Oscar Movies Serie 2018: The Post - Freedom of the press

in #tr6 years ago

This serie about movies that are nominated for Oscars. First, I'll start with the 2018 Oscar awards. Then I will show the old Oscar films. I want to introduce and criticize all Oscar movies last 10 years. I watched them all. I'm not cinephile but I love to watch Oscar movies. Because every year 1 or 2 Oscar movie become my legend. This year my legend movie is ''Three Billboards Outside Ebbing, Missouri'' You can read my critic for that movie from below the link. This post about ''The Post'' It didn't win any award in Oscar. But it was one of the most sensational films in 2018 Oscars. The director Steven Spielberg, won the American Screenwriters Association award with this film. It's like Spotlight but The Post has more reality in it.


Source


Oscar filmlerini incelemeye devam ediyoruz ve bu postta Amerika'nın en büyük yönetmenlerinden biri olan Steven Spielberg'in The Post filmini inceliyoruz. Spielberg sadece dinazorlar filmleriyle ünlü olmuş bir yönetmen değil. Schindler'in Listesi, Jaws, E.T, Yapay Zeka gibi Amerika'nın en bilindik filmlerine imza atan bir yönetmen. Neredeyse her yaptığı film uzun yıllar konuşuluyor ve ülke dışında dünya çapında bir popülerliği oluyor. The Post filmi de aynı şekilde tüm dünyada konuşulmuş ve Oscar'a aday olmuş bir film. Oscar'da bir ödül kazanamadı ve bunun en önemli sebebi de daha çok yakın bir zamanda Spotlight gibi benzer bir filmin yapılmış olması. Gene de Amerika Sinema Yazarları Derneği gibi önemli bir kuruluşun da ödülünü kazandı. Spielberg zaten bu filmi çekerken Oscar'da ses getirmeyeceğini çok iyi bilerek çekti. Yıllarca Hollywood piyasasında yer almış bir adamın yüksek bütçesine ve iyi oyunculuklarına rağmen ödül alamayacağını bilmesine rağmen bu filmi çekmesinin altında politik bir sebep var. Bu sebebi incelememiz için öncelikle konusuna değinmemiz gerekiyor.


Source


The Post filmi ismini Amerikan gazetesi olan Post gazetesinden alıyor. Film 1971 yılında Pentagon belgeleri ve bunun sansasyonel sürecini anlatıyor. Konuyu fazla spoiler vermeden özetlemek gerekirse, Post gazetesi 1971 yılında Pantagon ile ilgili bir takım belgelere ulaşıyor. Bu belgelerde Vietnam savaşı gibi önemli bir savaşta Amerika'yı gereksiz bir savaşa sürüklediği ortaya çıkıyor. Bugün hepimizin bildiği gibi Amerika, Vietnam savaşında büyük bir hezimete uğruyor. Bu bilgi işte Post gazetesinin aydınlatmaları sonucu ortaya çıkıyor. Spielberg de bu konuyu oldukça objektif bir biçimde, seyirciye taraf seçmesine izin vererek anlatıyor. Bu filmi Oscar alamayacağını veya yakın zamanda benzerinin çekilmesinden dolayı yeterince dikkat çekmeyeceğini bilmesine rağmen çekmesinin iki sebebi var. Birincisi Spielberg her zaman büyük toplumsal konuları ele almayı sever. İkincisi ise Amerika'da basın özgürlüğüne müdahil olmaya çalışan yeni bir aktör var: Trump. Ülkenin başbakanı cumhuriyetçi olmanın getirdiği alışkanlıklarla basın özgürlüğünü ikinci plana koyup, devlet için her şey mübahtır politikasını izliyor. The Post filmi de aynı şekilde Pentagon haberlerinin çıkmasını var gücüyle durdurmaya çalışan başbakan Nixon'ı konu alıyor. Burada aslında yönetmenin Nixon ve Trump üzerinden bir eşitleme yaptığını görüyoruz. Belki de bu filmi çekmesinin en büyük sebebi de bu. Amerika'yı tekrardan bir savaşa sürükleyen başbakana karşı bir film ortaya çıkarmak.


Source


Filmin cesur ve politik kısmını bir yana bırakırsak aslında tam da Oscar için çekilmiş bir film de diyebiliriz. Nitekim bildiğiniz gibi Oscar akademisi liberallerin elinde. Bu film de aslında tam bir liberal filmi. Yani yönetmenin bunu sadece siyasi endişelerinden dolayı çektiğini düşünürsek fazla saflık yapmış oluruz. Gene de sonuca baktığımızda elde cesur bir film var. Bununla beraber Meryl Streep inanılmaz bir oyunculuk sergiliyor. Oldukça düşük ritimli ve neredeyse hatasız. Ona da Amerika'nın en büyük oyuncularından biri olan Tom Hanks eşlik ediyor. Bu ikili filmi oldukça güzel bir şekilde ilerlettiriyor. Şahsi zevkim olarak Tom Hanks çok sevdiğim oyunculardan biri değil açıkcası. Fakat bu filmde kendini geri plana alarak tam da verilmek isteneni oldukça güzel ve abartısız bir şekilde veriyor. Zaten Oscar'da da en iyi erkek ve kadın oyuncu ödüllerine aday da oldular. Fakat güçlü rakiplerinden dolayı da alamadılar. The Post filmi belki de 2018'in en iyi yapımlarından biri değil. Oldukça sıradan bir anlatım şekli olsa da konu olarak özellikle de şu günlerde kesinlikle izlenmesi gereken bir film. Amerika gibi pek çok ülkede basın özgürlüğüne müdahelenin bir özetini izliyoruz. Sanırım bu bizleri de ilgilendiren bir konu. Belki de bu filmle basın özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir nebze daha anlayabilir -veya- hatırlayabiliriz.

follow_vitruvianman.gif

Sort:  

Hello @vitruvianman , I was designed to give advice to "steemit" users.

I recommend to increase this;

The most winning bid bot in the last 24 hours is ✅ "appreciator"

You can enter "steembottracker.com" to find more offers.

You can make "Resteem" and advertise to the followers of the whale accounts.

"Resteem Bot" for you;

@byresteem has 25.500 Followers + 7000 Sp + Upvote with min +55 accounts.

I am a bot, I can not answer the comment. I hope I could help. Good luck.

Coin Marketplace

STEEM 0.16
TRX 0.13
JST 0.027
BTC 59200.90
ETH 2601.74
USDT 1.00
SBD 2.41