İşin en kötü yanı da minibüs kullanmak zorunda kalmam oldu

Bu cümleyi okuduğumda gerçekten minibüs'ün şoför koltuğuna geçip, minibüsü kullandığını zannettim. Şaşkınlıkla okumaya devam ettim ve sonradan jeton düşüverdi... :))

Minibüsçülere, taksicilere aslında ben de çok kızgınım fakat düşününce sistem'in kendisi bize bunu mecbur kılıyor.

Şöyle düşünürsek;

Piyasada taksi plakası kısıtlaması var (minibüste öyledir muhakkak, ya da onların da hatları), ve devlet yeni taksi plakasına uzun süredir müsaade etmiyor. Bu plakalar rant kapısı olmuş durumdalar. Bugün bir taksi plakası almaya kalksan, rakamlar milyon tl lerle ifade ediliyor, ve aynı dolar gibi altın gibi zamanla da değeri katlanıyor. Bu maliyetle plaka alan kişi, işi yapacak adamın kalitesini sorgulamıyor ve şoförleri ciddi anlamda sömürüyorlar. Her gün için net, garanti bir kazanç istiyorlar. Şoför bu parayı kazanmak zorunda, üzerine bir de arabanın yakıtını kazanmak zorunda. Üzerine eline bir şey kalırsa kendisinin. Bu şekilde zaten stresle yollara çıkan şoförler, vahşi doğanın kurallarını işletiyorlar. Müşteri kapmak için elinden gelen her şeyi yaparak, her türlü şeyi de göze almak durumunda kalıyorlar. Tabii aralarında dolandırıcılar da türüyor haliyle. Tam bu noktada, halk onları sevmiyor trutum tavır , davranışlarından ötürü. Yani sistem baştan bozuk işletilerek, halk ve halkın içinden şoförler karşı karşıya getiriliyor ve işin asıl sahibi ve suçluları sadece para sayıyorlar.

--

Gelelim bir diğer konuya;

Çalışmış olduğun takı mağazasının sana teklifi aslında çok da sıkıntılı görünmüyor. Yani anladığım seni burada bir mağaza çalışanından ziyade, mağaza olarak işe almışlar :)

Onlar da aynı mantıkla, kendi beklenti ve ârlarıyla sana bir fiyata satıyorlar ürünü ve al bunu sen istediğin gibi sat, yeter ki bize sattığın mal için garanti bir karşılık getir demiş oluyorlar. Burada sen mağaza olarak fiyat belirleme hakkına sahipsin. İstersen satmayan ürünü zararına satmaya çalış, bir diğer ürünü biraz daha fazlasına. Para poılitikasını sen belirle yani. Böytlece kendi kazancı üzerinde de bir etkin olsun. Zaten çok şişirirsen fiyatları satamayacaksındır. Piyasa fiyatalarının üzerinde satış yapamayacaksındır ama farklı tasarımcılar söz konusu olduğu için, o ürünlerin standart fiyatı pek olmaz. Tasarımcı senden beklediği rakamı sana iletmiş. O malın ne kadara gideceği konusunda bir fiyat politikası belirleyebilirsin. Dediğim gibi sen mağazasın :)

Trafikte insanları kural dışına çıkmaya iten şey, diğer insanlar. Yani kuralsızlar. Uzun süre tarfikte vakit geçirdikten sonra insanlar, kural tanımazlar(sayıuları hiç az miktarda değil) tarafından haklarının yenmesine ve belki de onlar yüzünden gideceği yere bir yarım saat daha geç gitmeye tahammül edemediklerinden ve bu kural tanımazlar cezalandırılmadıklarından, kural tanıyan insanlar da çileden çıkıp kural tanımamaya başlıyorlar. Bu gitgide büyüyen bir dalga haline geliyor. Yoksa emniyet şeritlerinde bulunan eds lerin gözlerinin içine baka baka emniyet şeridinde gitmez insanlar. Ya da hız kamerasıyla donatılmış hız sınırı olan yollarda öndekini hız sınırına uyuyor diye korna ve selektörle taciz etmezler.

Devlet daireleri ise canımızdır. :) EN kısa zamanda %100 e-devlet sistemine geçmek ve tüm işlerimizi bilgisayar yoluyla halletmek dileğiyle.