English RED color idioms - İngilizce KIRMIZI renk deyimleri

İngilizce deyimler, atasözleri, ve tabirler günlük İngilizce'nin önemli bir parçasıdır. Yazılı dilde ve konuşma dilinde her zaman ortaya çıkarlar. Deyimler kendi başlarına bir anlama sahip olmadıklarından, her deyimin anlamı ve kullanımı hakkında bilgi edinmeniz gerekir. Bu çok fazla iş gibi görünebilir, fakat deyimleri öğrenmek eğlencelidir, özellikle İngilizce deyimleri kendi dilinizdeki deyimler ile kaşılaştırdığınızda.

Bu paylaşımlarıma ilgi olduğu takdirde, başta İngilizce deyimleri, sonrasında sizlerden gelecek öneriler doğrultusunda paylaşımlarda bulunacağım. Yıllardır İngilizce öğrenimine yönelik çeşitli pratik yöntemler deneyimledim ve en pratik ve yararlı olacağını düşündüklerimi sizlerle paylaşmak ve belki de beraber yeni yöntemler geliştirebileceğimizi düşünüyorum.

Aşağıda "KIRMIZI" rengi ile ilgili İnglizcede en sık kullanılan deyimleri paylaştım. Ayrıca ilgili deyimleri en altta verdiğim videodan da peliştirebilirsiniz.

"paint the town red"

• Türkçe: felekten bir gün çalmak
• İngilizce örnek: To go out into a city or town and have a good time, usually by drinking alcohol and going dancing. After our exams finished, we all decided to get dressed up and paint the town red. A: "I was thinking I might go to a museum or the library." B: "Wow, you're really going to paint the town red, huh?"

"To be in the red"

• Türkçe: Boğazına kadar borca batmak
• İngilizce örnek: This is the airline’s fourth straight year in the red

"a red flag"

• Türkçe: Tehlike işareti
• İngilizce örnek: All we needed was a red flag to warn the locals that we might be about to frighten the horses

"catch someone red-handed"

• Türkçe: Birini suçüstü yakalamak
• İngilizce örnek: The FBI caught the mayor red-handed using drugs

"red carpet treatment"

• Türkçe: Baş tacı edilmek
• İngilizce örnek: We got the red carpet treatment at the event last week. It was great!!

You can also practice RED color idioms from the video below!!

@racoo