Bu benim yaşamımda da var, Bilgisayar Mühendisliği üzerine kurulan hayaller, lisede fotoğrafçılığa, lise ortasında grafik-tasarıma, lise sonunda sinema televizyona evrildi. Hala da ne yapacağıma tam olarak karar veremiyorum. Üniversite ve sektörün durumu beni gittikçe uzaklaştırıyor. Çöpçü olsam sanırım daha mutlu olabilirim. Karışanım edenim olmadan çöp toplayayım. Kafam ağrımasın. İsmim duyulmasın, kimse bilmesin beni. Tabi burada kendimle bir savaşa girişiyorum. :)
Şimdi Akademisyenlik için uğraşıyorum ancak lisans notlarım gittikçe düşüyor. Bu neden, okula çok gitmiyorum. Devamlılığım sürecek kadar. Yoksa dersler zor değil.
Elimde bir iş olduğunda aşırı sıkılmadığım müddetçe iyi bir şey yapmaya çalışıyorum ancak bunu yapmaya çalışırken sıkılıyorum. Bir raddeden sonra da bitsin de kurtulayım durumuna geliyorum. Oysa her şey ne güzel başlıyor.
Bundan nasıl kurtuluruz emin değilim, sıkıntıya gelemiyoruz sanırım ve sıkıntı yaşadığımız, sıkıldığımız şeyleri çabuk terk ediyoruz. Sıkıldığımız şeyleri eğlenceli bir hale getirmemiz lazım. Ama nasıl?
Benim teoriler yukarıda. Ya doğru şeyi bulamadık ya da işte benim gibi çok isteyemiyoruz bir şeyi