Tv Show Criticism #2: La Casa De Papel

As you know I'm making criticism series about the movies that I love. (or hate) So I asked myself why not for Tv Shows ? I'm watching American Tv series every day and it's my best hobby in my life. I spent almost 2-3 hours to this shows in one day. I decided to make a criticism serie about it. This series includes tv show serie reviews than proposals. Of course you may want to watch the shows after you read posts about it in these series. But do not forget that these articles contain Spoilers.

Source

---

Dizi incelemelerimi bitirdiğim diziler üzerinden yapıcaktım. Fakat La Casa De Papel dizisini henüz bitirmeden incelemesini yazmaya karar verdim. Henüz daha izlerken sıcağı sıcağına yazmak daha mantıklı geldi. Dizinin en dikkat çeken kısmı ters köşe unsurdur. Kimi diziler ve filmler izleyiciyi ters köşeye yatırarak öne çıkar ve insanlar şaşkınlık yaşayarak bundan keyif alırlar. Biz buna sinema veya edebiyat dilinde ''plot twist'' diyoruz. Eğer bir eser bu özelliği ile ön plana çıkıyorsa kesinlikle bunu iyi yapıyor olması lazım. Kendi şahsi fikrim açısından dizide bu özelliğin iyi kullanıldığını düşünmüyorum. Dizide beni şuana kadar şaşırtan bir şey olmadı. Belki de ilerleyen bölümlerde olabilir ama şuana kadar nereye gidebileceğini de tahmin ediyorum. Çok fazla yabancı dizi izleyen seyircilere plot twist yapmak zordur. Ama dizinin matematiği çok düzgün olduğundan hala bir şeyler bekliyorum.

Source

---

Dizinin bir diğer özelliği bir önceki incelemede yazdığım Sense 8 dizisindeki gibi kalabalık oyuncu kadrosu. Bu tarz dizilerde genelde başrol tam olarak olmaz ve her karakter yer yer başrol haline gelebilir. Bir ya da iki kişiye bağlı olmayan bu kadrolarda herkesin oyunculuğu çok önemlidir. Bu dizide de neredeyse hepsi harika oynuyor. Farkındaysanız bir İspanyol yapımı dizi izliyoruz. Her zaman gördüğümüz Holywood oyuncuları değiller bunlar. Buna rağmen özellikle en tepedeki oyuncu olarak sayabileceğimiz Tokio karakteri yani Barcelonalı oyuncu Úrsula Corberó, Amerikan yapımı bir çok dizideki kadın oyuncudan daha başarılı bir performans sergiliyor. Sanırım Netflix ile birlikte dizi tekelciliği de yavaş yavaş bitecek. Çünkü bu tarz yapımlar her ülkenin başarılı dizi yapımlarına Netflix'e girmek için ilham kaynağı olacaktır. Umarım bizimkilere de olabilirler.

Source

---

Dizinin konusu bildiğiniz gibi soygun üzerine. Soyguna girişen karakterlere sempati besliyor ve kötülük kavramını yerle bir ediyoruz. Amerikan dizilerinde Breaking Bad gibi başarılı yapımların uyguladığı bu yöntem bu dizide de başarılı bir şekilde aktarılıyor. Sadece karakterler biraz fazla yüceltiliyor. Umarım o dengeyi güzel kurabilirler. Walter White'dan nasıl bazen nefret edip bazen babamız gibi sevdiysek aynı başarıyı bu diziden de bekliyorum. Nitekim dizideki tüm başroller gerçekte hayatta asla yanına yaklaşmayacağımız insanlar. Aynı Walter White gibi. La Casa De Papel dizi tekelciliğini bitirmeye yönelik atılan başarılı bir adım gibi duruyor. Umarım finalini izlediğimde de aynı düşüncelere sahip olabilirim.