Siz İkiniz!

in #tr7 years ago

csd.jpg

huzur içinde içmeye hazırlandığı kahvesinden daha bir yudum almıştı ki, birden midesinde günün ilk acısını hissetti. zaman içinde artarak baş ağrısına dönüştü. Alaina, gözlerini kapattı ve kulaklarını tıkadı ama onu iki taraflı kuşatan o korkunç ve sürekli bağırışıp ağlamaları duymaması mümkün değildi: "Anne! Ryan topumu aldı ve geri vermiyor!"

"hayır almadım! joe yalan söylüyor! o benim!"
"hayır benim! ona vermesini söyler misin?"

Alaina, tepeden tırnağa bir titreme geçirdi. topu kaptığı gibi "siz ikiniz hiç mi geçinemeyeceksiniz?" dedi.

birazdan oğlanlar çizgi film seyretmek üzere oturma odasına koştular. evin içinde hava fırtına öncesi durgunluğa benziyordu. Alaina, kulaklarını dikip fırtınanın ne zaman geleceğini beklemeye başladı. birazdan bağırışlar evin içini doldurmuş ve Joe'nun çığlığını duymazdan gelem mümkün değildi. oturma odasına girdiğinde oğlanlar yer uzaktan kumandayı kapmak için güreşiyorlardı.

"yeter artık!" diye bağırdı. "neden sürekli vahşi hayvanlar gibi davranmak zorundasınız?"

oturma odasından çıkmak zorunda kalan oplanlar bu sefer bilgisayar masasında fırtına estirmeye başladılar. Alaina, çamaşırları makinaya koymak için yukarıya çıktıktan kısa bir süre sonra yeni bir çatışma yüzünden yeniden aşağıya inmek zorunda kalmıştı. Yine mi? kafasını odadan içeriye uzattığında tam bir savaş ile karşılaştı. kavga etme konusunda kavga ediyorlardı. "sizin ikinizi hiç yalnız bırakamayacak mıyım?" diye söylendi.

Bütün sürtüşme ve kavgalar sabah boyunca devam etti. öğlen olduğunda Alaina, çocuklarına uygulamak için çabaladığı sabırlı ve olumlu teknikleri yitirmişti ve büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Oğlanlar eller, dirsekler ve ayaklarla yürütülecek itişmeleri engellemek amacıyla birbirlerinden uzaklaştırılmış bir şekilde yemeklerini yerlerken, anneleri olarak onlara biraz nasihat etmek istedi. "size ne olduğunu anlamıyorum. sürekli kavga ediyorsunuz ve hiçbir şekilde geçinmeye çalışmıyorsunuz. bir dakika bile beraberce oynayamıyorsunuz. artık ne yapacağımı bilemiyorum. belki de birbirinizden uzak durmalısınız."

Gizli Mesaj

Her zaman birbirinize düşman olacağınıza inanıyorum br hiçbir zaman iyi geçinmek için gerekli yetenek ve zekaya sahip olduğunuzu -ya da olacağınızı- düşünmüyorum. Gelişmeye çalışmanıza gerek yok. Umutsuz vakasınız.

Bunları Düşünün

Çevremizdeki davranışlardan bunaldığımızda, onlarla ilgili kesin tanımlamalar ve genellemeler yapmak çok yaygın bir tepkidir: " Sen her zaman.." "Sen hiçbir zaman". Bu tür ifadeler evlilikler de, arkadaşlıklarda da iyi değildir ama özellikle anne-babalıkta daha da yıkıcıdır çünkü geleceğe dönük bazı yargılar oluştururlar.

Alaina'nin çocukları ile iletişiminde kullandığı sözcüklerle olumsuz bir olguyu ve umutsuz bir geleceği tanımlamaktadır: " Siz ikiniz hiç geçinemeyecek misiniz?" "Siz ikiniz neden devamlı vahşi hayvanlar gibi davranmak zorundasınız?" "Sizi bir dakika bile yalnız bırakamıyorum." Alaina onların anneleri olduğu için Ryan ve Joe ona güveniyor ve inanıyordu. Zaman içinde kendilerini tam onun tanımladığı gibi görmeye başlamışlardı ve bu süreç değiştirmek için gösterecekleri en ufak bir çabayı bile göstermemeye başlamışlardı. Annelerinin ileride olmasından korktuğunun başlarına gelme olasılığı artıyordu: Birbirine yabancı iki kardeş.

Yapabileceğimiz Değişiklikler

Çocuğunuza, her zaman ve hiç bir zaman gibi kesin ve basmakalıp tanımlamalar yapmaktan kaçının. Sözcüklerinizin anlamını çocuklarınızın kişisel algıları ve davranışları üzerindeki etkilerini düşünün. Yok etmeye çalıştığınız olumsuz davranışı tanımlamak için kesin ifadeler kullanmayı bırakın. O tehlikeli sözcüklerin yerine, görmek istediğiniz davranışı tanımlayan daha yapıcı sözcükleri yerleştirin. Örneğin, hem çocuğunuzun zayıf bir belleği olduğunu çağrıştıran ve cevabı olmayan o tipik soruyu (Size kaç defa daha söylemem gerekiyor?), daha gerçekçi bir gözlem cümlesi ile ("Sana bir kez söylemem yeterli olmalı") değiştirebilirsiniz. O klasik anlamsız "Bunu neden yaptın?" sorusunun yerine daha yapıcı olan ("Bu sorunu nasıl çözmeyi düşünüyorsun?") sözünü koyabilirsiniz. Sizi bir kurban durumuna düşüren "Benimle o şekilde konuşma!"'dan vazgeçin ve "Senden duymak istediğim..." şeklindeki daha yararlı bir cümleyle daha öğretici olun. Ayrıca, bu konudaki yöntemlerinizi, durumun doğru düşünmenizi engellemesine izin vermeden önce geliştirin.

Sırf eğlence olsun diye, Alaina'nın baş ağrılarına neden olan gününüzü, olumsuz tepkilerinin yerine olumlularını koyarak yeniden gözden geçirelim. Bu değişikliğin uzun vadeli etkisini açıkça görebileceksiniz.

Anne! Ryan topumu aldı ve geri vermiyor!

"Hayır almadım! Joe yalan söylüyor! O benim!"

"Hayır benim! Ona vermesini söyler misin?"

Alaina, olay yaratmadan topu Ryan'dan aldı, yere koydu ve oğlanlara bakarak, "İkinizin bunu çözeceğini biliyorum. Şimdi ikiniz neden buraya oturup konuşmuyorsunuz. Bu sorunu ben olmadan da çözebilecek güçtesiniz."

Birazdan oğlanlar çizgi film seyretmek üzere oturma odasına koştular. Birazdan bağrışlar evi doldurmuş ve Joe ağlamaya başlamıştı. Oturma odasına girdiği anda oğlanlar yerde uzaktan kumandayı kapmak için güreşiyorlardı. Alaina televizyonu kapattı, uzaktan kumandayı aldı ve komodinin üzerine koydu. "İkiniz bir karara vardıktan sonra televizyonu açabilirsiniz."

Alaina, çamaşırları makinaya koymak için yukarıya çıkmıştı. Yeni bir çatışma çıkması uzun sürmedi. Kafasını odadan içeriye uzattığında oğlanlar bilgisayarın başında kavga ediyorlardı. "Belki de bilgisayar oynamak için iyi bir zaman değil. Neden yapacak başka bir şey bulmuyorsunuz?"

Alaina'nın yorumları yardımcı olmakla birlikte, yerleşmiş alışkanlıklar tabiiki bir günde değişmeyecektir. İtişme ve kavgalar bütün sabah devam etti. Öğle vakti Alaina da yorgunluktan bitmişti. Oğlanlar yemeklerini sessizce yerken, anne nasihatı başladı. "İkinizin bugün olduğundan daha iyi geçinebileceğini biliyorum. Öğleden sonra daha keyifli bir gün geçirmek için neler yapabiliriz?" Öğle yemeği sürecince üçü hep beraber günün geri kalan kısmında neler yapabileceklerini tartıştılar.

Bu örnekte görüldüğü gibi anne-babaların sözleri çocukların davranışlarının yönünü gerçekten etkileyebilir. Tabii ki, sadece daha yapıcı bir dil kullanmak evdeki o bütün sürtüşme, söylenme, yakınma ve kötü davranışları bir anda yok etmeyecektir.(Keşke o kadar kolay olsaydı!). Ancak sizin sözleriniz ailedeki genel atmosfer üzerinde hoş ve tamamlayıcı bir hava oluşturacaktır. Belki de, çocuklarınızın birbirleri hakkındaki görüşleri sizin yeni tutumunuzun bir yansıması olmaya başlayacaktır. Belli bir süreç içinde de, çocuğunuzun mutlu bir yetişkin olabilmesi için gereksinimi olan en önemli dersleri öğretme fırsatını da yakalamış olacaksınız.

kaynak: çocuklarımıza verdiğimiz gizli mesajlar - Elizabeth Pantley / sayfa 53-57, Siz İkiniz!

Sözlerimiz ve davranışlarımız çocuklarımıza gerçekte ne söylüyor...

imagecredit

  • çocuklarınızla doğru iletişim kurmak adına kitabı şiddetle tavsiye ederim.
    bir kaç yıldır yeni baskı yapmıyorlar, olsa alıp sevdiklerimize hediye etmek isteriz. Bizdekinin de sayfaları tel tel oldu ama hala başucu kitaplarımızdandır.

Coin Marketplace

STEEM 0.26
TRX 0.20
JST 0.038
BTC 96479.37
ETH 3704.26
USDT 1.00
SBD 3.86