EDEBİ AKIMLAR [KLASİSİZM]

in #tr5 years ago (edited)

GİRİŞ


Merhaba arkadaşlar. Yeni bir yazı dizisi oluşturuyorum ve bu dizide dünya ve Türk edebiyatında etkili olan edebi akımlardan birer birer söz etmek istiyorum. Hem belki bunları öğrencilerime göndererek faydalanmalarını da sağlarım. Böylelikle birkaç yönden işe yaramış bir dizi olur. Söz edeceğim ilk edebi akım, Klasisizm.

KLASİSİZM


Bu akımın bir diğer adı, kuralcılık. Fransa'da ortaya çıkmıştır. Çoğu kaynakta 17. yüzyılda ortaya çıktığı yazar; fakat 16 yüzyılın ikinci yarısında François de Malherbe tarafından şiirin kurallarını saptamak amacıyla başlamıştır. 17. yüzyılda ise iyice geliştiği aşikârdır. Tarihlendirme konusunda böyle ikiliklerin çıktığını normal karşılamak gerekir. Sonuçta dönemlerin ortaya çıkması sert ve net bir çizgi çiziliyormuş gibi değil, aşama aşama gerçekleşir. Bu yüzden zamana yayılması olağandır, deyip uzatmayayım. :)

Daha çok şiir ve tiyatroda etkisini gösteren Klasisizm akımı dediğim gibi öyle ha deyip ortaya atılmamıştır. Bir hazırlık dönemi geçirmiştir. Hazırlık dönemi, oluştuğu ortamın sosyal, kültürel ve siyasi durumundan etkilenerek gelişmiştir.

Klasisizm'in Oluştuğu Ortam ve Hazırlık Dönemi


Avrupa'nın 16. yüzyıldaki durumu hakkında uzun uzadıya konuşma gereği duymuyorum. Hemen hemen herkes Orta Çağ Avrupa'sını biliyor. Rönesans ile birlikte kilisenin sanat ve sanatçının üzerindeki dini baskısı sona ermiş ve günlük yaşamda sanat ve kültür alanında önemli pozitif gelişmeler olmuştur. Onca yaşanmış kargaşa ise 17. yüzyılda yerini sakin bir ortama bırakmıştır. Artık insanlar kendini daha rahat ifade edebilir durumdadır. Kilisenin ve derebeylerin tüm direnmeleri sonuçsuz kalmış ve sonunda iyice kırılıp ortadan kaybolmuştur. Soylular ise kilise ve derebeyler yerine artık saraya bağlanmayı kabul etmişlerdir. Bu da siyasi alanda birliğin oluşmasını ve her kesimin kurallara bağlılığını sağlamıştır. Oluşan bu düzenden tabii ki edebiyat da etkilenmiştir. Hatta Fransız Akademisi kurularak edebiyat ve dilin kuralları belirlenmeye başlanmıştır. Diğer taraftan Rasyonalizm felsefesinin de sanatçılar üzerinde etkili olduğu da görülmektedir.

Klasisizm estetiği eski Yunan ve Latin döneminde verilen başyapıtların zihniyetine göre oluşturulmuştur. Klasisizm akımının öncüsü olan Boileau:

“Aklı seviniz, yapıtlarınız değerini akıldan alsın.”
sözüyle akımın felsefesini açıklamıştır.


Nicolas Boileau

Klasisizm Akımının Felsefesi


Akıl ve sağduyu, Klasisizm'de temele alınmıştır. Descartes'in: "Düşünüyorum, o halde varım." felsefesi doğrultusunda aklın kabul etmediği hiçbir şey doğru değildir, anlayışı gelişmiştir. Aşk, nefret ve acıma gibi duygular aklın kontrolünde olduğu sürece insancıldır. Erdemli insan her türlü aşırılıktan sakınır ve tutkularına kendi iradesi ile yön verebilendir. Eserlerde anlatılabilecek insan ise ancak ve ancak bu şekilde ise anlatılmaya değerdir.

 

Klasisizm Akımının Konusu

Klasikler eserlerinde yer verecekleri konuları çoğunlukla tarihten ve mitolojiden seçerler. Eski Yunan ve Latin edebiyatından aldıkları konuları özellikle tekrar tekrar işlemişlerdir. Bunun sebebi klasiklerin 'gelmiş geçmiş en muhteşem sanat, eski sanattır' anlayışıdır. Doğal olarak eski Yunan insanı sıklıkla ele alınmıştır. Bu insan ise dış görünüşü ve çevresi ile değil içsel özellikleri ile anlatılmıştır. Yani tüm cimriliği, hırslılığı, kindarlığı yönüyle işlenmiştir. Bu insanın diğer bir özelliği sıradanlıktan uzak, eğitim almış, soylu olmasıdır. Bu insan belli bir memleketin insanı değil, evrensel bir insandır. Demektir ki eserlerde tüm insanların sahip olduğu ve zamanla asla değişmeyecek özellikleri anlatılmıştır. Sıradan insanları, soylu insanların yan sanayi ürünü olarak gördükleri için bu insanlara eserlerinde yer vermemişlerdir. Hatta sıradan insanları "soyluların bozuk çıkmış nüshaları" şeklinde vasfetmişlerdir.

 

Klasisizm Akımında Dil ve Üslup

Klasik anlayışa bağlı olarak yazan yazarlar eserlerinde kendilerini gizlemişlerdir. Bu kendini gizleme konusunu derslerde sürekli dile getiririz. Öğrenciler ise çoğu zaman anlamakta zorluk çekerler. Adam kendini nasıl gösterebilir ki bir eserde, gizlesin... :) Kendi gizleme meselesi yazarın kendi duygu ve düşüncelerini, zaaflarını, tutkularını, sırlarını esere yansıtmaktan kaçınmaları ile ilgilidir. Klasiklere göre eser, yazarın içini döktüğü bir defter/yer değildir.

Eserlerde biçim mükemmel olmalıdır ve anlatılmak istenen açık, net bir biçimde ortaya konmalıdır. Gereksiz sözlerden kaçınılmalıdır. Eserlerde üslup sade, açık, anlaşılır ve ağırbaşlı olmalıdır. Okuyucunun veya izleyicinin dikkati tamamen söylenene ve konu içindeki tiplere yoğunlaşmalıdır.

Okuyucu veya seyirciye asla inanılması mümkün olmayan şeyler sunulmamalıdır. Konu gerçek hayata uyumlu olmalı. Klasikler konuya değil, konunun işleniş biçimine önem verdikleri için aynı konu başka sanatçılar tarafından tekrar tekrar işlenmiştir. Bu yönüyle bizim Divan edebiyatını anımsatabilir.

Sadık dostluk

Sadık bir dostluğun sarhoşlukları arasında,
Mutlu günlerim akıp gidiyordu İris'in yanında:
İris'i hâlâ severim ve hep de seveceğim,
O da aynı ateşten yanıyordu benim için:
Ne zaman göğün emriyle, bir acımasız tutku
Güzel aşklarımın içinde benden bu aşkı uçurdu;
Ve, bütün zevklerimin akışını keserek,
Pışmanlıklardan bana, sonsuz bir keder bıraktı,
Ah ! Şiddetli bir darbe aklımı başımdan aldı!
Çok gözyaşı döktüm ! Çok çığlık attım!
Acımı daha sonra ne acılar izledi !
İris, benden daha az acınacak haldeydi :
Ve, üzücü bir kaderle hayatı kaybetse de,
Heyhat ! Daha çok ben kaybettim, onu kaybetmekle.
Nicolas Boileau (1636-1711)
Çev. Sunar Yazıcıoğlu


Eugene De Blaas: İtalyan Akademik Klasik Ressam

Klasisizm Akımında Kullanılan Edebi Türler ve Temsilcileri

Klasisizm'de diğer türlerden daha çok tiyatroya önem verilmiştir. Trajedi ve komedi sıkı kurallarla sahnelenmiştir. Yunan ve Latin edebiyatında önemli yer edinen Lirik şiir ise duygusal olduğu için klasiklerin ilgisini çekmemiştir.

Yazarların kullandığı türler ve eserler:

 


Friedrich Von Amerling: Avusturyalı Akademik Klasik Ressam

 

Evet. Durum bundan ibarettir. Yalnız bir sıkıntımız var. Öğrenciler genelde edebi akımları işlerken özelliklerinin maddeler halinde sıralanmasını isterler. Anlaması ve ayırt etmesi daha kolay oluyor çünkü. Yok öyle bir şey! Ben bunca paragrafı boşuna mı yazdım! Okusunlar işte, demeden madde madde sıralayayım. :)

Klasisizm'in Özellikleri

  • Akıl, sağduyu ve insan doğasına önem verilmiştir.
  • Konular, eski Yunan ve Latin kaynaklarından alınmıştır.
  • Mükemmeliyetçilik esas alınmış, konuya değil; anlatıma önem verilmiştir. Onun için anadili en güzel biçimde kullanılmaya dikkat edilmiştir.
  • Sanat sanat içindir, anlayışı benimsenmiştir.
  • Sanatçılar, yapıtlarında kişiliklerini gizlemişlerdir.
  • İnsanların her zaman, her yerde, her toplumda aynı duygu ve düşüncede oldukları kabul edilmiş, bu yüzden yapıtlarda değişmez tipler oluşturulmuştur.
  • Fiziksel ve sosyal çevre önemli değildir; çünkü bunlar değişkendir.
  • Kahramanlar, ruhsal özellikleriyle ele alınmıştır.
  • Tiyatroda üç birlik kuralına -yer, zaman ve olay birliği- uyulmuştur.
  • Hayaller ve duygusallık akıl yolu ile denetim altına alınır. Aklın denetiminden geçmeyen hiçbir duygu eserde yer alamaz.
  • Sanatçının görevi, tabiatı akla uygun bir biçimde taklit etmektir. Tabiatı taklit etmek, insanın değişmeyen, “akıl, irade” gibi asli öğelerini anlatmaktır.
  • Anlatımda sokak dili değil, seçkin çevrelerin dili yalın bir biçimde kullanılmıştır.
  • Az sözle çok şey anlatmak hedeflenmiştir.
  • Kahramanlarını hep soylu tabakadan seçen klasikler, eserlerinde kaba ve çirkin sözlere de yer vermezler.
  • Klasisizm'de genellikle din dışı konulara ilgi duyulmuştur.
  • Klasik sanatçılar, konularını çoğunlukla tarihten, hatta mitolojiden seçerler. Çünkü Yunan ve Latin edebiyatının etkisindedirler.
  • İnsanların her zaman, her yerde, her toplumda aynı duygu ve düşüncede oldukları kabul edilir. Onun için klasik sanatçılar eserlerinde değişmez tipler yaratırlar.
  • Tiyatro (trajedi) ve şiir önem kazanır, roman geri plana itilir.
Klasisizmin Temsilcileri
  • Boileau (şiir)
  • La Fontaine (fabl)
  • Racine, Corneille (trajedi)
  • Moliere (komedi)
  • Madame de La Fayette (roman)
  • La Bruyere (karakterleriyle)
  • Bossuet (hitabet)
Ezberleyin bakalım sevgili öğrencilerim. :)

Türk Edebiyatında Klasisizm

Edebi akımların ortaya çıktıkları, geliştikleri ve değişmeye başlayıp yeni akımların etkisiyle üzerindeki dikkati dağıttıkları dönemler önemlidir. Türk edebiyatçıları Batıya açıldıkları dönemde Klasisizm etkisini gelişimini tamamlamış hatta belki etkisini yitirmeye başlamıştı. Bu yüzden bizde çok önemli bir etkide bulunamamıştır.

Şinasi "Şair Evlenmesi" adlı komedisinde ve La Fontaine'den yaptığı çevirilerde Klasisizm'den etkilenmiştir. Ahmet Vefik Paşa'nın Molliere'den yaptığı çeviriler de aynı şekildedir.

Batıya iyice açıldığımız dönemde Klasisizm'e tepki olarak ortaya çıkan Romantizm akımı etkilidir. Sonraki bölümde Romantizm'den bahsedeceğim. Şimdilik hoşça kalın.

Sevgilerimle, @sahinadm.

Sort:  

Ellerinize sağlık. Çok bilgilendirici olmuş. Arada böyle şeyler okumak, bilgileri taze tutuyor. Üstelik beni okul yıllarıma götürdünüz. bunun için de teşekkür ediyorum. Devamını bekliyoruz ;) @edebiyat

Ben teşekkür ederim efendim. Beğendiğinize sevindim. Devamı gelecek. :)


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
@c-squared runs a community witness. Please consider using one of your witness votes on us here

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.12
JST 0.032
BTC 58557.01
ETH 2992.97
USDT 1.00
SBD 3.74