Kalemimden Süzülenler #4
Daha önce üç bölümünü yayınlamış olduğum “Kır Çiçeği” isimli hikayemin dördüncü bölümü ile karşınızdayım. İyi okumalar...
Kır Çiçeği
Source
Delikanlı gözlerini açtığında ambulansta sedyede yatıyordu, gözleri genç kızı aradı, sağına soluna bakındı, bir doktor, bir de hemşire vardı. Ambulansın geçtiği yol patika yol olduğu için aşırı şekilde sallanıyor ve sağa sola yalpa yapıyordu. Başındaki serum şişesi o kadar fazla sallanıyordu ki, neredeyse başına düşecekti. Kafasını doğrultmaya çalıştı ama başındaki sargı bezini farketti ve kımıldamadan olduğu yerden doktora,
“Ben bayılmadan önce yanımda bir kız vardı, onun nerede olduğunu biliyor musunuz?” diye sordu.
“O diğer ambulansta, sizi bulduğumuzda ikinizde baygın bir şekilde yan yana yerde yatıyordunuz” dedi doktor.
Delikanlı sevinç ve hüzün karışımı bir duyguya kapıldı. Şaşırmıştı ama bir taraftan da seviniyordu. Ben bayıldıktan sonra, demek ki dayanamadı o da bayıldı. Acaba sadece bayıldı mı, yoksa beni öyle görünce korkudan kalp krizi mi geçirdi. İnşallah ikinci düşündüğüm değildir, diye geçirdi içinden.
- Doktor bey, acaba kızın nesi varmış, yani durumu ağır mı, yoksa sadece bayılmış mı?
- Hayır korkulacak bir şey yok, kız gayet iyi, bir anlık korkuya kapılıp bayılmış, hastane de bir gün geçirip taburcu edilir.
- Hangi hastaneye götürüyorlar, biliyor musunuz?
- Bizim gittiğimiz hastaneye, buraya en yakın hastane olması bakımından ikinizi de aynı hastaneye götürüyoruz.
Source
Delikanlı duyduklarına inanamıyordu. O nu görebilmek için her gün saatlerce yürüdüğü yollar bir günlüğüne de olsa son bulmuştu, 24 saat boyunca aynı hastanede istediği zaman görebileceği kadar yakın bir mesafede olacaktı. Ambulansın yolda giderken şiddetli sarsılma olayı bitmişti, demek ki asfalt yola ulaşmışlardı. Buradan hastaneye ulaşmaları 10 dakikayı bulmazdı. Şimdiden kendince, hayallerle karışık planlar kurmaya çalıştı. Hastaneye vardıklarında ne yapıp edip, şu sedyeden kurtulmalı ve güzel kızı bulmalıydı. Kendisini eliyle bir yokladı, her hangi bir tarafında kırık, çıkık veya yaralanma var mı diye. Gayet sağlam görünüyordu, ayaklarını oynatmaya çalıştı, ayaklar da bir şey yoktu, sonra kolları oynatmak istedi, sol kolunu kıpırdatamadığı farketti, acaba serum takılı olması ve serumdan verilen ağrı kesicilerin veya adını bilmediği diğer ilaçların etkisinden olabilirmiydi. Delikanlı zihnini bunları meşgul ederken, ambulans yumuşak bir fren yaparak durdu. Artık hastaneye geldiğini anlamıştı. Aracın arka kapısı açıldı ve …
Devamı gelecek…
Okuduğunuz için teşekkür ederim