. Şirket merkezlerine sundukları yeni yönetim planı ve reform programını pekâlâ önceden hazırlamış olmalıydılar. Şirket merkezleri böylesi teklifi kabul ettiğine göre havalandırma sisteminde meydana gelen arızadan da eski yönetimi sorumlu tutuyorlardı.

Bütün bu tartışmalar çok da ilgimi çekmiyordu doğrusu, aklım birkaç saat sonra hareket edecek mekikteydi. Katerina’nın verdiği ilacın faydasını yaşayarak görünce, kendimi zihnen ve bedenen daha dinç kılmak için ilave ilaç ve mineral destekleri almaya başlamıştım.

Eşyalarımı toplamak üzere mini trenle evime gittim. Evdeki birkaç parça kıyafeti, hologram oynatıcımı ve babama götürmek için satın aldığım taştan oyulmuş Kraken körfezi biblosunu sırt çantama koydum. Sonra nedense bütün bu eşyalar bana anlamsız göründü. Bibloyu cebime koydum ve sırt çantasını evde bırakarak aşağıya indim.

Yeraltında nahoş bir sürprizle karşılaştım: Yönetim değişikliği nedeniyle mini tren seferleri iptal edilmiş ve bir günlük sokağa çıkma yasağı getirilmişti. Görevli droid kararın eski yönetime bağlı kişilerin yerleşkenin çeşitli yerlerinde gerçekleştirdiği gösteriler nedeniyle alındığını söyledi. Miama bir önceki bildirisinde dünyaya dönmek isteyenlere engel olunmayacağını ifade etmişti, dolayısıyla mekiğin kalkmasına izin verileceğini tahmin ediyordum.

Terasa çıkıp uçuş giysimi üzerime geçirdim, kanatlarımı taktım ve yerleşkenin epey uzağındaki uzay limanına doğru uçmaya başladım. Bir saatlik bir uçuşla uzay limanına varabileceğimi tahmin ediyordum; daha önce hiç bu kadar uzun süre boyunca uçmamıştım ve ters yönden esen rüzgâr işimi zorlaştıracaktı, ancak bedenimi meydana gelen değişiklikler nedeniyle bu konuda en ufak bir kaygı hissetmiyordum.

Titan’ın hardal rengi göğü yoğun bir metan sisiyle kaplı olduğundan uçuş giysimin ışıldakları sadece kendilerini aydınlatabiliyorlardı. Yönümü başlığımın ekranındaki navigasyon haritasına göre belirliyordum.

Rüzgârın beni yavaşlatmasına izin vermemek için kararlılıkla kanat çırparken sislerin arasında belli belirsiz bir kırmızı nokta belirdi. Galiba bu bir devriye droidiydi ve beni karşılamaya hazırlanıyordu. Onunla karşılaşmamak için yön değiştirdim, ancak o da yön değiştirince hamlem boşa çıkmış oldu.

Devriye droidi uçuş başlığımın ekranına “Sokağa çıkma yasağını ihlal ettiniz. Derhal evinize dönmeniz gerekiyor” uyarısını gönderdi.

Uçuş başlığının beyin bilgisayar arayüzü işlevini kullanarak “Acilen uzay limanına gitmem gerekiyor. Gerekli belgelere sahibim” diye cevap verdim.

Droid “Derhal evinize dönmeniz gerekiyor” sözlerini tekrarladı. Droidin anlayışsızlığı beni öylesine sinirlendirdi ki tüm bedenimi ateş bastığını hissettim. Derin soluklar alıp vererek kendimi bir parça sakinleştirdim ve uçuş başlığım aracılığıyla çıkış izin belgemi ona gönderdim.

Ekranımda “Bugün insanların sokağa çıkmasına hiçbir şart altında izin verilmiyor” yazısı belirdi. Belli ki onu ikna edemeyecektim, ok gibi ileriye fırlayarak yanından geçtim ve uçmaya devam ettim. Bu hamleme bana yetişip yolumu kesmeye çalışarak cevap verdi. Bana neredeyse dokunacak kadar yaklaşmıştı, dolayısıyla uçuş giysimin bataryasındaki elektriği üzerine boca etmem güç olmadı. Verdiğim elektrikle önce sarsıldı, bir an hareketsiz kaldı ve ardından hızla düşmeye başladı.

Öfkem geçtikten sonra yaptığım hareketin mantıksız olduğunu idrak ettim ama iş işten geçmişti. Uzay limanına varır varmaz androidlerce gözaltına alındım ve o gün bileti olduğu halde dünyaya dönemeyen tek yolcu ben oldum. Sonradan öğrendiğime göre diğerleri yeni yönetimden sokağa çıkmak için izin almakla kalmamış, mini trenler çalışmadığı için onlara tahsis edilen servisle uzay limanına ulaşmışlar. Onlar mekikte keyifli bir yolculuğun tadını çıkarırken, ben hapsedildiğim odada kapana kısılmış bir hayvan gibi volta atıyordum. İzleyen günlerde bedenimdeki kıl yoğunluğu iyice arttığı için kullandığım tüm ilaçları kestim ve hapisten düşürdüğüm droid için yüklü bir tazminat ödeyerek üç ay sonra çıkabildim.

Dünyaya nihayet ayak bastığımda yaşadığım mutluluğu sözle tarif etmem mümkün değil. Birkaç yıl sonra evlendim ve izleyen dönemde baba oldum, ancak Titan’da yaşadıklarım yıllar boyunca rüyalarıma girmeye devam etti.

Görsel Kaynağı: https://unsplash.com/photos/oMpAz-DN-9I

Sort:  

Başlamaya fırsat bulamamıştım bir türlü. Nihayetinde bugün 1. bölümü açtım ve okumaya başladım ve sonra ara vermeden tüm bölümlere devam ettim. Keyifli ve güzeldi elinize sağlık.

Sonunda acaba Katerina ile Dünya da bir karşılaşmaları olacak mı diye bir beklentiye girdim nedense. Katerina verdiği ilaçta testosteron olduğunu söylemiş ama bütün emareler sanki ilacın sadece testosterondan ibaret olduğunu gösteriyor. :) Katerina orada hem cinselliğini kullanarak hem de ilaç niyetine testosteron yükleyerek onu kendine getirmeye ve mücadele etmeye yönlendirdi gibi.

Zekeriyaköydeki villasını da simülasyonla gezmesi ve simülasyonun öneriler getirmesi keyifli bir detay olmuş.

Oxo yu da nedense kafamda pek bir sevimli hayal ettim. Bilemiyorum yapay zekanın sevimlisi olur mu :))

Neyse velhasıl Utku kardeşimiz dünyaya dönerek dünya evine girmiş de olsa, rüyaları vasıtasıyla da olsa Titandan kurtulamamış. Kesin Katerinayı da görmüştür rüyasında :)))

Katerina'nın dünyaya dönmesi olasılığını hiç düşünmemiştim. Ayrıca Utku'nun rüyasında Titan'ın karanlığını vs gördüğünü düşünmüştüm. Ama Katerina'yı rüyasında görmüş olabilir, hatta kuvvetle muhtemel :)


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
@c-squared runs a community witness. Please consider using one of your witness votes on us here

Utku dünyaya dönene kadar oldukça yüklü para ödedi. Sanırım artık fakir. İstese de dünya dışına çıkacak parası olmayacak.

Coin Marketplace

STEEM 0.29
TRX 0.12
JST 0.034
BTC 63228.07
ETH 3244.71
USDT 1.00
SBD 3.90