📺 İzlediğim Yabancı Diziler / Değerlendirme 📺

Westworld - Bence çok net biçimde 2016'nın en iyi dizisiydi Westworld. Blade Runner'dan beri süregelen yapay zeka, bilinç gibi konuları ele almasıyla, müthiş oyunculuklarıyla(özellikle Anthony Hopkins), 5. bölümden sonra iyice gelişen olay kurgusuyla, özenle yazılmış diyaloglarıyla, konsepte uygun sahne ve dekorlarıyla, inanılmaz zekilikte hazırlanmış senaryosuyla(bknz: J.Nolan) vs.. müthiş bir diziydi. Westworld yapısı itibariyle pek akıcı bir anlatımı olmayan ama puzzle'daki parçalar biraraya geldiğinde bir anlam ve derinlik oluşturabilen bir yapım. Dolayısıyla herkese uygun değil ve hiç bir zaman da çok popüler olamayacak. Ancak düşünmeyi seven bilim-kurgu hayranlarının gözündeki yeri epey sağlam kalacağa benziyor. 2.sezon şu an için 2 bölümle açılmış durumda...

True Detective - True Detective'in ilk sezonu gerçekten çok iyiydi. Her ne kadar Woody Harrelson da rolüne çok iyi otursa, özellikle Matthew McConaughey'in oynadığı Rust Cohle karakteri efsaneydi, diziyi tek başına aldı götürdü diyebiliriz. Bazen öyle cümleleri vardı ki insanın çerçeveletip duvara asası geliyordu ya da 5 dakika öylecene durup düşünmesi. Senaryo, konu ağır ağır, sakin ama kararlı bir şekilde ilerledi. Dizi gerçekçilik nasıl olur'un dersini verdi adeta. Yine aynı şekilde dizideki kalitenin 2. sezonda da korunduğunu gördüm. Çok oturaklı bir diziydi; çekimleriyle, hayata dair karakterleriyle, detaylarıyla, detektiflik-suç temasıyla vs...3. sezonu merakla bekliyoruz doğrusu.

Black Sails - Bu dizi neden bu kadar az kişi tarafından izlendi bir türlü anlamadım, izlemeyenler çok şey kaçırdı. Hiç alavere dalavere yapmadan her sezonda 10 bölümle 4 sezonda esti geçti Black Sails. Şöyle söyleyeyim, ben aynı zamanda Game of Thrones, The Walking Dead ve Vikings de izliyorum. Deseniz ki "4'ünün de yeni bölümü çıktı, ilk hangisini izlersin", kesinlikle Black Sails'i izlerim derdim. Dizinin konusuna gelecek olursak dizi, Define Adası romanının uyarlanmış hali, yani korsanlar üzerine bir dizi. Ama öyle bir casting, çekişme, olay zinciri, alengirlilik var ki inanılmaz derecede içine çekiyor insanı, felaket derecede izlemesi zevkli bir diziydi. Müthiş başarılı karakterler vardı, 2014'te başladı, 2017'de bitti. Bu arada Kaptan Flint'in askerleriyiz...

Sense8 - Geçtiğimiz aylarda başlayıp bitirmiştim bu diziyi ve bütçe sebebiyle iptal edildiği haberini alınca da üzülmüştüm çoğu kişi gibi. Öyle aman aman bir dizi değildi benim açımdan belki ama karakterlerin hepsi sanki aileden biriymiş gibiydi. Hikayenin geleceği merak unsuruydu, 8 kişinin zihnen birleşmesi fikri ilginçti, çekimler-editing üzerinde acayip uğraşılmış olduğu belliydi vs.. İlk 7 bölüm gerçekten çok yavaş ilerledi, sıkıcıydı diyebilirim ama biz karakterlere ve hikayelerine ısındıkça dizi de güzelleşmeye başladı. Eşcinsellik, Sodom ve Gomorrah muhabbetine hiç girmeyeceğim, benim açımdan bir sıkıntı yok, olsa da olur, olmasa da olur, oralara hiç takılmadım. Benim rahatsız olduğum noktalar ise bizim duyusalların silahlı çatışmalardan hasarsız çıkmaları, bazı karakterlerin cracker/hackerlık olayının suyunu çıkarması gibi konular oldu. Yine de iyi, özgün, orjinal bir diziydi Sense8, yazık oldu gerçekten iptal edilmesi. Final bölümünü merakla bekliyoruz.

The Night Of - 2016'da yayımlanıp biten bir kaç bölümlük HBO dizisi. Yavaş ilerler ama karakterlerin gerçekliğiyle, Amerikan adalet sistemi eleştirisiyle, çekimleriyle harika bir dizi. John Turturro ve Riz Ahmed'in oldukça başarılı oyunculukları da cabası. Net siyah ve beyazın olmadığı, grinin hüküm sürdüğü bir mini diziydi The Night Of. Bence mutlaka izleyin, zaten sadece 8 bölüm.