Akdeniz'den Karadeniz'e uzanan bir yolculuk.
Tekrardan merhaba arkadaşlar, Fethiye turundan sonra yolumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Fethiye'de toplamda dolu dolu 6 günün sonunda, Akdeniz'den Karadeniz'e olan yolculuğumuza başladık.
Akdeniz turunun ve yolculuğun verdiği yorgunluğu Karadeniz'de atmak için trafik kurallarına uyarak yola koyulduk, her şehrin ayrı bir havası farklı bir güzelliği ve kendine özgün yiyeceklerini görmeden, yemeden geçmedik.
Uzun molaların ardından Karadeniz sınırlarının içerine girmek üzere ilk olarak bu dağ bizi karşıladı.
Buradan itibaren ilerledikçe, yeşillenmeye başlayan doğanın güzelliği ile serinlemeye başladık. Hedefimize yaklaştıkça yeşilin renk değiştirmesi dikkatimden kaçmadı ve fotoğrafladım.
Yol üzerinden çok sayıda çeşmeler vardı, gideceğimiz yol yaklaştıkça yorgunluğum arttı ve çok sayıda mola verdik akşam hava kararmadan gideceğimiz yere vardık ve çok geçmeden 16 saatlik bir uykuya dalarak günü kapattım.
Ertesi gün öğlen saatlerinde 18 derecelik serin bir havada köy kahvaltısını yaptıktan sonra ilk günün heyecanı ile keşif yapmaya çıktım ve karşılaştığım manzaralar inanılmaz güzellikteydi.
Gördüğüm bütün elma ağaçlarından elmalar toplayarak hepsinin tadına baktım.
Bol sayıda birbirinden lezzetli elma ağaçları vardı. (:
Ekin ektikleri yeri sulamak için kullandıkları çeşmenin hemen üstünde en az 400 yıllık olduğunu söyledikleri ağaç zamana meydan okumuş görkemli bir şekilde bizleri şaşırtmaya devam etti.
Tepelerden gelen su adeta ağacın köklerinden filtre edilerek akıyordu.
Biraz dinlendikten sonra eve döndük ve günü bitirdik.
Ertesi günü sabahın ilk saatlerinde uyanıp kahvaltıdan sonra evin arka bahçesinde ki bu güzel meyve ile karşılaştım.
Tam olmadığı için yiyemediğimiz ahududular içimize dert oldu ve aklımızdan hiç çıkmadı, günü geçirmek için köyün dışına ormanlık alanlara ve yakın köylere ziyaretlerde bulunduk, gittiğimiz her yerde yol üzerinde gördüğümüz bütün fındık ağaçlarından abartmıyorum kilolarca çiğ fındık yedik.
Tanıdığımız tanımadığımız gördüğümüz herkes ikramlarda bulunuyor bizde kırmayıp icabet ediyorduk, gezimiz devam ederken karşılaştığımız hazine bizi bizden aldı ve hemen toplamaya başladık.
Kaybettiğimiz enerjimizi topladık ve yarın için büyük plan yaptık, dağ bayır demeden böğürtlen toplayıp reçel yapacaktık, günü geç saatlerde semaverle demlediğimiz demli çay ile kapattık.
Yine sabahın ilk ışıklarında uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra yeğenlerimi ve köydeki çocukları toplayıp yollara koyulduk.
Büyük hazineler bulduk. (:
Yılmadan devam ettik. (:
En sonunda kovayı tam olarak dolduramasak da yarın ki kahvaltı için hepimize yetecek kadar topladık.
Günün sonunda hepimiz çok yorulduk ve elimizde bir kova dolusu böğürtlen ile eve döndük, ertesi sabah afiyet ile yedik. Kendimiz topladık büyüklerimiz yaptı sonra hep beraber tükettik, yaşamın çok yavaş ve doğal akışında geçen zaman içerisinde artık dönmenin zamanı gelmişti, son olarak dağların derinliklerinden gelen akarsuyun içerisine girmemek olmazdı tahmini 13-14 derecede akan suyun sesine eşlik eden kuş seslerinin dinleyerek son günümüzüde tamamladık.
Akdeniz yolculuğu: https://steemit.com/hive-179764/@cekopaspas/fethiye-yi-gezelim-ve-taniyalim
Okuyup bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.
Resimler bana aittir.
Tebrikler Günün kaliteli gönderisi seçildiniz.
Booming hesabı tarafından olumlu oy almaya, hak kazandınız. Steemit Türkiye Topluluğunda aktif kalarak, kaliteli seçilme şansınızı arttırınız.
İletişim Adreslerimiz
Discord : https://discord.gg/JDzgHZEAge
Steemit Türkiye Ekibi Küratörlüğü
Teşekkür ederim