Sanrı Tanrısı - Bölüm 2 [Bilim-Kurgu Hikaye]
Bölüm 2
Zeki’nin kafası iyicene karışmıştı.Bankadan çıkarken bu nasıl olabilir diye düşünüyordu.Durumu hemen bu sabah kendisini arayan amirine bildirdi.Açıkçası bu konuda ne yapacağını bilmiyordu.Videoda gördüğü şeyler çok saçmaydı.Banka görevlisi sanki biriyle konuşuyor ama ortada hiç bir şey yoktu.İşin en garip tarafı ise yanında olan insanlar da sen ne yapıyorsun deli misin diye tepki vermiyorlardı.Tam bir şaka gibi sanki birileri kafa bulmaya çalışıyordu.Bu durumu akademiden arkadaşı Özgüre anlatmak için onu aradı.
-Doğum günü çocuğu nasılsın bakalım ?
-Otuz yedi yaşına basmışım gibi hissediyorum.
-Evet nasıl hissettirdiğini bilirim senden daha önce o yaşa bastım.Baksana sana garip bir durum ile geliyorum ofiste misin ?
-Evet ama acele et öğleden sonra çıkıyorum.
-Tamam.
Ofise geldiğinde saat 13.30 du ve daha öğle yemeğini yememişti.Gözleri Özgürü aradı ama muhtemelen yemek yemeğe gitmişti.Birkaç dakika sonra ofisin kapısında belirdi.
-Evet patron benim için ne getirdin bakalım ?
-Abi kafam çok karışık.Elimde acayip bir kamera kaydı var.
-Acayip durumlar benim ilgi alanım biliyorsun değil mi Zekicim ?
-Tamam tamam biliyorum.
-Gönder bana bakayım.Ha bu arada unutma bugün doğum günüm senden özel bir şey bekliyorum.
Özgür videoyu defalarca izledi.Aslında tek bir seferde tüm videoyu zihnine kaydetti.Bunu sağlayan fotografik hafızası ona yardımcı oldu.Defalarca izlemesinin nedeni olayı çözmek istemesinden kaynaklanıyordu..Aklına tek bir şey geliyordu ve bu durum karşısında hem heyecanlandı hem de üzüldü.4-5 sene önce Amerika’da gittiği bir konferansta şizofreni hastalarını tedavi etmek amacıyla kullanan cihaz.Bu olay ile bir şekilde bağlantılı olmalıydı.Cihaz hakkında bilgi sahibi olmak için bulabileceği her şeyi okudu ve kafasında bir senaryo oluşturdu.Sabah hemen Zekinin odasına daldı.
-Seninle konuşmamız lazım.
-Bakıyorum da doğum gününün gecesi pek heyecanlı geçmedi galiba.
-Sen de oradaydın oğlum biliyorsun benim tipim o tarz kızlar değil.
-Nasıl yani ?
-Gönderdiğin videoyu izledim.
-Allah kahretsin beni, sana bu kötülüğü yapmayacaktım.
-Şimdi anlatacaklarımı iyi dinle.
-Bundan 14-15 sene önce Amerikan Nöroloji Enstitüsü şizofreniye çare bulduklarını buna neden olan beyindeki aktiviteyi ortadan kaldırdıklarını açıkladılar ve şizofreni 1-2 sene içerisinde bu cihaz sayesinde tamamen tarihe karıştı.
-Şizofreni ile bunun ne alakası var oğlum ?
-Dinle beni.
-Bu olaydaki durumun tamamen bu cihaz ile alakalı olduğunu düşünüyorum.Bunu gerçekleştirenler bu cihazı bir şekilde tersine mühendislik yaparak çok tehlikeli bir hale getirmiş olabilirler.
-Nasıl yani ?
-Matrix filmini hatırlıyor musun ?
-Hayır izlemedim.
-Off tamam neyse.Bu cihaz beyine elektriksel sinyaller gönderir.Şizofreni hastalarının bozuk beyin aktivitesini engellemek için.Fakat bu cihaz aynı şekilde farklı bir sinyal gönderirse beyin, bunu farklı bir şekilde algılar.Yani demek istediğim senin bir şeye dokunduğunu, beynin bir elektriksel sinyal olarak algılar.Eğer bu sinyalin ne olduğunu bulur ve aynısını beyne iletirsen sanki bir şeye dokunuyormuşsun gibi hissedersin anladın mı ?
-Matrix’i izlemeli miyim ?
-Hemen izle.Bu olağanüstü bir şey.
-1 saat içerisinde 1 milyon TL çalındı, bence bu olağanüstü bir şey değil.
-Olağanüstü olan bu cihaz ile yapılanlar.Düşünsene bankada görevlisin. Birisi senin yanına geliyor, konuşuyor ve sen de bu parayı adamın hesabına aktarıyorsun ama ortada gerçekten böyle bir şey yok tamamiyle sanrısal bir durum.
-Yani şimdi ben bu cihazı alıp, birkaç sinyal ile oynayıp, bir kadın ile sevişebilir miyim ?
-Bu cihazı sana takıp, sanki kadınla seviştiğin zamanda olan bütün duygu sinyal örüntüsünü senin beynine gönderirsek evet.
-Eski filmler de böyle şeylerin olduğunu görmüştüm.
-Şu anda olan film değil gerçek.Kamera görüntülerini gönderen sensin.
-Kafam çok karıştı ama sen yine bıyık altından sırıtıyorsun.
-Oğlum çok güzel bir vakayla karşı karşıyayız, görmüyor musun ?
-Senin manyak olduğunu akademinin ilk gününde anlamıştım.
-Amerikadaki arkadaşım Stanley ile bu akşam görüşme yapacağım kendisi uzman bir nörologdur.
Zeki eve giderken içinde garip bir huzursuzluk vardı.Okuduğu bilim kurgu romanları sanki gerçek olmuştu.Gülmeye başladı.Sinirleri bozulmuştu ve lanet olası hava yine kapalıydı.Uzun zamandır bisiklet süremiyorum diye iç geçirdi.Bisiklet sürmeyi çok seviyordu.
Devam edecek..