Fethiye'yi Gezelim ve Tanıyalım.

Merhaba Steemit-Türkiye ekibine katılmaktan mutluluk duyuyorum ve hepinizi selamlıyorum.

Kaydımı tamamladığım günden bir gün sonra küçük bir tatile çıktım ve bunu sizinle paylaşmak istedim.

İstanbul'dan başlayan yolculuğumuz, Fethiye ile devam etti ve ilk günün ardından sabah saatlerinde Ölüdenizin serin sularına attık.

Ölüdeniz için ayrıntılı bilgi: https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96l%C3%BCdeniz,_Fethiye

Bütün yol yorgunluğunu deniz, kum ve güneş ile harmanlayarak geride bıraktık, çoğul konuşuyorum çünkü aile arasında kalabalık bir tatil geçirdik.

Günün sonunda şehrin bütün sıkıntı ve stresinden kurtulmuş bir vaziyette evimize döndük, ertesi sabah gideceğimiz yer için hazırlığımızı yaptık ve günü kapattık. (:

Sabahın ilk şıklarında evde kahvaltımızı yaptıktan sonra yola koyulduk.

Burası filmlere konu olan Yeşilvadi (:

Şehir merkezinin 38 derece sıcaklığından uzak orman içerisinde bir vadi, çok fazla kalabalık olmayan ailelerin rahat edebileceği doğa ile iç içe.

Çadır kurmak için özel alanlar aileler için kamelyalar, restoran, duş, wc ve mescit bir çok ihtiyaç alanına sahip ve üstelik doğaya zarar vermeden tasarlanmış, gidilmesi gereken yerlerden, listeye eklenmesi gerekir.

Kaz, ördek, tavuk, tavşan, kedi ve köpeklerin sorunsuz bir şekilde yaşadığı, kuşların hiç susmadığı cıvıl cıvıl öttüğü bir yer.

Tabi merkezi sıcaklığın 38 dereceyi geçmiş bir sıcaklıkta tahmini 18 - 19 derece olduğunu düşündüğüm dağların derinliklerinden gelen soğuk suya girmek çok ayrı bir haz veriyor, en az 45 dakika sıcaklığı hissetmiyorsunuz.

Serinledikten sonra gelen tesisin ikramı olan kahvenin bile yüzü gülüyordu. (:

Kahvemizi içtikten sonra etrafı gezerek fotoğraflar çektik ve günü tamamlamak için toparlanmaya başladık. Şehirden uzak, serinliğin içerisinde çıkmak istemesek de bir kaç fotoğraftan sonra günü tamamladık.

Yeşilvadi için ayrıntılı bilgi: https://gezginsitesi.com/yesilvadi-doga-park/

Ahmet bundan hiç memnun olmazsa bile ertesi gün gideceğimiz yerin heyecanı ile eve doğru yola koyulduk.

Yine sabahın erken saatlerinde evde kahvaltımızı yaptıktan sonra, Boncuklu koyuna doğru yola çıktık.
Karşımıza çıkan manzara inanılmazdı ve hemen fotoğrafladım.

Fotoğrafların ardından hemen koya indik ve biraz pahalı olan bir mekanda yerimiz aldık, su inanılmaz berrak ve temizdi hiç beklemeden kendimizi suya atıverdik.

Daha iyi göstermek için bir fotoğraf daha koyuyorum.

O kadar temiz ve şeffaf ki suyun içerisinde ki balıkları çok rahat bir şekilde görebiliyorduk, balıkların arada bir gelip bacaklarımıza dokunması birazcık bizleri ürkütse de o güzellikten hiç vaz geçmeden saatlerce hiç denizden çıkmadık. Artık şehrin yorgunluğunu unutmuştuk, deniz, güneş ve kumsalın verdiği tatlı bir yorgunluğu 2 saatlik bir uyku ile tamamlayıp deniz, kum ve güneş ile adeta vedalaştık.

Eve dönerken o güzel manzaralardan bir kaç kare daha ölümsüzleştirdim.

Deniz, kum ve güneş maceramızı bu güzel koy ile sonlandırdık, yarın gideceğimiz yer için hazırlık yapmaya doğru yola koyulduk.

Boncuklu koyu için ayrıntılı bilgi: https://seyyahdefteri.com/buyuk-boncuklu-koyu-nerede-nasil-gidilir/

Yine sabahın erken saatlerinde kahvaltımızı yaptıktan sonra, Fethiye'deki son gideceğimiz yer için yola çıktık.
45 km lik yolculuğun sonunda bizleri Milli parklar genel müdürlüğü karşıladı, çok sembolik bir rakam ile Saklıkent'e giriş yaptık.

İlk girdiğimiz dakikadan itibaren şaşkınlığımızı saklayamadık, devasa büyüklükte kayaların arasında yolumuza devam ettik.
Kayaların içinde hayata tutunan incir ağacını görmezden gelemedim.

ilerledikçe gördüğümüz manzara bizleri adeta büyüledi, yerli ve yabancı turistlerin arasına dalarak kendimizi dağlardan gelen soğuk suyun içine attık. Tahminimce 14-15 derece olan akarsu ilk etapta şoka uğrattı ama bir süre sonra alıştık ve hiç çıkmak istemedik.

Suyun içerisinden ilerlerdik ve kayaların arasına doğru uzanan yolda yolumuza devam ettik, bir anda soğuk suyun içerisinden çıktık ve tahminim 20-21 derece arası ılık suda yürümeye ve şaşırmaya devam ettik.

Her anından şaşkınlığımız daha fazla arttı.

Gördüğümüz manzaralar bizleri hayrette bırakmaya devam ediyor, yerli ve yabancı turistlerin yerdeki kil topraklarla yaptıkları eğlenceli oyunlara katıldık.

Sonuna ulaşmak için yürümeye devam ediyoruz, işte bitti derken karşımıza çıkan manzaralar enerjimizi yükseltiyor ve yine yürümeye devam ediyoruz.

Ortalama 1 km yürüyüşün ardından karşılaştığımız manzaralar bizleri şaşırtmaya devam ediyor, hiç yorulmadan merak içerisinde.

Kendimce adlandırdığım kaya kapının altından yürümeye devam. (:

2 km yi tamamladıktan sonra, sonu gelir diye düşünürken bizleri büyük bir kaya mağara karşıladı, şaşkınlık içerisinde dakikalarca incelemede bulunduk her köşesi doğallığı ile bizleri şaşırtmaya devam etti.

İlerledikçe sonu gelmez olduğunu anlamaya başladık ve gittikçe engeller zorlaşıyordu.

Artık iyice anladık kesinlikle sonu gelmeyecekti, kalabalık olmamızdan dolayı dönmek zorunda kaldık dönerken kil maskesi yapmayı da unutmadık.

Fethiye maceramızı Saklıkent ile sonlandırdık. Karadeniz'e doğru yola çıkmak için hazırlık ve toparlanmak için eve doğru yola koyulduk.

Saklıkent kanyonu için ayrıntılı bilgi: https://tr.wikipedia.org/wiki/Sakl%C4%B1kent_Mill%C3%AE_Park%C4%B1

Karadeniz turumuzu bir sonraki paylaşımımda anlatmaya çalışacağım, umarım beğenmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Resimler bana aittir.