İster Steemit olsun, ister bir iş alanı, ister Instagram gibi bir sosyal mecra farketmez; neyde ilerlemek istiyorsanız o  alana düzenli olarak zaman ayırmanız gerekir. Bazen buradaki kullanıcıların deneyimlerine denk geliyorum. 2-3 ay gibi sürelerde bana göre oldukça güzel ilerleme sağladıklarını yazıyorlar. Ben 5 aydır buradayım ama onların yanında epey salyangoz gibi kalmışım. Her biri farklı karaktere, farklı içeriklere ve farklı yöntemlere sahipler ama ortak bir noktaları var gereken önemi ve zamanı ayırıyorlar. Benimse inanılmaz düzensiz ve zamansız bir hayatım var. Hemen herkesin işi, gücü olduğunun farkındayım ama durumum vahim. Öyle yalandan "zamanım yok" geyiklerinden bahsetmiyorum. Belirli çalışma saatlerim yok mesela. İşimin şu ana kadar gece 12'den önce bittiğini hatırlamıyorum. Eğer arada 5-6 gibi bittiği görülmüşse de onun nedeni de bir önceki gece sabahladığım için oluyor, kendimi yatağa zor atıyorum. Ve böyle zamanlarda her ne kadar benlik olmadığını bilsem de ne yalan söyleyeyim, zaman zaman 8-6 gibi mesaili çalışanlara özeniyorum. Mesainin ne zaman biteceğini bilmek tüm hayatını etkileyen önemli bir faktör çünkü. Hadi saat meselesini geçtim, benim bayramım, tatilim de yok. En son ne zaman tatil yaptığımı bile hatırlamıyorum. Arada şehir dışı, yurtdışı işlerimiz olur onu tatil zannederim, öyle bir hayat yaşıyorum. Tüm bunların arasına bir de düzenli ilgilenmek gereken yeni bir platform eklenince doğal olarak gereken ilgiyi gösteremediğim açık. Peki böyle mi devam edecek? Elbette hayır! Bir şeyi tam yapamıyorsam ya da en azından tam yapmak için çaba sarfetmiyorsam, hiç yapmamaktan yanayım. Şu aşamada yapmama gibi bir seçeneği tercih etmediğime göre özel olarak zaman ayırmak, yoksa da yaratmak anlamına geliyor. 

Bugüne kadar...

Şimdiye kadar yazılarımı hep anlık boşluklarda yazdım. Önden hazırlık yapmadım, notlar almadım ki öylesi çok daha verimli olurdu. Genelde aklıma bir şey geldi, bir şey dikkatimi çekti, o günlerde sıkça düşündüğüm bir konu vardı olabildiğince hızlıca yazdım çıktım. Hatta o kadar ki klavye hızım şahane olsa da en azından bir kere dönüp başa okuyamadığım için sonradan yanlış yazımlar gibi editlemem gereken yerler çıktı çoğunlukla. Yazıların görsel kısımlarıyla neredeyse hiç ilgilenemedim, biçimle uğraşamadım. Gayet düz, oturdum yazdım. İçeriğine bağlı olarak bir yazıyı yazmam 10 dakika ile 25 dakika arası bir zaman aldı genelde. En azından tek dil yani Türkçe olanlar. Her ne kadar her yazının hem Türkçe hem de İngilizce olması gerektiğine inansam da ikinci dile o kadar hakim olamadığım gerçekliğiyle yüzleşince ve çok zaman alınca şimdilik vazgeçtim.

Genel durum...

Bugün şöyle bir genel iş durumuma ve haftalık programıma baktım. Bakmamla öylece kalakalmam bir oldu. Öyle bir akış var ki bu işlerin zaten bu hafta bitmesi imkansız. Sadece bu hafta olsa iyi, her haftamız böyle aslında. İşte o an bir rahatlama hissettim. Ne yaparsam yapayım zaten mümkün olmayan bir şey için kendimi üzmeme gerek yok bence :) 

İhtiyaçlar...

Zaman yaratma kavramı güzel peki ama neye göre, kime göre? Neye ne kadar ihtiyacım var önce onu belirlemem gerekiyordu. Kendimce şöyle bir analiz yaptım : 

• Bu düzensiz hayat içerisinde düzenli içerik girebilmem için yazıların önceden hazır olması lazım 
• Platformdaki iyi yazarları ve içerikleri keşfedebilmem, okuyabilmem için de günlük olarak düzenli bir zamanım olması lazım 

Ve aslında ilk maddedeki yazıların bir günde çıkarılması bana doğal olarak ikinci maddeyi sağlayacaktı. Çünkü öyle veya böyle platforma hemen her gün uğruyorum ama bu zamanı yazı yazmakla geçiriyorum. Şimdi elimde yazılarım hazır olacağına göre aynı zamanı diğer içerikleri okumaya ayırabilirim. 

Ne zaman?

Normalde hafta sonu ya da Pazar günü diye bir kavramım yok. Bana her gün iş günü ama haftalık yazıları hazırlamak için ihtiyacım olan zamanı en azından müşterilerimin beni taciz etmediği bir güne getirmekte fayda olduğunu düşünüyorum ki bu gün de Pazar olacaktı. Pazar günü bir sonraki haftanın yazılarını çıkartıp, işin yazma kısmını bu şekilde düzenlemeye karar verdim. Yazıların içeriklerine göre sayı değişebilir ama buna ayrılacak zamanı sabitlemek işe yarayacaktır. 

İşle ilgili aralardaki boşluklarda da elimden geldiğince bakmaya çalışacağım ama bunun yanında okumak ve yazıları girmek için de her gün bir yarım saat kadar programımda yer açtım kendime. İşi ciddiye almak için iş ve gündelik hayatımızda kullandığımız proje yönetimi uygulamalarımıza da haftalık ve günlük görevler olarak Steemit'i ekledim. Bu planlar, programlar ne kadar tutar bilemiyorum tabii ama %50 oranında uygulayabilsem bile şimdikinden %50 daha düzenli olacağımı biliyorum. Bu bile önemli bir gelişme ve mutlaka fark yaratacaktır. 

O zaman, yarın serideki yeni bir yazıda görüşmek üzere. 

Hoşçakalın.  

photo source : freepik