TÜRKİYE'nin MERKEZ BANKASI TCMB, bizim değil! Bakın kimlerin?

Kısa adını TCMB olarak bildiğimiz MERKEZ BANKASI, maalesef TÜRKİYE'ye ait MİLLİ bir kurum değil. Peki kimlere ait? Sahibi kimler? Merak ediyorsanız yazımı okuyunuz.

Haydi gelin, TCMB'nin sahiplerini bulalım

Sizlerden yapmanızı istediğim ilk şey, cebinizdeki tüm farklı TL banknotlarını yanyana dizmeniz.

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI ibaresini gördünüz mü?

Evet evet.. yanlış görmediniz.. "CUMHURİYETİ" yazması gerekirken "CUMHURİYET" yazılmış. Sonda olması gereken "İ" harfi buhar olmuş. Baskı hatası filan da değil..

Eee.. Ne var bunda? dediniz hemen.. Açıklayalım efendim.. Bunu yapanlar iyi mi etmiş kötü mü etmiş karar sizin..

Yıl 1930.. Cumhuriyetin ilk yılları.. O tarihe kadar "para basma hakkı" sadece OSMANLI BANKASI'nın elinde bulunuyor. Zihinlerde müthiş bir OSMANLI düşmanlığı oluşturma gayreti almış başını gidiyor.. Tüm padişahlar hain ve kötüdür(!) algısı başarıyla sürüyor.

OSMANLI kelimesine olan alerji, TCMB kurulurken de kendini gösteriyor. TCMB'nin Osmanlı ile bir ilgisinin olmadığını ve "Cumhuriyet Dönemi"nin kurumu kurulduğunu göstermek için "CUMHURİYET" kelimesi eklenmiş. Ama başında TÜRKİYE henüz yok.

Neden CUMHURİYETİ değil de CUMHURİYET?

Çünkü TCMB, yerli ve yabancılardan oluşan, çok ortaklı bir A.Ş. olarak kurulmuş. TÜRKİYE'nin payı sadece %15.. Kalan %85 ise büyük/küçük ve de yerli/yabancı ortaklara ait. Kuruluşta adı sadece CUMHURİYET MERKEZ BANKASI olarak konuluyor. Baştaki TÜRKİYE kelimesi ise maalesef yıllar sonra eklenecek.

Bir A.Ş. kurum olarak işe başlayan Merkez Bankası, __"Türkiye Cumhuriyeti’ne ait"__ olmamış oluyor. Görevleri arasında Türk Lirasını basmak var fakat Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olmağı, para basan bir Merkez Bankası konumunda.

Yaptığım tüm araştırmalara rağmen, bu %15 pay sahiplerinin kimler olduğunu bulmak mümkün olmadı. Daha doğrusu -SIR GİBİ SAKLANAN bir liste var ortalıkta. Hangi ülkenin vatandaşları oldukları, dinleri, ırkları, kimlikleri belirsiz bir %85 !

Yıllar sonra 1970'de, hazinenin payı %51 ve Ziraat Bankasının payı %21, TOPLAM DEVLET payımız %72 yapılıyor ama bu kez kalan %28 payda kimlerin olduğu halen bir sır olarak saklanıyor ve açıklanmıyor.

AK PARTİ döneminde 2002 tarihinde Hazinenin payı 51'den 55'e çıkartılıyor. Yine geri kalan %14'in kimler olduğu belirsizdir. Resmi belgelerde bu %14'in hanesinde, "DİĞER" olarak yazılı ve kim oldukları açıklanmıyor.

Her ne kadar bugün HAZİNE'nin payı %50'nin üzerinde olsa da, en büyük pay sahibi olarak HAZİNE'nin sözü halen geçmiyor. Daha doğrusu GEÇİRTMİYORLAR! Banka ÖZERK'tir ama BAĞIMSIZ olduğunu söylemek pek mümkün değil.

KEMAL DERVİŞ belasını başımaza kimler sardı?

Türkiye üzerinde operasyon yapıldığı ve ANAYASA KİTAPÇIĞI fırlatma olayı ile patlayan büyük kriz sonrası IMF ve global sırtlanların baskısıyla Ecevit'in, Amerika'dan ithal edip başımıza bela kıldığı ÇAKMA EKONONİST KEMAL DERVİŞ denen süprüntünün marifetlerini de sıralayayım yeri gelmişken.

Türkiye'ye büyük umutlar pompalayarak göreve getirilen Kemal Derviş'in ilk hamelesi, IMF'nin emirleri doğrultusunda kanun değişiklikleri oldu. 15 günde 15 kanun rekoru kırılıverdi.

İlk iş, Merkez Bankasının görevlerinden "ülke ve hükümet menfaatlerini gözetmek" tanımlamasını çıkartmak oldu.
(1211 Sayılı Kanun)

Tabii ki gerisi çorap söküğü gibi devam etti.

Bu, vatanseverlik mi yoksa BÜYÜK İHANET mi?

Kemal Derviş'den vurucu darbe hamlesi de gecikmedi tabii.
"Banka, uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler" ekini koymayı ihmal etmedi.

Yani MERKEZ BANKASI artık Türk hükümetlerine, Hazine + Kamu kurum ve kuruluşlarına borç ve avans vermeyecek, kredi açamayacak bir yapıya sokuluvermiş. (Kanun: 4651/54m - 5 KASIM 2001)

MERKEZ BANKASI'nın can damarı nasıl kesiliyor?

Bugün Merkez Bankası %55 pay sahibi olarak HESAP SORAR durumunda olmasına rağmen, topladığı olağanüstü kongrelerde bile sözünün geçtiği görülmemiştir. Birileri devreye girer ve allem gallem ederek, MERKEZ BANKASI YÖNETİMİNİ bir şekilde aklayıp paklayarak kongreyi bitirTirler.

Eski Merkez Bankası Başkanı ERDEM BAŞCI, göreve geldiğinde İngilizlere bir söz verdiği;
"Hiç merak etmeyin, ben faizi asla indirmem" dediği iddiaları ayyuka çıkmıştı.

TCMB, faizleri yüksek tutuyor çünkü başındaki yönetim, dışardan güdümlü tiplerdir. Siyonist burslarla yurtdışı üniversitelerden mezun olup yönetime gelirler ve başımıza bela kesilirler. Faizleri önce %3 - 5 artırırlar sonra YARIM PUAN indirip kendilerini yaldızlatırlar. Yani Türkiye'nin önün tıkamaya çalışanların ORTAKLARI gibi çalışırlar.

İçimden bir ses diyor ki, başta İngilizler olmak üzere Rotschild ve Rockefeller ailelerinin payı kesinlikle var bu açıklanmayan ve adı DİĞER olan paylarda.. Bu ailelerin dededen toruna çalıştıklarını bilmeyen yok.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan iken şöyle demişti:

"Merkez Bankası bağımsızdır ama kanaat açıklamak da bir Başbakan’ın hakkıdır.
Çünkü enflasyon yükselince vatandaş hesabını Merkez Bankası’na sormaz.
Faizi yükseltirken 5 puan birden yükseltiyorsun, şimdi geliyorsun yarım puan indiriyorsun.
Sen dalga mı geçiyorsun?"

Haklı.. Yerden göğe kadar haklı..

Sonuç olarak;
Üst makamlarda gerçek VATANSEVERLERE çok ihtiyaç var..
Seçimlerde oy verirken, İngiliz işbirlikçisi olup vatanı satanların partilerine değil,
sana-bana, yani Türkiye vatandaşlarına yararlı olan VATANSEVER partilere oy veriniz!

Şimdi anladınız mı 1930'larda kurulan MERKEZ BANKASI'nın kimler tarafından,
KİMLERE kurdurulduğu ve halen yönetiminde kimlerin parmağı olduğunu?

TCMB'nin milli ve bizim menfaatimize çalıştığını sananlardan mısın?
Avucunu yalarsın..

Değilse, sen de bekle asker gibi ellerin tetikte!

Suriye'lilerden ibret alalım,
VATANSIZ kalmayalım..
Onların sığınacak TÜRKİYE'leri vardı ama bizim sığınacak başka bir yerimiz yok.. İran'a mı gidelim, Yunanistana mı yoksa Rusya'ya mı kaçalım?

Başımız dara girince, TV kameralarına karşı NERDE DEVLET? diye bağırmadan önce 4 kere TCMB düşünelim..

Ülkemizin kıymetini bileceğiz.. Çünkü BOR madenine sahip başka TÜRKİYE yok.. !!