Bu yazımızda sizlerle birlikte Wemark isimli projeyi inceliyoruz. Günümüzde artık hayatımızın ve günlük aktivitelerimizin, ihtiyaçlarımızın çok büyük bir kısmını internet tabanlı hizmetler üzerinden organize ediyoruz. İnternet tabanlı çözümler, çok geniş bir yelpazede hayatımızı kolaylaştırıyorlar. Skala bu kadar geniş olmakla beraber, dijital içerikler konusu özelde incelenmesi gereken bir sektör. Bugün internet üzerinden popüler platformlar ya da içerik sağlayıcı ajanslar üzerinden müzik, resim, fotoğraf ya da video gibi birçok dijital içeriğe ulaşabiliyoruz. Büyük bir kitle bu içerikleri amatör olarak eğlence amaçlı üretip meraklıları için farklı platformlarda sergiliyorlar.

Belki bizim de ilginç bir ana şahit olup fotoğraflayarak ölümsüzleştirmek istediğimiz olmuştur. Bu şekilde o anı yakalar ve sosyal medyadaki hesaplarımıza yükleriz. Her ne kadar sadece hobi amaçlı da olsa ilgi çekmek, binlerce beğeni almak ve daha da ilerisinde bu eserin sahibi olarak muhtemel kazanç durumunda pay sahibi olmak herkesi mutlu edecektir.

Ancak herkes bu sektörde hobi amaçlı bulunmuyor. Bugün birçok kişi hobiden öte profesyonel bir şekilde bu sektörde faaliyet gösteriyor ve emeğinin karşılığını maalesef alamıyorlar.

Problem Nedir?

Bugün stok fotoğraf endüstrisi olarak da adlandırabileceğimiz sektör yaklaşık 4 milyar dolarlık bir değeri yönetiyor. Eser sahibi olan insanlar bazen hayatın bir karesini yakalayabilmek, bir kuş türünü fotoğraflayabilmek için saatlerce ya da günlerce bir ormanda kalabiliyor. Ya da bir balık türünü fotoğraflamak için okyanusun yüzlerce metre derinliklerinde günlerce deneme yapabiliyorlar. Bu demek oluyor ki aslında dijital pazarda gördüğümüz eserlerin arkasında ciddi bir emek var.

Peki eser sahipleri emeklerinin karşılığını alabiliyorlar mı? Bahsettiğimiz 4 milyar dolarlık stok fotoğraf piyasası Shutterstock and Getty Images gibi ajansların kontrolü altında bulunuyor. Eser sahipleri bir fotoğraf karesini ilgililerine ulaştırmak istediğinde tabii ki bireysel çabalarla bunu yapabilmesi pek mümkün değil. Bu nedenle üretici ve müşteri arsındaki iletişim kopukluğunu bu ajanslar gideriyorlar.

Sorun işte tam da burada başlıyor. Bu ajanslar, bir fotoğrafı platformlarına aldıklarında lisans ve telif haklarını da elde ediyorlar ve bu eseri ilgilerine ulaştırma karşılığında üretilen değerin yaklaşık %85’i onlara kalıyor. Yalnızca %15 civarında bir değer eser sahibine ulaşıyor. Böylece eser sahipleri kendi eserleri üzerinde tasarruf hakkından vazgeçmiş oluyorlar.

Wemark Nedir? Hangi çözümleri Sunuyor?