bir kızılderili hikâyesi

in #tr6 years ago (edited)

Kaynak

Yine bir pazar klasiğimizle güne başladık diyebilirim. :) Sırf Trt1'deki kovboy filmini izleyerek kahvaltı yapabilmek için erken kalkıyorum her pazar.
Her hafta farklı bir hikâye, farklı hayatlar gözlerimin önünden geçiyor; bir filmin ne denli etkili olduğunu anlıyorum.

Küçükken yine pazar sabahları denk gelir de izlersek hep kovboyların tarafını tutardım, sanki yerliler yamyam(!) misâli öldürülmeyi hak ediyor gibi gelirdi. Ama büyüdükçe fikirlerim değişti. Tabi onlar topraklarını, yurtlarını düşmanlara karşı koruyordu tıpkı bizim Çanakkale'de yaptığımız gibi..

Bugünkü filmde de yine Hollywood'un sihrini gördüm, Kızılderililerin efsuna nasıl boğulduğunu nasıl büyülendiğini gözler önüne seriyordu.

Yıllar önce içlerinden bir genç, beyaz adamın dostluğunu kazanmış ve kan kardeşi olmuşlar. O, genci okutmak için doğuya göndermiş okul bitip de döndüğünde beyaz adam gibi giyinmişti onlar gibiydi sanki; ama farklı bir amacının olduğu ilerleyen sahnelerde açığa çıktı. Meğerse efsaneye göre içlerinden biri doğudan gelip beyaz adamı öldürerek tüm kabileleri birleştirip bölgenin tek hâkimi olacak ve ölümsüzlüğünü gösterip belki de Tanrı olduğunu ilan edecekti..

O da bu fikirle yol almıştı, doğudan geldiğinde halkının içinde şapkasını çıkardı ve uzun saçları omuzlarına döküldü. 'Herkes saçını kesti ama ben kesmedim onlardan olmadım.' dedi.

O sahne belki de üzerinde durulmayıp, hemen geçilecek bi andı ama benim aklıma daha önce okuduğum bir şey geldi. Kızılderililerin ilginç yön bulma, doğayı hissetme iç güdülerini ve 6. hislerini uzun saçları sayesinde elde ettiğine dair bir rapor hazırlanmış taa Vietnam Savaşı sıralarında. O zamanlar yerliler içinden yön bulma ve sezgisi kuvvetli kişileri asimile ederek askere almışlar onlardan yararlanmak için. Tabi diğerleri gibi saçlarını kısacık kesmişler ama bakmışlar ki onlar yön bulmakta zorlanıyor, eskisi gibi içgüdülerini kullanamıyor. Bunun nedenini öğrenmek için testlere tabii tutmuşlar ve saçları kesildikten sonra 6. hislerini kaybettikleri kanısına varılmış..
Deneylerde saçı uzunken hedefe ulaşanlar saçı kesilince sudan çıkmış balık gibi olmuşlar.

Bu konuyu biraz araştırdım yüzdeki tüyler ve saçlar da aynı şekilde, hayvanlardaki yön bulmada yardımcı olan anten misâli beyne veriyi ileten, sezgiyi güçlendiren işleve sahipmiş. Belki de bu yüzden insanları aşağılama aracı olarak kullanıldı.
Filmlerde görmüşüzdür yetim veya öksüzü evine besleme olarak alan sahiplerinin ilk işleri, onların saçlarını kesmek olmuştur. Hülya Koçyiğit'in 'Kınalı Yapıncak' filmi geldi aklıma. Akrabalarının yanına geldiğinde uzun örgü saçlarını oracıkta kesmişlerdi, bu sahneye çok üzülürdüm. 😳

Laf lafı açtı. :) Filme geri dönersek; o doğudan gelen ölümsüz olduğunu iddia eden Kızılderili, beyaz adamla yapılan barış antlaşmasını bozarak ihanet etti ve çok insan katletti, aynı zamanda kendisini okutan kan kardeşine bile acımadı..

Filmin verdiği mesajda da yine onları kötüleyen, hainlik yaparak masumları öldüren caniler olarak gösterildi. Sonunda kahraman bir beyaz onu öldürerek barış ortamını sağladı ve hikâye de burada bitti..

Filmin son sahnesinde ekranda bir yazı belirdi, 1840 yılındaki kahramanımızın gerçek hikâyesinden uyarlanmıştır diye..

İşte onlar her türlü vahşetini filmin arkasına gizleyerek bizim bakış açımızı değiştirdiler, Vietnam'daki hezimetini Rambo figürüyle unutturmadılar mı? Bizim Kara Murat'a gülüyorlar tek bir kişi Bizans'ı yeniyor, hiç ölmüyor diyerek, kendi oluşturdukları adam da aynı değil mi?

İşte bunlar filmleri halkı uyuşturan afyon olarak nasıl etkili bir şekilde kullandıklarını gösteriyor bize.. Peki biz neden geçmişimizde onca destan onca kahraman varken neden böyle etkili bir film çekemiyoruz? Neden bizim Çanakkale veya Gelibolu filmini kilometrelerce uzaktan gelen yabancılar çekiyor, neden tarihimizi onlardan öğrenmeye çalışıyoruz?

Tabi biz bu sırada çok meşgulüz. Kaba saba erkek ve kadınların olduğu maganda filmlerinin serisini çekip köşeyi dönme peşindeyiz..

Sort:  

Klasik Amerikan figürü, yakışıklı ve asil beyaz kovboylar, vahşi yerliler, bunun adı Vietnam'da Rambo olur, kendi topraklarında Pearl Harbor; ama hep iyidir bu arkadaşlar. Tipik Hollywood filmlerine örnektir Western fimler. Amaç bellidir, dünyada çevirdikleri tüm karanlık işleri aklamak. Bunu için her sene milyarlarca dolar harcarlar. Bir örnek de benden olsun "Para Avcısı", orjinal adı "The Wolf of Wall Street". Bir uyuşturcu maddenin reklamı en iyi böyle yapılabilirdi herhalde. Filmde yine zeki ve dürüst ajanımız tüm kötüleri içeri tıkıyor; ama özünde bize empoze ettikleri uyuşturucunun aslında o kadar kötü bir şey olmadığı, para, şöhret ve Amerikan rüyası. Başka bir örnek dada verelim, bu da gerçek hayattan olsun hatta. Afganistan, taliban ve el kaide gibi terör odakları bahane edilerek işgal edilir, sözümona kutsal amaçları dünyayı terörden temizlemektir, peki öyle mi oldu? Tabi ki hayır, Afganistan bugün dünyanın en büyük afyon tarlası haline getirildi. Bu kovboylar yaptıkları her pis işi kılıfına uydurmak da ustadırlar, daha onlarca örnek verebilirim, Irak, Somali, Soğuk Savaş yılları, Vietnam, Kuzey Kore, Küba. Neyse bir yorum için çok uzun oldu, son olarak bu güzel paylaşımınız için teşekkür ederim, yine okunası, güzel bir yazı olmuş, elinize emeğinize sağlık...

değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum daha da uzun olsa zevkle okuyabilirdim:)
düşüncelerinizde ve verdiğiniz örneklerde çok haklısınız ben de aynı fikirdeyim, aslında olaylara bakarken satır aralarını okumak insana büyük farkındalık katıyor, görülmeyeni görmek bize parmakla gösterilen yere bakmak yerine o parmağın sahibine ve yaptıklarına odaklanmak, dünyada olup biteni kavramak ve artık aptal yerine konmamak iyi bir şey olsa gerek🙄

bu arada şu cümlelerinize bayıldım: "işte onlar her türlü vahşetini filmin arkasına gizleyerek bizim bakış açımızı değiştirdiler, vietnam'daki hezimetini Rambo figürüyle unutturmadılar mı?
bizim Kara Murat'a gülüyorlar tek bir kişi bizansı yeniyor ölmüyor diyerek, kendi oluşturdukları adam da aynı değil mi?" Demek ki tek ben değilmişim bunları düşünen, yüksek farkındalığınız ve aydın görüşleriniz için ayrıca teşekkür ederim.

ben de size teşekkür ederim bu ortamda aynı fikre sahip sizin gibi güzel insanlarla karşılaşmak mutlu eder beni😊

TR listeye seçildiğiniz için tebrik ediyorum, başarılarınızın devamını dilerim.

çok teşekkür ederim😊

Güzel paylaşım. ..

teşekkür ederim🙄

''peki biz neden geçmişimizde onca destan onca kahraman varken neden böyle etkili bir film çekemiyoruz?''
Bence bunun en büyük nedeni ilgi görmüyor olması.

Baktığın zaman daha çok drama, aşk ve zengin-fakir arasındaki ilişkiler ilgi görüyor. Çünkü dizilerden bile bunu enjekte ettiler damarlarımıza.
Bu en büyük etken.

İnsanlar mitolojiden de bilimden de uzak tutuluyor. Gelişmemiş ülke olmanın sıkıntısı...

yorumunuz için teşekkür ederim;
bence ilgi görmemesinden ziyade, böyle film yapmak isteyenlerin beceriksizce yaptığı uzun ve sıkıcı dikte eder şekilde filmler olduğu için millet izlemek istemiyor ama yabancının yaptığı film 2-3saat de sürse millet gözünü ayırmadan izliyor çünkü film kendini izletiyor..

Bol şans:)

teşekkürler😊

Tebrikler ! Paylaşımınız TRListe kurallarına uygun görülmüş olup günün seçilen yazıları arasında yerini almıştır.Paylaşımınız için Teşekkürlerimizi sunarız.Detaylara buradan ulaşabilirsiniz.Eğer, bizimle iletişime geçmek isterseniz TR Discord Kanalından bizlere ulaşabilirsiniz.

teşekkür ederim😊

tebrikler güzel yazınız için listeye de girmişsiniz

teşekkür ediyorum😊

Tebrikler...

teşekkür ederim😊

TRT'nin Western kuşağı candır. Liste için tebrikler. :)

evet vazgeçilmezim gibi bişey benim için🙆
ayrıca teşekkür ederim:)

Coin Marketplace

STEEM 0.28
TRX 0.12
JST 0.033
BTC 61691.46
ETH 3047.50
USDT 1.00
SBD 3.88