Bahçe işleri bilmem kaç.

Hafta içi bahçeye gelemediğim için kurduğum otomatik sulama sistemi bu hafta içinde başarısını kanıtladı.

Bu küçük motor sayesinde zaman ayarlı şekilde bahçede bulunan mahsulün %70 ini sulaya biliyorum. Geri kalan kısım haftada bir sulama ile yetine biliyor. Bahçe işlerinden, daha doğrusu dikme, biçme, sebze işlerinden çok anlamam. Ama etrafımdaki büyüklerim sayesinde birşeyler yapmaya çalışıyorum.

Geçtiğimiz haftalarda Ankara'da yağan yağmurlar diktiğim fidelerin hastalanmasına sebep oldu. Fazla su ve nem özellikle domateslerin çürümesine sebep oluyormuş. Ziraat mühendisleri tarafından mantar hastalığı diye bilinen bu hastalıktan kurtulmak için yarın mantara karşı ilaçlama yapacağım. İlaç işini çok sevmiyorum ama insan bazen mecbur kalıyor.

Bu gün biraz geç geldim bahçeye. Motorun sulamadığı yerleri sulamak için hemen işe koyuldum. Sonrasında yetişmiş olan ilk mahsulü topladık.

Bu sarımsaklar bahçemizin ilk mahsulü. Aslında sapları iyice kuruyana kadar toprakta kalmaları gerekiyordu. Ama bahçede hızla yayılan hastalıktan ve sürekli alttan sarımsak yiyen köstebekden korumak için bir kaç hafta erken söktük. Şimdi çardağın içinde kurumak için bekliyorlar :)

Bütün işleri bitirdikten sonra bahçede yapmayı en çok sevdiğim aktiviteye geçtim.

Tüm günün yorgunluğunu almakta birebir.

Semaver çayı. Odun ateşinde kaynayan su ile demlenmiş bir bardak çayın verdiği keyif paha biçilemez. Hele ki gün içinde harcadığınız emeklerin karşılığını az da olsa aldıysanız. Ben bu günü böyle geçirdim işte. Yorucu ama mutluluk verici bir gündü. Sizlerinde böyle yorucu ama güzel uğraşları olur inşallah. Herkese hayırlı akşamlar dilerim.

Posted using Partiko Android