Samimiyet vs Laubalilik

in #tr6 years ago

In this article, I'm writing the importance of communication and in business life with examples of my own experiences. 

Arada katıldığımız etkinliklerde, söyleşilerde, atölyelerde üniversite öğrencileriyle tanışıyoruz. Hepsinde standart bir kaç soru var mutlaka gelen. En mühimi "Sektöre girmek isteyen gençlere ne önerirsiniz?" oluyor. Aslında içimden "Sektör mü? Ne sektörü? Yok öyle bir şey!" diyesim geliyor ama karşımda elinde kalem kağıtla not almayı bekleyen çocukları görünce kelimeler boğazımda dizili kalıyor. Hayallerini yıkmak istemiyorum ama çoğunun yıkılacak, biliyorum. Hayalleri biraz sektörün genel durumu yüzünden biraz da kendileri yüzünden yıkılacak. Hatta aslında çoğunlukla kendi yüzlerinden olacak ama şimdi bu çocuklara hem hayallerinin yıkılacağını hem de bunun kendi saçmalıklarından dolayı olacağını nasıl söyleyeyim? Aklımda Sinan Özen'in inleyen nağmeleri eşliğinde "Diyemedim..." şarkısı çalıyor o an sanki. 


İnsan nasıl olur da bu kadar hevesli olduğu bir alanda kendini baltalar? Nasreddin Hoca'nın torunları olduğumuzdandır belki, kim bilir. İşin aslı yaratıcı sektörlerde çalışmak isteyenlerin çoğunun hayalleri kadar büyük tembellikleri vardır, o yüzden istediklerine ulaşamazlar. Bunun yanında pek yeteneği olmadığı halde çok çalıştığı için sektörde sağlam yer edinen gençler olduğunu unuturlar. Bunu başka bir zaman daha detaylı anlatırım, biz gelelim konunun özüne. O işin aslını söyleyemediğim halde sorunun verdiğim cevabına. 


Nerede kalmıştık? Ellerinde kalem, kağıt cevap bekleyen öğrenciler... Bir takım sektörel ya da teknik sırları derleyip, kendilerine basit ama etkili bir formül vereceğimi bekleyen öğrencilere... Ezber sistemle büyümüş ve en sıkı takip ettikleri mecra Onedio olan bir nesilden "10 maddede x sektöründe başarılı olmak"  listesi beklememelerini söylemek boşa çaba. Eskiden olsa kendimce önemli noktaları belirler, listeyi verirdim öyle ama o zamanlardan bu zamanlara çok şey deneyimledim, öğrendim ve önceliklerim değişti. Artık listelenmiş mesleki listelerden çok daha önemli şeyler olduğunu anlayacak olgunluğa geldim sanırım. Hangi sektörde olursanız olun, mesleki gelişimden çok daha önemli iki şey var : karakter ve iletişim becerisi. Bu ikisi arasındaki ilişki öyle sıkı sıkıya bağlı ki tek başlarına sizi ancak bir yere kadar götürebiliyor. Nedeni basit aslında. İş hayatında beraber çalıştığımız insanları ailemizden, sevdiklerimizden daha çok gördüğümüz bir düzende yaşıyoruz. Dolayısıyla bir işi ne kadar iyi yaptığı başlangıçta önemli gibi görünse bile kısa bir süre sonra güvenilir, dürüst ve karakterli çalışma arkadaşları arıyoruz. Kendi adıma yaptığımız projelerde çok defa mesleki becerisi yerine karakterini seçtiğim çalışanlar oldu. Ekibe, işe ve olaylara yaklaşımı, bakış açısı en az mesleki beceri kadar önemli. Özellikle de benim gibi çalışırken sadece para değil, huzur da arayanlar için. Karakterin nasıl geliştiği, gelişeceği benim konum değil, ona bir şey diyemem ama diğer konu, iletişim becerisi, işte o benim konum. O konuda söyleyecek bir çift sözüm var. 


Gönül isterdi ki iletişim becerisinin sadece gençler için bir handikap olduğunu söyleyeyim ama yalan söylemeye gönlüm razı değil. 7'den 70'e insanımızın çoğunda iletişim problemi var. Sadece derdini anlatabilme, düşündüklerini ve hissettiklerini ifade edebilme aşaması bile o kadar sorunlu ki. Taş devrinden bu yana insanoğlunun gelişiminin en önemli basamaklarından biri olan iletişimin bugün bu hale gelmesi benim için en az uzaylılar kadar muamma. Her yerde konuşan, yazan insanlar görüyorum ama ne anlattıkları belli değil. Üstüne bir de üslup sorunları gelince çıldırıyorum. Üslup aynı konuşmayı iki ayrı uca götürecek kadar önemli bir fark. Samimiyet ve laubalilik arasındaki fark gibi. Örneğin bugün henüz öğle saatlerinde olmamıza rağmen günlük laubalilik sınırımı doldurdum bile. Sabah sakin sakin okuduğum sosyal medya mesajlarına ve maillerine bu saatlerde iyice toleransım düşmüş halde bakıyorum. Bugün karşılaştığım bir kaç mesajı aktarırsam sanırım aralarındaki farkı çok daha iyi anlatırım. 

Mesaj 1 : Instagram'da bir adam. Takip etmiyorum, tanımıyorum, ortak arkadaş yok, hiçbir fikrim yok, profili gizli, sadece çalıştığım alanla ilgili bir şey danışacağını tahmin ediyorum. Tahmin ediyorum çünkü genelde gelen mesajlar o yönde. 

Adam : "Merhaba"
Adam : "Nasılsınız?"
Adam : "Sizinle telefonda görüşebilir miyiz?"

Sebep? Yok. Konu? Belli değil. Sen kimsin? Muamma. 

Nasıl bir şuursuzluk ki bu "Olur" deyip telefonumu verip onun işine yarayacak bir konuda özel zaman ayırabileceğimi düşünüyor bilmiyorum. Oysa benim onu tanımama gerek yok. Mesajını yazarken kendini tanıtsa, şöyle bir konu var, şu şu sebepten size danışmak ya da yardım almak istiyorum, müsaitseniz sizinle görüşebilir miyiz dese, mevzu çok saçma değilse istediğine ulaşacak. 


Mesaj 2 : Zamanında benzer etkinliklerden birinde tanışıp, yardım etmeye çalıştığımız bir gence kartvizitimi vermişim. Kartı verirken telefon yerine mail adresini kullanmasını hatırlatmışım çünkü telefonla ilişkim pek yok. Günün %80'inde sessizde bir köşede durur, arada bakar arayanlara vs dönerim. Öyle tüm gün geyik yapmak için zamanım yok malum. Biz yardımcı olmak istediğimiz bu arkadaşa kişisel bir iletişim bilgisi vermişiz ama arkadaş ne yapmış gece 2'de WhatsApp'tan "Naber?" diye mesaj atmış. Hayır bu ilk de değil üstelik. Daha önce de olmadık saatlerde "Merhaba", "İyi akşamlar" gibi mesajları duruyor. Hepsi yanıtsız, hani anlar belki diyorsunuz yok anlamıyor. İnatla devam. Gece 2'de "Naber?" diyecek samimiyeti nereden buluyor? Bu iletişimle beraber çalışabileceğimizi mi sanıyor? Sanırım öyle sanıyor. En son telefondan mesajlara yanıt alamayınca gene bir sosyal medya hesabından mesaj atıyor "Ulaşamadım, sanırım numaran hatalı, yeni numaranı alabilir miyim?" Oldu paşam. Bak gene sinirleniyorum. Oysa aynı etkinlikte aynı şekilde tanıştığımız ve aynı şekilde kartımı verdiğim başka bir genç daha var. Geçenlerde o da geç bir saatte mesaj atmış, kendini hatırlatmış önce, ardından bu saatte rahatsız ediyorum kusura bakmayın ama böyle böyle bir durum oldu ve kime danışacağımı bilemedim, bu sorun benim projeme ilerde sorun çıkartır mı diye size danışmak istedim diye düzgün bir şekilde yazmış. Oturdum gece gece makale yazar gibi mesaj attım çocuğa, şöyle yapabilirsin, böyle yapabilirsin diye. İkisi de aynı şeyi istiyor ama üslup onlara karşı yaklaşımlarımızı değiştiriyor. Çünkü biri samimi, diğeri ise laubali olarak hayatımızda yer ediyor.


Örnekleri daha fazla arttırmaya gerek duymuyorum. Özetle hangi sektörde hangi sektörde olursanız olun, iletişim ilk geliştirilmesi gereken şey. "Siz"den "sen"e 10 saniyede geçen insanlar samimi değil, laubalidir ve insanlar eğer kendileri de laubali değilse bu insanları çevrelerinde istemezler. Bunun yaşla da alakası yok. Aynı şekilde davranan 19 yaşında da çocuklar gördüm, 60 yaşında CEO'lar da. Kendini doğru ifade edebilmek iş hayatında pek çok kapı açar. Yıllar önce müzik sektörüne çok girmek isteyen ama ne yapacağını bilemeyen, kendine de pek güveni olmayan bir çocuğa istediği şirkete göndermesi için bir mail yazmıştım, mailden 10 dakika sonra "Hadi gel" demişlerdi. Sanırım az çok ne demek istediğimi anlatabildim. Kendini doğru ifade etmek bazen gerçekten yıllarca eğitimden, deneyimden, kurulmaya çalışan ilişkilerden, araya adam sokmaktan vs çok daha etkili.  


photo source : 1 - 2

Sort:  

This post has received a 0.78 % upvote from @drotto thanks to: @punky.

çok güzel noktalara değindin , sevgili dostum. tebrik ederim

Teşekkür ederim :)

Çok güzel bir anlatım olmuş, elinize sağlık.

Teşekkür ederim.

This post has been upvoted and picked by Daily Picked #13! Thank you for the cool and quality content. Keep going!

Don’t forget I’m not a robot. I explore, read, upvote and share manually :)

Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by punky from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.

If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.

Coin Marketplace

STEEM 0.20
TRX 0.13
JST 0.030
BTC 65269.28
ETH 3441.23
USDT 1.00
SBD 2.62