Oslo Rehberi | Visit Oslo

Herkese Merhaba!
Bugün sizinle @begumbaybali ile gittiğimiz Oslo seyahatinden bahsedeceğim. Öncelikle para birmi krom yani buraya gelmeden eurodan çevirmek sizin için daha iyi olabilir çünkü buradaki döviz büroları hem üstünden faiz alıyor hem de her yer türk parasından kroma çevirmiyor.

Biz ağustos ayının sonunda gittik yani onların yazı, yaz dediğim ise gündüzleri maksimum 20 derece akşamları ise 10 a düşüyor. Güneş ise çok geç batıyor bu bizim için çok keyifli bir deneyim oldu :) Üstte paylaştığım resim Opera Binası'nın olduğu bölgeden bir günbatımı.

Bizce gezilecek ve görülecek çok şey vardı 4 gece 5 gün neredeyse yetmedi diyebilirim. Burayı 1 günde gezenleri anlayamadık doğrusu. Eğer ben çok müze gezmem tarihine de çok ilgim yok diyorsanız daha kısa kalınabilir.

Gelelim kuzey ışıklarına.. Bizim seyahatimiz Oslo üzerineydi yani bu kuzey ışıklarını şehirden görmemiz ve tabii yakalamamız pek mümkün değildi. Bu ışıkları görmek için daha da kuzeydeki fiyordlara ve şehirden uzak yerlerine gitmeniz gerekiyor bu da başlı başına başka bir tur oluyor gittiğiniz zaman bunları organize eden turlarla konuşabilirsiniz ama bu geziye de 5 gün civarında bir zaman ayırmanız gerekecek.

Oslo'daki fiyordlara gelirsek her gün vapur saatleri var bizde olduğu gibi ama saat başı dilediğiniz adada durup inebilir, gezebilirsiniz ama adalarda genellikle pek bir şey yok yani biraz tırmanma ve yürüyüşe adayı bitirebiliyorsunuz. Ben 1 saat ne yaparım adada diyorsanız inmeden devam etmenizi tavsiye ederim :)

Gezmeniz gereken müzeler arasında Ulusal Galeri'de bulunan meşhur 'Çığlık Tablosu' da olmalı kesinlikle.

Burası ise şehirden biraz uzak ama trenle kolaylıkla ulaşabildiğiniz kış olimpiyatlarının yapıldığı Holmenkollen bizim denk geldiğimiz tarihlerde burada da bir aktivite vardı parkurlar kurulmuştu keyifli vakit geçirdik. Eğer bizim yaptığımız gibi en tepeye çıkarsanız Oslo Fiyordlarını bile görebiliyorsunuz.

Geyik etini de denemeniz gerekenler arasına eklemelisiniz bence tadı biraz ciğeri andırıyor ama seveni kadar sevmeyeni de çok. O yüzden oraya gitmişken somon yememek de olmaz farklı lezzetleri ortaya söyleyerek paylaşabilirsiniz. Biz bunu Engebret Cafe'de yedik. Burası zamanında birçok şairin yazarın yazılarını yazmak ve düşünmek için geldiği bir kafeymiş yıllardır sıcak atmosferiyle turistlere ev sahipliği yapıyor.

Son olarak bu muazzam kiliseyi Bygdøy 'da yani müzeler adası olarak adlandırılan bölgede eski Norveçlilerin evlerinin olduğu müzede görebilirsiniz.

Bizim adımıza çok keyif aldığımız bir geziydi, İskandinav ülkelerinin devamını da gezmeyi planlıyoruz umarım ilginizi çeken bir paylaşım olmuştur.