İlham Perisi ve Zaman
Bazen yazı yazmayı çok özlüyorum, bulunduğum ortam müsait olmadığı zaman yazamıyorum ya, resmen kafayı yiyorum. İlham perisi gelmiş, ben naz yapıyorum ve kapıyı açmıyorum. Olacak iş değil. Bazen de müsait oluyorum, tamam bi Allah’ın kulu beni rahatsız edemez, bol bol yazabilirim diye düşünüyorum, bu seferde lanet olası peri bir türlü gelmek bilmiyor.
Photo
Bazen o kadar çok düşündüğüm oluyor ki, baş ağrısı çekiyorum, çoğu zamanda beklemekten uykum geliyor.
Birisi bunun orta yolunu bana öğretsin arkadaşlar.
Uyumamak için bir demlik çay mı içmeliyim, yoksa uykumun gelmesi için ayran içip, bir an evvel uykudan mı kurtulmalıyım. Uyandığımız zaman daha rahat ve dinç bir kafayla yazmak kolay olur der gibi.
Bilmiyorum farkettiniz mi ama saçmalamaya başladım. Lütfen şu perinin, ilham perisinin adresini verin, kendisiyle randevulaşıp buluşmak istiyorum.
Platonik aşıklar gibi kendi kendime, boş boş beklemek zoruma gidiyor.
Yukarıda yazdıklarım yazıyı ve yamayı seven bir çok arkadaşın başınıa sıklıkla geldiği için dile getirmek istedim. Normalde çok uzun tutmuyorum yazılarımı. Buraya glediğimden beri öğrendiğim bir olay çok uzun yazıları genelde sonuna kadar çok kişi okumuyor. O sebeple dozunda bırakmak doğru geliyor.
Bir sonraki paylaşımda buluşmak üzere hoşçakalın...
Son 1-2 aydır bende de aynı durum oluyor. Bunu ben iş yoğunluğuma veriyorum açıkçası. Uykum ise başlı başına bir problem. Bu sürecin başlarında uyuyamazken, şimdilerde ise uykudan başımı kaldıramıyorum. Ancak motivasyonumu arttırarak önümüzdeki ay bunlardan tamamen kurtulmayı düşünüyorum. Umarım sende kurtulabilirsin abi bu durumdan. :)
İnşallah kurtulursun sende bende @bozgun
Bu yazı ilginçmiş başkan.
Hem ilham perisi gelmiyor diyorsun, hemde ilham perisini bırakmıyorsun, zira peri yanında olmasaydı, o büyülü asası ile senin kafaya vurmasaydı böyle güzel, böyle anlamlı, böyle edebiyat kokan kelimeler ve cümleler meydana çıkmazdı.
Sen her zaman böyle yaz başkan, ben sıkılmadam okurum :)))