Magnet Koleksiyonum :)

Yurtdışına çıkmadan önce magnet koleksiyonu yapma işini çok saçma bulurdum. Hatta buzdolabı böyle magnet dolu olanlarla dalga geçerdim. Başka koleksiyon yapacak bir şey bulamadınız mı diye sorardım.

Daha sonra ben de erasmus vasıtasıyla 6 ay yurtdışında bulundum. Erasmus sırasında çalışıyor oluğum için para sıkıntısı çekmedim ve bol bol gezdim. Yalnız büyük bir sıkıntım vardı. Erasmus arkadaşlarımın çoğu kızdı. Böyle olunca her yeni gezdiğimiz şehirde bol bol fotoğraf çeker ve hediyelikçilerde bol bol zaman geçirirdik.

İlk başlarda bu durum beni çok rahatsız ediyordu. Onlar magnet aldıkça, fotoğraf çektikçe kafayı yiyecek gibi oluyordum. Zaman geçtikçe ben de magnet almaya alıştım. Hatta bir süre sonra herkesten önce hediyelikçilere girmeye başlar oldum.

Dönme zamanı geldiğinde bavulumun neredeyse yarısından fazlası hediyelik eşyalarla dolmuştu :). Ne yazık ki en başta dalga geçtiğim insana dönüşmüştüm. Eve gelince ilk yaptığım iş magnetleri buzdolabına yapıştırmak oldu. Buzdolabı artık magnetlerden gözükmüyordu.

Evet hala bu işi kabul edemiyorum ama bu koleksiyon olayı bende bağımlılık yaptı. Üstelik şöyle de bir avantajı var, yıllar geçtikten sonra o magnetlere bakıp orada yaşadığım anıları hatırlıyorum. Her magnetin bende bir anısı var. Onlara bakıp geçmişi yadetmek oldukça güzel bir his. Bu açıdan illa magnet olmak zorunda değil ama ona benzer geçmişi hatırlatacak nesnelerden koleksiyon yapmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Gelecek yazılarda görüşmek üzere...