Film Criticism : Sarmaşık - Society Classes [TR]

in #film7 years ago

In Film Criticism series, we discuss what is meant in movies. This series includes film reviews than film proposals. Of course you may want to see and watch the movies in these series. But do not forget that these articles contain Spoilers.
Previous posts:



Source


Türkiye sineması bağlamında en favori filmlerden biridir Sarmaşık. Tolga Karaçelik'in yönettiği bu film, özellikle tek mekanda geçmesi bakımından daha izlemeden dikkatimizi çekmeyi başarıyor. Konuyu kısaca özetlemek gerekirse: Farklı yerlerden ve farklı hayatlardan kopup gelen Cenk, Nadir, İsmail Alper ve Kürt, iflas eden bir armatörün gemisinde kendilerini bulurlar. Gemideki mürettebat tahliye edilir. Onlar fazladan para kazanmak için demir atan bir geminin içinde armatörden gelen haberi beklerler. Geminin iflası resmi olarak açıklandıktan sonra gemidekiler ücretlerini alıp evlerine gidecektir. En azından planladıkları budur. Sonuçta demir atan bir gemide çalışmak ne kadar zor olabilir ki ? Fakat armatörden haber gelmemesi ve gemi kaptanı Beybaba'nın stresini mürettabattan çıkarması olayları karmaşık bir hale getirecek, ölüm sarmaşığı tüm gemiyi saracaktır.



Source


Postun başlığı Society Classes idi. Yani sosyal sınıflar. Çünkü filmdeki her karakter belli bir sosyal sınıfı temsil etmektedir. Filme 3. göz ile baktığınızda sadece kavga eden bir grup adam görebilirsiniz. Ama aslında onların her birinin temsiliyeti vardır. Örneğin Cenk karakteri. Mahallede insanları dolandırarak geçimini sağlamaktadır. En son bunu farkeden insanlardan dayak yemiş ve kendini gemide bulmuştur. Cenk'i alt tabaka halkın temsiliyeti olarak görebiliriz. Maddi durumu olmadığından çalmak zorunda kalan, bu yüzden de oldukça sinirli olan, aslında toplumun çok büyük bir kısmı diyebiliriz. Sürekli onun yanında dolaşan Alper ise gene halkı temsil etmektedir. Fakat o halkın daha iyimser, daha sıcak kanlı, daha ara bulucu kısmını sembolize etmektedir. Bu insanlar durumdan şikayetçi olan ve sürekli patlamaya hazır bomba gibi dolaşan Cenklere her şeyin iyi olacağını, bu günlerin geçeceğini söylerler. Filmde de Alper'in tek görevi budur. Nadir ise Türkiye'deki çingeneleri temsil etmektedir. Gemideki bir sahnede televizyondaki haberlerde evlerin yıkıldığını görürüz. Bunu gören Nadir, Beybaba'dan izin ister. Çünkü yıkılan ev onun evidir. Nadir burada kentsel dönüşüm kurbanlarından biridir. Kürt ise (evet filmdeki ismi bu) direkt olarak kürt halkını temsil eder. Yönetmen sesi bastırılan bir halk portresi çizdiği için, film boyunca tek kelime etmez. İsmal ise muhafazakar kısımı temsil eder. Gemideki ikinci yetkili kişidir ve otoriter bir yapısı vardır. Beybaba ise asıl otoriteyi yani devleti temsil eder. Onun vereceği kararlar tüm karakterlerin kaderini değiştirmektedir. Aslında filmdeki gemi de Türkiye'nin kendisidir. En özetle filmi bir Türkiye incelemesi diyebiliriz.



Source


Fakat bu inceleme ne kadar başarılıdır ve sinemada bu şekilde ifade edilmesi doğru mudur bunu tartışalım. Öncelikle buradaki temsiliyetler ve karakterlerin yaptıkları tamamen yönetmenin şahsi görüşüdür. Bir kısmına katılıp bir kısmına katılmamakla birlikte, onları bir gemide toplayıp bütün bir filmi orada geçirtmek büyük başarıdır. Bununla birlikte temsiliyetler göz gözün parmağı diyebileceğimiz bir şekilde seyircinin gözüne sokulmaktadır. Örneğin İsmail karakteri muhafazakar kesimi temsil eder. Bunu sürekli namaz kıldığı sahnelerde görüyoruz. Muhafazakar ve namaz bağdaştırması akla ilk gelen, post-modern çağda yetersiz bir sembolizmdir. Aynı şekilde Nadir'in evinin yıkıldığını gördüğümüz sahne, sadece karakterin o kesimi temsiliyetini gösterdiği için yazılmıştır. Bu da sinemadaki hikaye devamlılığımı baltalamaktadır. Diğer karakterlerin temsiliyeti başarılı diyebiliriz. Beybaba devleti temsil etmesine rağmen insancıl yönlerinin de gösterilmesi doğru bir hamledir. Eğer tamamen kötü bir karakter görseydik sinemadaki dengeli karakter unsuruna aykırı diyebilirdik. Tüm bunlar bir yana Kürt'ün temsiliyetinin bu şekilde seçilmesini aklım almıyor. Akla ilk gelecek şekilde karaktere direkt olarak Kürt isminin verilmesi, kör gözün parmağının ötesinde bir durumdur. Gene de onun konuşmaması ve Cenk'in ona yaptığı ırkçı espriler bazı şeyleri başarıyla bize göstermektedir.




Sonuç olarak filmin beğenmediğim bir çok yönü olsa da, tek mekanda soluksuz izlediğim tek Türk filmi diyebilirim. Çünkü tek mekanda bir hikaye anlatmak ve onun etrafına karakterleri dizip sosyolojik bir yapıyı göstermek çok zor bir iştir. Film bir çok festivalden ödül ile dönmüştür. Özellikle Cenk karakterini canlandıran Nadir Sarıbacak, şuana kadar Türkiye'de gördüğüm en iyi oyunculuk performansını sergilemiştir. Bu herkes için geçerli olmalıdır ki, o yıl bütün en iyi erkek oyuncu ödüllerini toplamayı başarmıştır. Tolga Karaçelik daha çok genç bir yönetmen. O yüzden bahsettiğim aksaklıkların ve kolaya kaçmaların olması çok doğal. Ama ileriki yıllarda kendini geliştireceği ve bambaşka filmler yapacağı şüphesiz. Sarmaşık filmi, festivallerde oyunculuk ödüllerini toplasa da, en iyi filmi bir çok festivalde başka bir filme kaptırmıştır. O filmi de önümüzdeki hafta incelemesini yapacağım. Eğer Sarmaşık'ı izlemediyseniz, şuan bu post size spoilerlar vermiş olsa da, hemen açıp izlemenizi tavsiye ederim. Kefil olacağım nadir filmlerdendir.

follow_vitruvianman.gif

Sort:  

Konu ve mekan olarak ilgimi çekti, fırsat bulursam izleyeceklerim arasındadır.

Mutlaka izleyin derim

Oldukça öğeritici makalenizden dolayı sizi tebrik ederim.Elinize sağlık..

Yorum için tesekkur ederim

Coin Marketplace

STEEM 0.20
TRX 0.13
JST 0.030
BTC 65306.74
ETH 3488.89
USDT 1.00
SBD 2.51