Kafami kurcalayan ve ayarini bozan bazi sorular.

in #tr5 years ago


Source:

Selam Arkdaslar,

Inancli bir insanmiyim diye soruyorum bazen kendime: "Inanclisin tabi" diyor icimden tatli bir ses. Sonra o ses yerini baska bir sese birakiyor, biraz gür ve birokadar da kaba ama bana daha cok tanidik gelen o ses bana : "Ha di lan ordan, senin inancla ne alakan var, namaz bile kilmiyorsun" diyor. Bana söz sirasi gelmeden bu iki ses kendi aralarinda bir sesli tartismaya tutusuyor, kim hakliydi kim haksizdi tartismalarini ben de dinleyerek eslik ediyor, bir tatlises'e hak veriyorum bir gürses den taraf oluyorum. (bu arada tatlisesi hic sevmem ama müslüm dinlemeyenlere gayrimüslüm dür diyenlerdenim) Tatlises bana: "Bak kimseye zararin yok, cuma' dan cuma ya camiye de gidiyorsun, kurban kesiyorsun, bilirim zekat veriyorsun, bilmem daha neler yapiyorsun..." diyerek, icdünyama hafiften bir renk katiyor, bu renk bir gökküsagina dönüsüyor ve o gökküsagindan gelen isik gözlerimi kamastiriyor, göremez oluyorum. Göremedigim icin duyma hissime konsantre oluyorum ve karsima yine o gürses cikiyor ve:" Senin yasindakiler yillardan beri 5 vakit namaz kiliyor, haram yemiyor, alkol icmiyor, hatta haci ya bile gidenler var" diye icimden haykiriyor, sanki onu etrafimdaki insanlar duyacakmis gibi. Bana söz hakki geldiginde ise, kendimi bu iki sese karsi da savunmaya calisiyorum. Tatlisese tatli dille sunlari söylüyorum: "Ama baksana benden daha az inananlar var, yada daha az inaniyormus gibi görünenler, burasini tam bilemiycem, peki onlar niye benim gibi senin sesini duymuyorlar"? Ben onlardan daha inancliyim" diyorum ve kendimin iyi biri oldugunu düsündügüm icin(sanirim herkes kendinin iyi oldugunu düsünüyor) kesin cennete giderim diye hesaplar yapiyorum. Sanirim Descartes'in

Düsünüyorum o halde varim.
Descartes Rene

sözünü ben yanlis anlamis ve kendimce:

Düsünüyorum o halde hakliyim.
@thales7

gibi algilamisim. Bunun üzerine biraz düsünmem lazim.

Biryerlerde okumustum, bir seyin yada birinin iyi yada kötü olup olmadigini, neyle kiyasladigina bagliymis. Mesela bir gölde bir gemi sizin gözünüze büyük gelebilir, ama ayni gemiyi okyanusun ortasinda tek basina gördügünüzde size anlamsiz olacak kadar kücük gelebilir. Bazen etrafimda konusmalardan duyuyorum, bir insanin cok genc yasta öldügünü. Sordugumda kac yasinda öldügünü, salliyorum 50 yasinda ölmüs diyorlar. Genc yasta ölmüs diyenlerin hepsi de o yaslarda oluyor. Ama 18 yasinda birinin 50 yasinda ölen bir insana cok da genc ölmüs dedigini duymadim daha hic. Yani birseyin güzel yada cirkin, büyük yada kücük, iyi yada kötü olup olmadigini, neyle ve kimle karsilastirdigimizda ancak anlayabiliyoruz. Sanirim problemlerimiz de orada basliyor, kendimizi baskalariyla kiyaslamakta. Benden daha güzel, benden daha büyük, benden daha zengin, benden daha akilli, benden cok Steempower'i ve Reputationu var diyerek kendimizin olmayan eksiklerini görmeye basliyoruz. Ben son zamanlarda icimdeki Gürses'i fazla duyar olmaya basladim ve yine ayni hatayi yapmaya devam ettim, kendimi baskalariyla kiyaslamak. Icimdeki Gürses'i susturmak icin ona ben bir soru sordum.

Allah bizi neden yaratti?

Bu soruyu baskalarina da sormustum ve su tür cevaplar aldim:

  • Ona kulluk edelim diye (Bizim kullugumuza yada dualarimiza ihtiyaci olmadigini düsünüyorum(demekki hakliyim))
  • Hayat bize bir imtihan/test

"Hayat bize bir imtihan" bak bunu cok sevdim ve hemen ele alayim.

Allah herseyi bilir, hic yanilmaz ve hicbirseye ihtiyac duymaz. Zaman ve Mekan kavramlari onun icin gecerli deyildir. Ozaman bizi yaratan Allah herseyi biliyor ve hicbir zaman yanilmiyor. Bu bilgilerden yola cikarsak ozaman bizi yaratan benim yarin, iki gün sonra, bir ay sonra ne yapacagimi biliyor. Nekadar yasayacagimi ve nezaman ölecegimi de biliyor. Tabi herseyi bildigi icin benim Cennete mi yada Cehennememi gidecegimi de biliyor. Tamam, bana herzaman bir secenek sunuyor, ya A yi secersin ya B yi ya da C yi, o bana kalmis deniliyor. Ama bizi yaratan neyapacagimizi zaten bildigi icin benim birseyi secmis olmam sacma geliyor bana. Su anda Allah benim Cennete mi yoksa Cehenneme mi gidecegimi de biliyor tabiki, e bilgisinde bir hata olmadigi icin ve herseyi en dogru bildigi icin benim Imtihanin sonucu coktan belli. Yani ben kendimi yirtsam da cennete gideceksem cennete gidicem yada cehenneme gideceksem cehenneme gidicem. Mesela Allah biliyorsa benim cennete gidecegimi, ozaman ben dünyada istedigimi yapsam da zaten cennete gidecegim belli oldugu icin kesinlikle cennete gidicem. Yada diyelimki Allah biliyor(herseyi bildigi icin) benim cehenneme gidecegimi, ozaman ben dünyada nekadar inancli olsam da cehenneme gidicem. Cünkü Allah benim cehenneme gidecegimi biliyorsa, ben bunu dünyada Ibadet yaparak deyistirebilirsem, ozaman hasa Allah yanilmis olur. Iste benim Gürses'e sordugum soru bu ve sizlere de soruyorum:

Sonu belli olan bir imtihana(diyelimki kaybedecegimiz) girmek nekadar mantikli olabilirki?
Izlediginiz filmin sonunu baskasi biliyor ama biz bilmiyorsak, bu filmin sonunun biz izledigimiz icin degisecegi anlamina gelmez deyilmi?

Yoksa Immanuel Kant'in dedigi gibi:

Ne var ki her yandan "düşünmeyin! aklınızı kullanmayın!" diye bağırıldığını işitiyorum. Subay, "Düşünme, eğitimini yap!", maliyeci "düşünme, vergini öde!", din adamı "düşünme, inan!" diyorlar.
Immanuel Kant

Düsünmeden mi inanmamiz gerekiyor? Peki ozaman Kur'an'i - Kerim de neden söyle bir Ayete rastliyoruz:

Gercekten biz, akil erdirirsiniz diye, onu Arapca bir Kur'an olarak indirdik
(Yusuf Suresi, 2.ayet)

ya da

Geceyi,gündüzü,günesi ve ayi sizin emrinize verdi; yildizlar da O'nun emriyle emre hazir kilinmistir. Süphesiz bunda aklini kullanabilen bir topluluk icin ayetler vardir.

"Akil erdirirsiniz", "aklini kullanabilen" .....

iste o bahsettigi "aklin" uydurdugu sorular bunlar.
Gürses'e sordum ama siz de cevaplayabilirsin. Hani "Kizim sana söylüyorum, gelinim sen dinle" gibi...

Sort:  

Yarın dedim; ama biraz uzın sürdü. Sanırım senin de benim gibi onunla bazı problemlerin var. O üçüncü kişi zamirini, bilerek küçük yazıyorum; çünkü literatürde özel isimlerin yerine kullanılsa bile küçük yazılması gerektiği yazıyor. Israrla saygı duyulması açısından büyük yazanlar çok. Yanlış.

Ben zatihi hayatın bir takım yanlışlar üzerine çizilen doğrularla idame ettirildiğine inanan bir varlığım. Mesela ilk kardeş katlinin gerçekleştiği gün... İlk kardeş katli değil ilk katil. Bu ilk katlin bir kardeş katli olması ne kadar ironikse hayatın ve dolayısıyla insanların ne kadar zalim ve pis olduğu da o kadar gerçek...

İlk soruya cevaben:

Tanrı dediğimiz olgunun varlığı sorgulanmadan ve tatmin edici cevaplar alınmadan ana sorudan yan sorucuklara geçiş, tehlikeli bir hareket olur.

Bizi neden yaratmış olabilir? Ana sorunun cevabını, evet olarak aldığımızı varsayarak konuşuyorum. Benim fikrime göre bizi tam anlamıyla egosunu tatmin etmek için yarattı. Osho'nun ego tasvirini okuduysan bilirsin; eğer kişi, egosunun kara lekelerle kaplanmasına göz yumarsa ve bunu hoş görürse o ego zamanla kara lekerden oluşan simsiyah, sert bir kabuk tutar ve o kabuğu söküp öz egoyu geri getirmek imkansız olur. Tanrı ezelden başladığı egosunu lekelerle kaplama yolcuğunun bir yerinde artık dayanamadı ve "bilinmek istiyorum, tapılmak istiyorum" şeklinde kulluk anlayışının çok dışında bir arzu ile insanı yarattı. Zaten hepi topu bir tane insan yarattı. O bir insan ise Tanrının bahşettiği cennetinde bile doyumsuzluğunu apaçık belli ederek yaratanın egosuna benzer bir ego ile yaşam sürdü. Zaten insanı kendi aynası olarak yarattığını tüm kitaplarında dile getirir. Neyse uzatmayayım.

Yani işin imtihanı filan yok. İmtihan dediğimiz şeyi, tıpkı zaman kavramını kendi kendimize kuruntu ettiğimiz gibi oluşturduk.

Sorgulama konusuna gelince yine ana sorunun cevabını, evet olarak kabul edip öyle değinelim. Akıl dediğimiz şey insanın bedeninden çok önce yaratılmıştır. Tanrı, bedeni yaratmadan önce akılla uzunca bir süre geçirdikten sonra bedeni yaratıp içine önce aklı sonra da ruhu yerleştirdi. Bunu kimbilir hangi akılla yapmıştır... Kimin aklına uyduysa artık...

Uyku bastırdı. :)

Neyse Orhan Veli'nin düşünme üzerine yazdığı kısa bir parçayı paylaşıp uyuyayım. Belki rüyamda kızgın bir Tanrı görür de imana gelirim.

Düşünme, arzu et.
Bak, böcekler de öyle yapıyor.

Orhan Veli Kanık

Yarın cevap verebilir miyim?

Acelesi yok 😉

Posted using Partiko Android

This post has been found valuable and upvoted by El surtidor


This post got an extra 5 power for following us

Follow @elsurtidor to get biggest votes in your next posts

Sanırım bu hikayenin devamında duyulacak Ses:

Sen fazla düşüyorsun, böyle gidersen Allah korusun ateist ya da deist olursun, boş ver bunları işine ibadetine bak..

:)

Bir amca'ya bu soruyu sorduğumda bana : " böyle şeyler düşünürsen dinden çıkarsın" demişti. Bende: "düşünmem beni dinden çıkarıyorsa ozaman hiç girmeseydim daha iyiydi, bence asıl düşünmeyenler dinden çıkması gerekir" diye cevap vermiştim.

Posted using Partiko Android

Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by r083 from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.

If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.

This post has received a 5.16 % upvote from @boomerang.

You got a 23.62% upvote from @joeparys! Thank you for your support of our services. To continue your support, please follow and delegate Steem power to @joeparys for daily steem and steem dollar payouts!

Coin Marketplace

STEEM 0.30
TRX 0.12
JST 0.033
BTC 62860.75
ETH 3112.64
USDT 1.00
SBD 3.86