Uykunun Müebbet Hali

in #tr6 years ago

Gözlerini açtığında fezadan dünyaya ulaşan yüzlerce yıldızın ulaştırdığı ışıklarla karşılaşmıştı. Sabah olduğunu sanarak uyanmıştı fakat yıldızların hala ibadet ettiklerini görünce uykusunun kaçtığını anlamıştı. Yeniden uykuya dönebilmek için döndü, debelendi, yorganın altına saklandı ve gerekli tüm mercilere başvurdu ama başarısız olmuştu ve reddedilmişti. 

Uykusu kapsama alanı dışına çıkmış ulaşılamıyordu. Ayağa kalktı, bedeni o kadar yorgundu ki bu durumu hiçbir uzvuna kabul ettiremiyordu. Ama komuta ondaydı ve onun emirlerini yerine getirmeliydi bütün uzuvlar ve belki de hesap vermeliydiler uykusuna niye sahip çıkamadılar diye. 

Yatağından çıkıverdi, terliklerine bakındı ama yatağın etrafında bulamadı ve çırılçıplak ayaklarıyla, yattığı damın betonuna basmak zorunda kaldı. Hafif bir homurtuyla damda terliklerini aramaya devam etti ama bulamıyordu ve bu durumdan en çok ayaklar etkileniyordu. Hâlbuki onlar hiçbir şey yapmamıştı lakin ilk ceza onlara kesilmişti. Gecenin ortasında soğuk betonla yüz yüze kalmışlardı, korkuyorlardı ve titriyorlardı.

Evet, terliklere sahip çıkamamışlardı belki ama öncesinde bir savunma hakları yok muydu hiç? Hem belki uyku kaçarken terlikleri de alıp götürmüştü. 

Pijamasının cebinden sigara paketini çıkardı, bütün sigaralar ezilmişti yine. Yatmadan önce ve sabah kalkınca muhakkak sigara içerdi bu sebeple üzerinden ayırmazdı sigarasını. Paketten bir sigara alıp eliyle düzeltmeye gayret etti ve düzeldiği kadarıyla ateşe verdi sigarayı. Her nefes çekişi gecenin huzuruna daha bir huzur katıyordu sanki. 

Damdan bahçeye doğru bakındı. Uyuyan Tavus kuşlarını gördü önce ve imreniverdi ne de güzel uyuyorlar diye. Tavus kuşlarının uykuları o kadar sadıktı ki çevrelerinde sohbet eden, gülüşen hatta sek sek oynayan çiçeklerin gürültüleri bile onların mevkilerini terk etmeleri için bir sebep olamıyordu.

Uykusu henüz çevrimiçi görülememişti. En iyisi üzerine bir hırka alıp dışarda biraz olsun dolanmaktı.

Etrafta dolanmaya başladı, sonra nedense ayakları onu yakındaki tepeye doğru götürmeye başladılar. Tepeye doğru ilerlerken ise gözleri şaşırmakla meşguldü. 

Bir köşe başında resim yapan kaplumbağalar görmüştü, az ilerde ise bir mum ışığının alevinden yağmurlar yağıyor ve yağmurun altında sırılsıklam bir kedi ve bir köpeğin dansları hayretler saçıyordu.    

Kertenkelelerin rakı masası sohbetleri bir hayli ilginç olsa da en çok felçli yılanlara yardım amacıyla top oynayan mamutlar heyecana düşürmüştü göz yuvarlarını.

Bütün bu gördükleri onu uykusunu arzulamaktan alıkoyamıyordu.

Tepeye doğru yaklaştıkça eğlenceli ve hareketli bir Fado titretiyordu kulaklarındaki zarları. Sesler ve müzik tepenin en tepesinden yuvarlanıyordu aşağıya doğru. Ayaklar daha hızlı hareket etmeye başlamıştı ve eller zaman zaman yardım ediyordu ufak tırmanışlar için.

Tepenin en üstüne ulaşınca gözüne ilk çarpan terlikleri oldu, terlikler başka birinin ayaklarındaydı ve daha da önemlisi bu başka biri uykusunun ta kendisiydi!

Etrafta ise sevişen bulutlar vardı. Ay kafasında şapkasıyla gitar çalıyordu, yıldızlar gökten tepeye renkli ışıklar püskürtüyorlar, Satürn köşe başında müziğe uyumlu bir şekilde hulahop yapıyor, Venüs ise dalından üzüm tanelerini yudumluyordu. 

Külkedisi de oradaydı ve o sırada Pamuk Prensese kahve falı bakıyordu. Şeftali ağaçları ve Elma ağaçları yastık savaşı yapıyorlar, Nar Taneleri ise Ayva olmaya özeniyorlardı. Her şeyden ötesi, Arap kızının camı da oradaydı ama kendisi "ayna ayna güzel ayna"cılık oynadığından dolayı, kolalı jelibonlar camdan bakıyorlardı.

Tüm bunların karşısında iyice dumura düşmüştü ama uykusuna olan kızgınlığını içinden atamamıştı. Bağırıverdi uykusuna;

- Neredesin sen sik kafalı! Gecenin bir vakti âlem yapmaya mı kaçtın?

Bir anda gece sessizliğe büründü, uyku cevap verdi;

- Bu geceyi hatırlamıyor musun?

- Ne saçmalıyorsun sen, sana bir şey sordum?

- Küçükken hep böyle bir gecenin hayalini kurardın ya yatmadan önce gökyüzüne bakıp. Ara ara rüyalarında hala görüyorsun burada gördüklerini.

- Hiçbir şey hatırlamayacak kadar uykusuz, yorgun ve sinirliyim şu anda!

- Bu geceyi organize edebilmek için çok uğraştım hâlbuki.

- Böyle bir organizasyon yapmak için bir Pazar gecesini mi seçtin yani, bu kadar mı akılsızsın! Bir organizasyon yapmak istiyorsan bir Cumartesi gecesini sana tavsiye edebilirim mesela, ama Pazar olmamalı!

- Neden?  Ha Pazar ha Cumartesi ha Çarşamba böyle muhteşem bir uyanış için günlerin gecelerin ne önemi olabilir ki?

- Beni en iyi senin anlaman gerekiyor, yarın Pazartesi, iş günü, erkenden uyanıp şehre gitmeliyim ve işimin başında olmalıyım ve hatta uykusuz olmamalıyım, yorgun olmamalıyım toplantılara diri girmeliyim. Uykusuzluk çektiğimde bütün gün sana ne kadar ihtiyacım olduğunu, çaktırmadan sana teslim olduğum saatleri biliyorsun.  

- Evet, biliyorum tabii…

- E madem biliyorsun, neden bana bunu yapıyorsun? Neden?

- Bu organizasyon sadece bu gece olabiliyordu ve senin için gerçek bir uyanış olabileceğini düşünmüştüm. Bunlara şahit olmak senin için her şeyden önemli olur diye umuyordum. Bu uyanış bütün uyanışlardan öte olmalıydı senin için ama seni gerçekten uyandıramamışım. Özür dilerim.

-   Düş önüme yatmaya gidiyoruz…

Uykusuyla beraber yatağına dönüp uyumuştu.
Sabah olduğunda güneşin ilk ışıkları göz kapaklarını yumrukluyordu ama uyumaya devam ediyordu. Telefonunun alarmı çaldı, gözlerini açmadan erteledi. Birkaç erteleme daha yaptıktan sonra panikle yataktan fırladı, saate baktı. İşe geç kalma korkusu içinde hemen bir sigara yaktı, tuvalete gitti ve bir yandan mesajlarını kontrol etti. Üzerini değiştirip koşa koşa aşağı indi ve arabasına bindi. Arabayı kullanırken gözleri ara ara kapansa da bu durumu idare etmeyi çok iyi biliyordu.

20 dakikalık yolu kalmıştı ki aniden fren yaptı.

Gece olanları hatırlamıştı.
Rüya olmadıklarına emindi ve kendini sorguya çekiyordu. Böyle bir geceyi elinin tersiyle nasıl itebildi diye.
Ağlamaya başladı ve ağlayarak arabayı yavaş yavaş sürmeye devam etti.

Kepenkleri inmiş bir şehrin sokaklarına doğru ilerledi. Şehirde çatışma vardı, kimse sokağa çıkmamıştı ve kimse işe gitmemişti.

Haberi yoktu tabii. Şaşkın şaşkın arabasını park etti, kapıyı açtı ve dışarı çıktı.

Bir ses duydu sol tarafında, kafayı çevirir çevirmez sol kaşının üzerinden kafatasına giren mermiyle olanları anlayamadan yere düştü.

Yere düşerken uykusunu gördü. Uykunun her iki yanında siyah kanatlı melekler vardı.

Dün gece işlediğin suçtan ötürü müebbet bu bedende hapse mahkûm edildin. Gir şu bedene! diyorlardı.

Saniyeler içerisinde gözleri kapandı.

Pencereden bu olaya şahit olan küçük bir çocuk koşarak mutfağa annesinin yanına koştu.

-   Anne! Adam öldü!

-   Ben sana pencerelere yaklaşma demedim mi?

-   Öldü ama…

-   Beni çığırımdan çıkartma! Yaklaşmayacaksın pencereye!

-   Çığırından nasıl çıkılıyor Anne? Kaplumbağaların resim yapması, bulutların sevişmesi, jelibonların camdan bakması gibi mi?

-   Ne saçmalıyorsun sen?

-   Bilmiyorum Anne. Dün gece böyle rüyalar gördüm ama az önce rüyamdaki adam gerçekten öldü. Çığırımızdan çıkmanın zamanı gelmiş olabilir mi?


Story Copyright : Zihnimin Abuk Kuşu - OTahirOZGN
Image Source

ZAK000.png

Sort:  

Çok güzel bir blog hazırlamışsınız tebrik ediyorum :)

Günlük olarak seçtiğimiz yazılar 1$ civarında bir oy ile 15 yazı oylanmaktadır.

Ayrıca, sürekli olarak @kusadasi tarafından düzenlenen projeler ve discord kanalımızda anlık yarışmalar mevcuttur.

Katılmak isterseniz discord kanalımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Ayrıca 'Cointurk' Etiketiyle Ödüllü Proje 27 ye de katılmayı unutmayın :) Emek verilmiş yazılar daha çok oy alacaktır, unutmayın :)

Teşekürler 🙏

Tebrik Ederiz! Bu Paylaşımınız'da 'destektr' Tag'ını Kullandığınız İçin Upvote Ve Resteem Kazandınız.
Sizlerde Bu Mesajımızı Beğenerek Projemizin Gelişmesinde Bizlere Yardım Edebilirsiniz.

@destektr Yeni Türk Steemit Topluluğununa Destek Olmak Adına Hayata Geçirilen Bir Projedir.
Herhangi Bir Karşılık Ve Ödeme Talep Etmeden, Sadece 'destektr' Tag'ını Kullanan Ve @destektr'yi Takip Eden Herkesi Upvote Ve Resteem Yapar.

PhotoText-1521414670653.jpg

Lütfen Bu Hizmeti Sürdürmeye Ve Bundan Sonra Verdiğimiz Desteklerden Daha Yüksek Oy Oranı Alabilmeniz İçin, Oylama Gücümüzü Artırmaya Yardımcı Olmak Adına Alttaki Linkler'i Tıklayarak Çok Az'da Olsa Bağışta Bulunmak İstermisiniz.
(0.010 SBD) - (0.020 SBD) - (0.050 SBD) - (0.100 SBD) - (0.200 SBD) - (0.500 SBD) - (0.750 SBD) - (1.000 SBD)
Tüm Bağışlarınız SP Kiralamak İçin Kullanılacaktır. @destektr'ye Verdiğiniz Önemden Dolayı Çok Teşekkür Ederiz!

Paylaşımınız günün en Jumbo yazısı seçildi, tebrikler :)

Yazınız Jumbot ve Jumbot Kürasyon Kuyruğuna bağlı hesaplar tarafından oylanmıştır.



Jumbot Nedir?

Jumbot, TR içerik oluşturucularına destek olma amacıyla kurulmuş bir oluşumdur.

Jumbot Hakkında Daha Detaylı Bilgi İçin

Teşekkürler 🙏😄

Harika bir yazı tebrik ederim. Benim hizmetimi kullandığın için teşekkürler.

Congratulations @tahirozgen! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :

Award for the number of upvotes received

Click on any badge to view your own Board of Honor on SteemitBoard.

To support your work, I also upvoted your post!
For more information about SteemitBoard, click here

If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word STOP

Upvote this notification to help all Steemit users. Learn why here!

Coin Marketplace

STEEM 0.31
TRX 0.11
JST 0.031
BTC 67916.87
ETH 3819.97
USDT 1.00
SBD 3.67