Masal Kurucu 1 - Üç Aptaldan Daha Fazlası

in #tr6 years ago (edited)

IMG_20180530_123424 (2).jpg

Sadece sen bakış açını genişletmek istersen genişleyecek.

Sadece sen bir kitap okumaya karar verebilirsin.
Belki bir film izlersin.

Arkadaşlarınla buluşursun,
Belki de benim sana anlatacağım masalı dinlersin.

Buna sen karar verirsin.
Bakış açın nasıl genişleyecek göreceksin!

Bir zamanlar uçsuz bucaksız araziler üzerinde bir çiftlik vardı. Topraklarında başaklar rüzgârın etkisiyle bir o yana bir buyana savrulur, beraberce şarkı söylerlerdi. Çiftçi genç kızı ve karısıyla bu çiftlikte yaşardı. Hasat mevsimi gelince üzümleri salkım salkım toplar, çiftlik evinin mahzenine indirir, kocaman şarap fıçılarına bir bir doldururlardı.
Bir gün yakışıklı bir genç, kızlarıyla evlenmek istediğini söyleyerek evlerine geldi. Onlarda durumu hoş karşıladılar, sofra kurup, buyur ettiler. Şarap da güzel olunca, böyle akşamların sayısı çoğaldı. Güneş kaybolmaya başladı mı tepenin arkasından ağır adımlarla genç adam hem nişanlısının hem de kadehten ağzına yayılan tatlı şarabın hayaliyle çiftliğe doğru yol alırdı.

Yine böyle bir akşam “ooo hoş geldin damat” nidalarıyla genç adama kapılarını açtılar. Sofra güzel, muhabbet de tatlı olunca sıra şaraba geldi. Çiftçinin karısı genç kıza dönüp sürahiyi uzattı, kız camdan yapılmış ince uzun sürahiyi aldı, mahzenin yolunu tuttu. Gıcırdayan tahta merdivenlerin ilk basamağında sürahiyi yere bıraktı ve aşağı doğru gittikçe karanlıklaşan merdivene doğru bir mum yaktı. Bir elinde sürahi, bir elinde mum, merdivenlerden indi. İlk durduğu yerde başını yukarı kaldırdı ve merdiven kirişleri arasına sıkıştırılmış bir balta gördü. Sağlam kulpu ve kandilin ışığını yansıtan keskinliğiyle orada duruyordu.
Kim bilir ne zamandır oradaydı! Kız bunu daha önce hiç fark etmemişti. Düşünmeye başladı. Baltanın orada olması ne kadar tehlikeli. “Ya onunla bir gün evlenirsem, tatlı mı tatlı bir oğlum olursa, yürümeye başlar ve mahzeni merak ederse ve bu balta onun başına düşüp onu öldürürse, ne kadar korkunç bir şey bu!” mumu ve sürahiyi yere koydu. Merdivenin ilk basamağına oturdu ve şarap fıçısının yanında ağlamaya başladı.

Genç adam ve müstakbel kayın validesi ve babası bir sürahi şarabın getirilmesi için fazla zaman geçtiğini fark ettiler. Kızı merak ettiler. Annesi yerinden kalktı ve ağır adımlarla kendisine bir mum alıp aşağı indi. Kızın en alt basamakta oturduğunu ve elindeki sürahiye doldurduğu şaraptan içip içip ağladığını gördü. Koşarak yanına gitti ve sordu” nedir mesele canım kızım, ne oldu sana?” diye sordu. “Ah annecim, şu korkunç duruma bak. Ya onunla evlenirsem, bir oğlum olursa, o büyüyüp yürümeyi öğrenirse, ben buraya şarap almaya geldiğimde peşimden gelirse ve şurada sıkışmış balta onun başına düşer ve yavrucuğumu öldürürse ben ne yaparım, ühüü!”

“Aman Allah’ım ne kadar korkunç bir şey bu” dedi annesi, kızının yanına oturdu ve hıçkırıklara boğuldu.
Daha sonra genç adam ve müstakbel kayın babası bir sürahi şarap için çok uzun süre beklediklerini düşündüler ve kızın babası merak edip bir mum yaktı ve mahzene ağır adımlarla indi. Onları merdivenin en alt basamağında yan yana oturmuş ağlarken görünce, hemen yanlarına gitti “ne oluyor size, nedir bu haliniz diye” sordu.

Anne cevap verdi: “ah beyim, şu korkunç olaya bak!
Diyelim ki kızımız bu genç adamla evlendi, bir oğulları oldu ve yürümeyi öğrenince kızımızla mahzene indi, şurada sıkışmış balta başına düşüp onu öldürdü, Allah’ın hakkı için söyle bey, biz o zaman ne yaparız?” “Aman Yarabbi ne korkunç bir şey!” dedi çiftçi. Aile babası olarak onların yanına oturdu ve ağlamaya başladı.
Genç adam tek başına sofrada oturmaktan sıkıldı. “Bunlar nerede kaldı böyle, bir sürahi şarap için çok fazla bekledim” diye düşündü. Bir mum yaktı ve mahzene indi. Orada ailecek ağladıklarını görünce koşarak yanarına gitti, “Ne yapıyorsunuz üçünüz burada ne oldu size?” dedi. Üstelik şarap yere dökülmüş fıçının musluğu açık kalmıştı. Hemen musluğu kapattı ve “neden şarabı ziyan ediyorsunuz?” dedi.
Baba cevap verdi: “şu Allah’ın cezası baltayı görüyor musun? Kızımla evleneceksin öyle mi? Bir oğlun olacak ve yürümeyi öğrenecek, kızımdan şarap isteyeceksin, yavrucak da annesiyle mahzene inecek ve bu iğrenç balta, onun başına düşüp onu öldürecek!” dedi ve çok daha yüksek sesle ağlamaya başladılar. Genç adam bir kahkaha attı. Sonra ayağa kalktı ve baltayı olduğu yerden çıkardı ve sonra dedi ki: “Çok uzun yolculuklar yaptım ve sizin gibi üç aptalla hiç karşılaşmadım ve tekrar yola çıkmaya karar verdim. Sizden daha aptal üç kişiyle daha karşılaşırsam, o zaman geri gelir kızınızla evlenirim” dedi. Birbirlerine hoşça kal dediler ve genç adam yola çıktı. Hepsinin ağlama sesi evden uzaklaştıkça azalıyordu ama hala duyuluyordu. En çok da kızın sesi duyuluyordu, ee ne de olsa nişanlısından ayrılmıştı.

Geç adam bir süre yol aldı, yabani buğday başaklarının içinden yürüdü, onların rüzgarla beraber söyledikleri şarkıya eşlik etti, cırcır böceklerini duydu ve bir kerpiç eve dayanmış merdivenin yanında direnen bir inek gördü. İneğin boynuna bağlanmış ip gergindi. Yaklaşınca çatıda bir kadın gördü, ipin ucunu tutmuş, merdivenden yukarı ineği çıkarmaya çalışıyordu. Zavallı hayvan da buna direniyor mölüyordu. Genç adam kadına ne yaptığını sordu.
“Neden, böyle yapıyorsun?” dedi, “şu çatıdaki otların güzelliğine bak, inek için bedava yiyecek, üstelik boynundaki ipi bacadan sarkıtacağım ve eve geçip ucunu bileğime bağlayacağım, hem karnı tok olacak hem de güvende olacak” dedi. “Ah, zavallı aptal!” Dedi genç adam, “çimenleri kesip ineğe atman gerekir!” dedi. Ama kadın, yaptığı işten vazgeçmedi, ineği zorla çatıya çıkardı, boynundaki ipin düğümünü iyice sıktı ve ucunu bacadan geçirip eve girince bileğine bağladı. İnek çatıdan düştü, kadın bileğine bağlı ipten ineğin ağırlığıyla yükseldi ve bacaya sıkışıp kurumda boğuldu, inek de havada asılı kalıp öldü.
“Zavallı aptal” dedi genç adam ve yoluna devam etti.
Genç adam geceyi geçirmek için bir otele gitti ve otel çok kalabalıktı. Bu yüzden tanımadığı bir adamla kalacağı çift kişilik bir oda kiralamak zorunda kaldı. Diğer adam çok hoş bir arkadaştı ve ona dostça davrandı; ama sabah uyandığında genç adam gözlerine inanamadı. Oda arkadaşı pantolonunu çekmece kulplarına asmış, pantolonun içine zıplayarak girmeye çalışıyordu. Genç adam odanın karşısına geçti ve arkadaşını nasıl tekrar tekrar denediğini seyretti.

Bir türlü giymeyi başaramıyordu. Genç adam” ne yapıyorsun? Dedi. Arkadaşı sonunda durdu ve mendiliyle yüzünü sildi. “Ah dostum! Bence pantolonlar, şimdiye kadar olan en garip kıyafetler. Böyle şeyleri kim icat etti acaba! Her sabah benim birkaç saatimi alıyor, üstelik çok da terletiyor. Sen bu durumu nasıl idare ediyorsun dostum?” genç adam bir kahkaha attı ve ona nasıl giyineceğini gösterdi ve ona böyle bir şey yapmaya mecbur olmadığı söyledi. Ama yine de içinden ne kadar aptal biriyle aynı odada kaldığını da düşünmeden edemedi.

Genç adam otelden ayrıldı ve yoluna devam etti. Bir köye geldi ve köyün dışında bir göl vardı. Gölün kıyısında büyük bir kalabalık gördü. Ellerinde tırmıklar vardı ve suya doğru uzatıp bir şeyi kendilerine çekmeye çalışıyorlardı. Bazılarının elinde süpürge, bazılarının elin de de uzun çubuklar olan gayretli bir kalabalıktı bu. Genç adam kalabalığın yanına gitti ve ne yaptıklarını sordu. “Bu çok önemli! Dolunay göle düşmüş, onu kurtarmamız lazım!” dedi içlerinden biri.
Diğerleri de hep bir ağızdan “doğru doğru” dediler, “dolunay göle düşmüş, kurtarmamız lazım.” Genç adam bu sefer tüm yaşadıklarının da etkisiyle öfkelendi. “Bakın gökyüzüne, dolunay orada! Bu sadece bir yansıma! Ne kadar da aptalsınız” dedi. Ancak dolunayı kurtarmak bu topluluk için o kadar önemliydi ki onu kovaladılar ve ellerindeki malzemelerle ona vurmaya çalıştılar. Genç adam canını zor kurtardı.
Dışarda üç aptaldan çok daha fazlası vardı.

Genç adam kat ettiği tüm yolu geri döndü ve çiftçinin kızıyla evlendi. Sonsuza kadar mutlu yaşamadılarsa bize ne!

Bu video benim ilk masal videom, elimde sayısını bilmediğim kadar çok masal var. Ayrıca işin içine bir de benim bakış açım girince bu miktar sonsuzlaşıyor adeta. Eğer azimli olabilirsem güzel bir arşiv ortaya çıkabilir. İzleyen, beğenen ve beğenmeyen herkese çok teşekkür ederim. Her zaman tavsiyelerinizin değerlendirileceğini bilerek yorum yazabilirsiniz. 😊

Sort:  

Sonuna kadar videonu izledim.Masali sanki yaşiyor gibi anlatmışsın.Mimikler el hareketleri çok sempatik geldi bana.:)Dışarısı üç aptladan daha fazlasıyla dolu.bende kabul ediyorum..:)

Bu hep senin iç güzelliğin, öyle görüyorsun o yüzden, oysa bazı yerlerde hatırlamak için metne baktığım çok belli olmuş, bazı yerlerde de yoldan geçen arabaların sesleri duyuluyor :) zamanla daha güzel olacağını umuyorum ♥ Desteğin için sonsuz teşekkürler @junostar, yeni şeyler için hep cesaret veriyorsun, harika bir arkadaşsın

Ses yalıtımı olan bir odada okumuyorsun ki.doğal olarak dış ses olacak.yine söylüyorum ben beğendim..:)

Çok mutlu ettin beni @junostar

Emeğine sağlık, güzel ve yaşayarak anlattığın bir masal olmuş bir yandan dinleyip bir yandan da okudum. Azimli ol ve devam et bence

Oooo işte bu yorum tam bir moral oldu, öyleyse devam ediyorum, sizler sanki yanımdasınız gibi, her şey yapılabilir görünüyor gözüme şu an :)

.

Yaa sen çoook şekersin, ne de güzel anlattın bu masalı oku deseler okumam ama senden dinlemek çok güzeldi harikaydı devamı mutlaka gelmeli 🤗🤗😍😍

Teşekkür ederim @baycan 🤗😍 Öyleyse bir sonraki için çalışmaları başlatayım ♥♥♥

Başlamalısın çok şeker anlatıyorsun 😍

Teşekkür ederim ♥

@pinarhanpolat bu nasıl bir anlatmadır, resmen bir masalı yaşattın bana.

Çok teşekkür ederim, daha iyi olması için çalışacağım :) İzlemenize çok mutlu oldum @guyruli

Sonuna kadar dinledim. Ara ara arka planda ve ara ara nerede kaldığımı bulmaya çalışarak okudum. Çok hoşuma gitti. Başarılar :)

Aaa siz yeni gördünüz yani, çok sevindim, bence çoktan başarılı oldum demektir siz beğendiyseniz :)

Yeni gördüm. Mazur görün artık :) Gayet başarılı ;)

Hiç olur mu! Ne zaman zamanınız uygun olursa o zaman bakarsınız. Her birimizin günlük hayatında sorumlulukları var sonuçta. Bazan steemitte çok vakit harcamak da iyi olmuyor. Diğer işlerimiz kalıyor sonra. Tekrar çok teşekkür ederim.

Coin Marketplace

STEEM 0.15
TRX 0.12
JST 0.025
BTC 56796.26
ETH 2497.29
USDT 1.00
SBD 2.23