Dünya Perşembe Günü'nüz Kutlu Olsun!!(?)

in #tr6 years ago

Bugün, Dünya Kadınlar Günü. Başında “Emekçi” olmuş olmamış tartışmaları benim için çok anlamlı değil, çünkü daha önemli meseleler var benim kafamda. Bugünün anlam ve önemine istinaden sabahtan beri telefonuma mesajlar yağıyor mesela. Uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarım bugünü bahane edip, kutlama mesajı atıyor; markalarsa bugüne özel, bana özel indirimlerini duyuruyor. Neden? Çünkü bugün kadınların günüyse, kadınlar tabii ki alışveriş yapmalı! Kadının kendini iyi hissetme tanımı artık bu : alışveriş. Alışverişe giden kadın kendi için bir şey yaptığını düşünüyor, anneler gününde küçük ev eşyası alınıyor, düğünde bir günlük gelinliklere saçma sapan paralar verilip, evlendiğiniz için oranıza buranıza altınlar takılıyor, ne kadar güzel yemek yapıyorsunuz diye daha fazla parçalı tabak çanak takımları alınıyor. Bravo! Büyük başarı! Artık toplum tarafından kabul gören gerçek bir kadınsınız! Ha biraz eğitiminiz, biraz şansınız varsa “çocuk da yaparım, kariyer de” furyasına katılıp, bir iş hayatına sahip de olabilirsiniz. Kadının yeni yüzyılda tanımı bu, tüketen ve çalışacaksa da ev hayatıyla dengede götürebilen. Erkeklerin yönetiminde olduğu markaların başını çektiği bu durum ne yazık ki kadınların da hoşuna gidiyor. Öyle ya rahat hayata kim hayır diyebilir? Ben çevremdeki ve ailemdeki kadınlardan dolayı bunu hep “e bütün kadınlar hayır der ya da en azından demek ister tabii ki” diye düşünüyordum ama yanılmışım.  

Geçtiğimiz günlerde gece çalışırken bir yandan da arkada açtığımız radyo programını dinliyordum. Çok zeki ve aklı açık bir adamın insanları keyiflendirmek için yaptığı gece programlarından biri, Zeki Kayahan Coşkun. Show demeye dilim varmıyor çünkü ara ara öyle güzel noktalara değiniyor, öyle insanlar katılıyor ki toplumun aynadaki yansımasına bakıyormuş gibi hissediyorsunuz. Ama bir yandan da eğlenceli olduğu için “show” demek gerekiyor, rating oradan geliyor malum. Neyse, radyoya katılan yanlış hatırlamıyorsam 24-25 yaşlarında bir genç kız, günün konusuyla alakalı eski sevgilisinden bahsederken, farkında olmadan hayat amacını açıkladı : evlenmek ve çocuk yapmak. Programcı büyük bir sabır ve inatla kızımıza bunların güzel olduğu ama hayatta başka amaçlarının da olması gerektiğini anlatmaya çalışsa da kızımız kendinden çok emindi “çalışmak istemiyorum, evlenmek çocuklarıma bakmak, evde eşimi beklemek, eve geldiğinde kocama çorba yapmak istiyorum” dedi. Yazık ki bu tek örnek değil.  

Epey zaman önce, hatta sanırım geçen sene bugünlerde kadın girişimciliğiyle alakalı organizasyon ekibinde benim de yer aldığım bir etkinliğe katılmıştım. 8 Mart dolayısıyla yapılan bu etkinlikte iş hayatında başarılı olmuş kadın ve erkek konuşmacılar vardı. 16 senedir birlikte yaşayan ve birlikte şahane işler başaran bir çifte bir kadından gelen “hiç gelinlik hayali kurmadınız mı yani?” sorusuyla irkildim. İrkildim çünkü bu etkinliğe katılanların hepsi iyi eğitimli, kendi işine sahip, saygın girişimci kadınlardı ve soru sordukları bu insanlar oraya özel hayatlarını konuşmaya değil, kadın olarak erkek egemen bir iş hayatında nasıl başarılı olduklarını anlatmaya gelmişlerdi. Ben daha biraz da organizasyonun sahibi gibi hissetmemden dolayı “Kim bu kadın? Ne saçmalıyor?” diye olayı anlamaya çalışırken, konuk başka bir beyefendi (!) de kendi fikrini söyledi. İş hayatındaki kadınlar iyiymiş güzelmiş de eve geldiğinde kapıyı açan bir kadın görmenin keyfi de bir başkaymış. Hatta kendini haklı çıkarmak için başka bir iş kadınına dönüp, “Siz de istemez miydiniz?” dedi. Neyse ki soruyu sorduğu kişi güçlü bir karakterdi de “Ben eve gelip kimse olmadığını gördüğümde daha çok seviniyorum, ohh huzur” diye espri yaptı da konu kapandı.  

Bu iki örneği özellikle vermek istedim çünkü bir örnekteki kadına cahillik işte deyip geçmeyelim diye. Bu kavramlar ve algılar eğitimden, cahillikten, karakterden bağımsız olarak, doğrudan içimize işleyerek büyüyor. Her geçen gün daha çok büyüyor. Ufak bir fotoğraf paylaşmak istiyorum.  

Bu fotoğraf 1957’nin Salacak Sahili’nden. “Özgürlük” kavramını mayoyla, çıplaklıkla, dekolteyle vs bağdaştırmak gibi sığ bir niyetim yok ama bu fotoğraftaki güvende ve “normal” olma hissini bugünün kadınlarında görebiliyor muyuz? Dekolteli, mayolu, türbanlı, çarşaflı fark etmez; hiçbirimiz üzerimizdekileri “normal”, kendimizi “güvende” hissetmiyoruz. Çünkü şimdiki düzen bizi açık veya kapalı fark etmez kıyafetimize, üstümüze başımıza, süsümüze, kimin yanında olduğumuza, ne kadar iyi yemek yaptığımıza göre değerlendiriyor. Eğitimin, kariyerin, karakterin, yaptıkların vs çok mühim değil. İyi ve usturuplu giyinen karaktersiz kadınlar yetiştiriyoruz. Karaktersizlik de hayatta var olmak için mutlaka başka bir karaktere ihtiyaç duyar. O yüzden ya birinin eşi, sevgilisi, kızı ya da müridi oluyoruz. Sonra bir mesaj geliyor telefonumuza “8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun! Bu özel günde kendinizi şımartmanız için %20 indiriminiz var!” Şımartmak… Kendini şımartmak, sevdiğini şımartmak… Garip.  

Bugünün bir önemi olacaksa, olsun istiyorsanız, sadece bugün değil ama bugünden başlayarak en azından hayatınızdaki, çevrenizdeki kadınları şımartmayın. Onları sevin, çok sevin ama en az sevdiğiniz kadar saygı duyup gelişmelerine destek olun. Sizler güzelliklerinden ötesini gördüğünüzde onlar da kendilerinin önemini anlamaya başlayacaklar çünkü. Ve yanlış anlaşılmasın diye bunu sadece erkekler için değil, aksine daha çok kadınlar için söylediğimi de belirteyim. Umudum 2067’de bir fotoğrafa 1957’deki bir fotoğrafa bakmaktan daha çok keyif alabilmekten yana. O gün geldiğinde bugün benim için de anlamlı hale gelecek. O zamana kadar şimdilik sadece “bir gün”.  

Hepinizin Perşembe günü kutlu olsun ;) 

Sort:  

Kadınlara biçilen toplumsal rolün erkek egemen dünyanın bir ürünü olması düşüncesine sonuna kadar katılıyorum. Bununla birlikte biçilen bu rolü pek seven, değersizleştirilmeyi kendine hak gören kadınların bilinçlenmesi ve mücadele gücünün artmasının bu hegemonyayı yıkmak konusunda çok önemli bir etkiye sahip olacağını düşünüyorum. Artık kadın tanımını kadınların yapması hayati derecede bir zorunluluk bence. Teşekkürler anlamlı ve içerikli yazı için.

Ben teşekkür ederim okuduğun, kendi fikirlerini yazdığın için. Dediklerine katılıyorum. Sorun erkeklerden deyip çıkmak kolay da işin aslı o kadar basit değil. Keşke olsaydı da üzerine bu kadar kafa patlatmasaydık :)

This post has received a 0.63 % upvote from @drotto thanks to: @punky.

nice post @punky

Tisko Bot
Send 0.200 STEEM/SBD and the URL in the memo to @tisko to use the bot for a resteem and to get 5 good upvots.
Click here to see how to use Tisko Bot.

Coin Marketplace

STEEM 0.18
TRX 0.14
JST 0.030
BTC 60238.27
ETH 3215.90
USDT 1.00
SBD 2.46