"Fark"ındalık Yaratma(malı)

Farkındalık kelimesi, son bir kaç senenin en güzel tabirleri arasında yer almaktadır. Farkının farkında olma hali.

Bizler bu kelimeye, her cümle içinde farklı anlamlar kazandırıyoruz. Sabit bir açıklama sistemi içinde ele alırsak, düzgün ve açıklayıcı bulgular elde edebiliriz.

Bir yanda 100 sayısı, bir tarafta 90 sayısı olsun. İki sayının farkını aldığımız zaman 10 sayısını elde ederiz. Elde ettiğimiz sonucun bulgusu ise, 100 sayısının 90'dan büyük olmasıdır. Aslında farkındalık şimdi daha iyi oturdu; 100>90.

Bizler gerek panellerde, gerek organizasyonlarda; kürsü bulduğumuz her alanda, farkındalık yaratmalıyız yada oluşturmalıyız diye cümleye başlıyoruz. Yani biz konuşurken 100 olurken, 90'lık kesime hitap ediyoruz. Bizler arada ki 10 sayısının değerini biliyoruz, size de bu değeri vermeliyiz; 100 olmalısınız diyoruz. Hepimiz farkındayız aslında biz 100'üz -3 basamaklı bir sayıyız-, dinleyenler de diyor ki biz neden 100 olmayalım?

---

Başka bir şekilde ele alacak olursak; farkındalık, kendimize bir alan-bölge yaratma ve bu alanın daha önce başkaları tarafından keşfedilmemiş olması. Yani, bilinenlerden farklı olması. Farkındalıktan sonra gelecek kavramlar ise "yaratma ve oluşturmadır". Bu yarattığınız alana bir isnat oluşturmak olarak düşünebiliriz.

Sorun ise; hepimiz her şeyin farkındayız lakin farkındalık çemberi oluşturmanın dışındayız. 

Bir üstteki cümleyi at cebe; ülkemizde malesef girişimci düşünce ile bir buluş ortaya koyamıyor, sosyal olamıyor. Farkının farkında olanlar ise iş kurmaya tam yeltenecekler ama işlev yetersiz kalıyor. Dedim ya farkı ne kadar sosyal kılabiliyoruz. İzmir'de yaşayanlar Kemeraltı Çarşı'sını, İstanbul'da yaşayanlar Eminönü'nü iyi bilerler; buradaki tezgahtar abilerimiz... Almayacağın malı sana "satarlar". İş kur desen kaç kere düşünür. Çok kere. Aslında bu abiler bize farkındalık satıyor. Öyle yada böyle satıyor. 

Bir serzenişte beyaz yakalı abilerime gelsin. Kim bilir kaç bin tane projeyi "bu yürümez, bu tutmaz" diye veto etti. Nereden biliyorsun? Sabit olan şey sadece evrensel doğrular mı?

Son söz ise; topyekün olarak, farkındalığı öldüren her güruha karşı mücadele etmeliyiz. Ya farkımızın farkında olacağız, yada farkında olanlar bir bölge yaratacak sessiz sedasız o zaman 90 olduğumuzu unutmayıp, 100 olanlara gömlek ilikleyeceğiz. 

Her şey gönlünüzce olsun.

Bunu bir tartışma konusu gibi algılamanızı istiyorum, lütfen değerleri yorumlarınızı eksik etmeyin.