Suluboya Barışık Balıklar (Watercolor)

in #dlive6 years ago (edited)

Thumbnail

Gelişmekten beklentilerimiz var. İnsan aklının ortaya koyduğu şeyler bunlar ama her zaman insan doğasının getirdiği temel dürtülerle çelişki halindedirler. İçinde bulunduğu toplumun kararlarına uyum sağlama, otoriteye karşı bir tutum belirleme, düşünme eylemini dengeli kullanma, kötülük yapanların duruma göre değerlendirilmesi. Tabii ki dünya biz böyle yaptıkça daha iyi bir yer olmuyor. Sadece günü kurtarıyoruz.

İçinde bulunduğumuz zamanlar servetin nasıl dağıtıldığının yeni yeni akıllıca konuşulmaya başlandığı zamanlar. Bu sebeple kesinlikle umut var ve birinci aşama bencil olduğumuzu kabul etmek.

Fırıncı bizi sevdiği için ekmek pişirmiyor, ya da kasap, emin olun “kan içinde çalışmam gerek, toplumun protein ihtiyacını karşılamalıyım” diye çalışmıyor. Sadece kendi menfaati için yapıyor bunları.

Bunu kötü bir şey olarak değerlendirmek değil niyetim. Sadece, bize kalsa asla kılımızı kıpırdatmayacağımız çalışmaların, sistem tarafından zorla dayatılması sebebiyle, aslında asıl niyet, diğerlerine faydalı olmak olmasa da nihayetinde böyle olmasına dikkat çekiyorum.

Değişim, tüm toplumu sadece daha zengin yapmakla kalmayacak, daha güzel bir hale de gelecek etrafımız. Çünkü her zaman bir şeyi çalmakla onu satın almak arasında kaldığımızda satın almak çok daha anlamlı ve güvenlidir. İnsanlar satın alabildikleri zaman genelde çalmazlar. Çünkü yakalandıklarında, satın alsalardı ödeyeceklerinden çok daha fazlasını ödemek zorunda kalırlar.

Dolayısıyla eğer simitçiyi sevmiyor, onunla geçinemiyorsanız kendi simitinizi kendiniz pişirmeniz gerekir. Birbirimize karşı nazik olmalıyız ki istediklerimize kavuşabilelim, öyle değil mi!

Bu bizi başka bir gelişim seviyesine taşıyor, barışmak gerekiyor. Eskiden, zorluklar, açlık ve kıtlıklar olunca bir gün her şeyin güzel olacağını hayal etmek kolaydı. Savaşta ölürsek de cennete gidecektik. Yani bu dünyada güzel bir şey yoktu, o yüzden umutlarımız hep bir sonraki dünyada ya da gelecek tasavvurundaydı.

Ama gelişmelerle birlikte, tüm tarihsel süreçte, barışı sabit tutmak bir alternatif olarak karşımızda duruyor. Ne ölümü kutsamaya gerek var öyle bakınca ne de biz oluşturmazsak asla gerçekleşmeyecek bir güzellik dolu dünya hayaline!

Dolayısıyla cinsiyetimizin, ırkımızın, işçi veya patron olmamızın, velhasıl hangi sınıftan olduğumuzun bir farkı olmaksızın tüm insanları, özledikleri asgari huzura kavuşturacak sihirli değnek gibi “barış”. Barışınca diğer her şeyi üzerine inşa edebileceğiz. Sadece bir fikir ve benim için son derece akla yatkın. Çok kısa değil mi hayat kavga etmek için? Sadece ilerleyelim yani, zaten zaman geçiyor. Bunun her şeyi çözeceğini, yaşamlarımızı cennete çevireceğini söyleyemem, ama ilerleyeceğimize yemin edebilirim.

Hayat ölümden, sağlık hastalıktan, tokluk açlıktan, zenginlik yoksulluktan, barış savaştan, güvende olmak tehlikede olmaktan, özgürlük tutsaklıktan, eşitlik ayrımcılıktan, okumak eğitimsizlikten, eğlence somurtkanlıktan, mutluluk tabi ki sefaletten daha iyidir. Tüm bunların tadını çıkarmak da kesinlikle binlerce yıldır içinde debelendiğimiz akislerinden çok daha iyidir.

Bütün bunları ölçebiliriz. Zaman içinde arttıklarını görüyorsak, ilerliyoruz demektir. Gayri safi milli hasıla hesaplamaya, enflasyon arttı mı düştü mü diye bakmaya, kurlar arasında finansal hesap kalabalığında boğulmaya gerek yok.

Değerlerimiz ya insancıldır ya da değildir. Kurtuluş vadetmesine gerek yok ki, doğallığı içinde gerçekleşir. Bir lütuf değildir, kutsal değildir, kahramanlık göstermeniz gerekmez elde etmek için, şeref denen, her topluma göre değişen kavramdan bağımsızdır, ünlü olup olmamak bağlamaz, geleneksel, inanç sistemleri, karşı cinsle olan iletişim biçimleri, ya da bir alanda diğerlerine göre daha fazla bilgili ya da usta olmakla hiç ilgisi yoktur. Bir şey ya insancıldır ya da insanlık dışıdır. Bunu herkes kendi içinde ölçüp tartabilir.

Ben de biraz şeffaf kompozisyon çalışmak istedim. Kesin çizgiler kullanarak da nesneler birbirinin içinden geçebilirdi, değil mi? Bu tıpkı sevmediğim birini sevmeye çalışmaya benziyor. Kendi sınırların ve keskin, sivri köşelerin var, onların da öyle. Sonra bunlar bir şekilde matematikteki kümeler gibi kesişiyor. Eğlenceli bir şekilde bir araya gelebileceklerini düşündüm ve çok da yoğunlaşmadığım, rastgele simetriler kullandım. Yaylar çizdim ve bu yayları doğrudan boyadım. Bir araya geldiklerinde hem balıkların bir kısmını hem de sınırlarını oluşturdu.

Eş zamanlı ve katmanlı çalışmalar yapabiliyorum böyle. Ben bile yapabiliyorsam ve sadece kâğıt üzerinde, doğrudan yaşamlarımız üzerinde uygulamamak için hiçbir sebep yok. Resmin konusu ve renk tonları kendiliğinden oluştu. Bizler de öyle olacağız.

Steemitin Güzel İnsanları Bölümü

• Hayatın kıyısında adlı kitabı okuduğunu çok beğendiğini paylaşan, ancak kitaba dair hiç ipucu vermeyip merakta bırakan @tolaz. Yazısı burada: https://steemit.com/esteem/@tolaz/hayatin-kiyisinda-42701d4e5ed8e
• Hede-io nun gelişeceğine onun da kullanmasıyla artık emin olduğum @tolgahanuzun
• Bilgisayar mühendisliği öğrencisi olup, kadayıflı muhallebi tarifi veren ve kendimi yalnız hissetmeme gerek olmadığını hatırlatan @tsahin. Paylaşımı burada: https://steemit.com/tr/@tsahin/kadayifli-muhallebi-2e1c712e29376

🌼🌼🌼🌼🌼 🌼🌼🌼🌼🌼🌼 🌼🌼🌼🌼🌼🌼

YOUTUBE
WHO AM I?

My video is at DLive

Sort:  

Rahibe Teresa’yı “Savaş karşıtı" bir yürüyüşe davet ederler.
Katılmaz.
Nedenini sorduklarında
“Barıştan bahsenden bir yürüyüş yaptığınızda katılırım” der.

Tarihçilerin ve din adamlarının, savaşanlara "kahraman" sıfatını yükleyip, onları yüceltmeleri;
cinsellik ve yemek için kavga edip galip gelen canlıya sürüdeki diğerlerinin saygı göstermesi gibi geliyor bana..

Nihayetinde sadece 5 defa "dedemin dedesi" şeklide geriye gittiğimizde, Amerika'yı henüz keşfetmiş insan canlısı olarak, amigdala kullanımı konusunda primatlardan yeteri kadar ayrışmadığımız aşikar.

Kabil'den beri böyle demek çözüm değil. Öyle olsa idi Kabil'den beri uçamıyordu da insan ama şimdi Mars'a gidiyor.

Vel hasıl, Güzellikten bahsetmek, güzelliği çoğaltmak gerek.. ;)

Kusura bakmayın 2 saat önce okudum yorumunuzu ama ancak dönebildim.
Hangi sözcükleri kullandığımız çok önemli gerçekten, bu tatlı yiyelim tatlı konuşalım, iyi düşünelim iyi olsun gibi dileklerle ifade ediliyor genelde. Ama siz çok daha derin bir bakış açısıyla yaklaşmışsınız.
Güzel yorumunuz için ellerinize sağlık. :)

This comment has received a 0.82 % upvote from @booster thanks to: @murattatar.

Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. :) Evet güzel bir platform olmuş. Arada kinayeli içerik üretmeyi sevdim. :)

Ben de sevdim ama daha kullanacak bir konu bulamadım :) Ben teşekkür ederim.

Dear Artzonian, thanks for using the #ArtzOne hashtag. Your work is valuable to the @ArtzOne community. Quote of the week: Art, freedom and creativity will change society faster than politics. -Victor Pinchuk

balıkların renkleri ve desenleri çok güzel olmuş🙆‍♀️
yazına zaten söylenecek bir söz yok, çok doğru noktalara dikkat çekmişsin yine tebrik ediyorum arkadaşım🤗

Bu tıpkı sevmediğim birini sevmeye çalışmaya benziyor.

bu sözü okuyunca az önce başka bir konuya yaptığım yorum geldi aklıma bunu başarmak çok kolay olmasa gerek..

Çok haklısın @sudefteri, zor ama imkansız değil. Balıkları ben de sevdim. Birazdan gidip o yorumuna da bakacağım ♥

This post has received a 0.45 % upvote from @drotto thanks to: @pinarhanpolat.

Videoyu izledim 😍 nasıl da ikş dakikada çiziyormuşsun gibi, büyük emek ve yetenek, emeğine sağlık, harika gidiyor yazı ve resimlerin, çok gğzel geliştiriyorsun kendini 😍🤗

@baycan ♥ Zaman ayıramadığın, yoğunluğunda bile böyle güzel yorum yazmışsın. 😍Asıl senin emeğine sağlık. Böyle böyle aynı yolda yürüyecek kıymetli insanlar zamanla iletişime geçmiş oluyorlar. Kendi başımıza aydınlıkta yürümekten daha iyi sizlerle karanlıkta yürümek. 🌺 😍

Coin Marketplace

STEEM 0.17
TRX 0.15
JST 0.028
BTC 62345.27
ETH 2427.57
USDT 1.00
SBD 2.49