Kuş Bakışı Çanakkale

in #tr7 years ago


Çanakkale Truva Atı

Doğa ile iç içe olmayı seviyorsanız, doğa yürüyüşleri, bisiklet, kamp, balık, deniz, tarih, eğlence seviyorsanız, şehir gürültüsü ve kalabalığı sevmiyorsanız bu şehir size bir adım daha yakın. Mesela bir ormanlık araziye ulaşmak, özel araç kullanmadan sadece 30 dakika. Birde meraklı ve üretken biriyseniz, Çanakkale sizin için yaşanılacak yerlerden biri olup çıkıveriyor. Tabi bu elinizi kolunuzu sallayarak her ormanlık araziye girip, kamp yapıp ateş yakıp, avlanabileceğiniz anlamına gelmiyor. Burada özellikle Kilitbahir'den Gelibolu'ya kadar bir çok doğal alan, milli park sınırları içerisinde. Sadece karşıda değil Çanakkale'nin diğer kısmında da aynı şekilde korunan bir çok alan mevcut.


Bigalı Kalesi Yakınları

Bazı şehirlerimizde milli park sınırlarındaki kurallar biraz esnetiliyor, fakat Çanakkale'de geçtiğimiz yıllarda çıkan orman yangınları yüzünden, bu konu biraz daha hassas işleniyor. Öyle ki milli park sınırları içerisinde bırakın kamp yapmayı arabanızın içerisinde bile konaklayamazsınız, ateş yakamazsınız, tüp, ocak kullanamazsınız, hele Bozcaada'da falan avladığınız balıklar bile kontrol ediliyor bir çok tür koruma altında.


Kabatepe Kum Koyu Pilajı

Tabi bu kurallara karşı çıkanlar çok oluyor. Kabatepe Milli park sınırları içerisinde denize girebileceğiniz bir çok bakir alan mevcut. Bu alanlara bazı zamanlarda bizimde ziyaretlerimiz oluyor ve manzara gerçekten üzücü. Orman tam anlamıyla bir çöp yığını haline gelmiş. Bakın arkadaşlar, yediğiniz çiğdem kabuklarını yere atmanızı anlarım, sonuç olarak bir kış geçirse toprağa karışır. Kağıt, gazete, karton bunar da bir nevi... ama gerçekten insanlıktan nasibini alamamış arkadaşlar var. Pet şişeler, pet bardaklar, plastik tabakalar, çocuk bezleri ve daha bir çok üzücü manzara... Yeşillik bir alan görüyorsunuz sonra yaklaşıp yakından bakıyorsunuz tam bir rezalet.

Bu yasalar sanki Cennet içinde bize yapılan bir zulüm ya da bir kısıtlamaymış gibi görünüyor olabilir fakat, taktir edersiniz ki haklı sebepleri var. Konuyu çok dağıtmadan bu yasalara da kısa bir göz atalım isterseniz.

MİLLİ PARKLAR KANUNU
.
.
Madde 14 –
a) Tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değeri bozulamaz,
b) Yaban hayatı tahrip edilemez,
c) Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz,
d) Tabii dengeyi bozacak her türlü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma yapılamaz,
e) Onaylanmış planlarda belirtilen yapı ve tesisler ve Genelkurmay Başkanlığınca ihtiyaç duyulacak savunma sistemi için gerekli tesisler dışında kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk bulunmadıkça her ne suretle olursa olsun hiçbir yapı ve tesis kurulamaz ve işletilemez veya bu alanlarda var olan yerleşim sahaları dışında iskan yapılamaz.

Kaynak

ORMAN KANUNU
.
.
Madde 76 –
a) Devlet ormanlarında; Orman İdaresince belirlenen konak yerlerinden başka yerlerde gecelemek,
b) Ormanlarda izin verilen ve ocak yeri olarak belirlenen yerler dışında ateş yakmak veya izin verilen yerlerde yakılan ateşi söndürmeden mahalli terketmek,
c) Ormanlara sönmemiş sigara veya yangına dolaylı olarak yol açabilecek madde atmak,
d) Ormanlara dört kilometre mesafede veya bu Kanunun 31 inci ve 32 nci maddeleri kapsamına giren köyler hudutları içinde anız veya benzeri bitki örtüsü yakmak, Yasaktır.

Kaynak

Yasalar bu şekilde ve para cezasından hapis cezasına kadar farklı yaptırımları var. Ayrıntıları merak eden arkadaşlar kaynaklardan yasaların geri kalan kısımlarını da inceleyebilirler.

Çanakkale konusuna geri dönecek olursak; bu şehri en basit haliyle iki kısımda inceleyebiliriz. Önce yazdan bahsedelim biraz. Nüfusun hatırı sayılır bir kısmını oluşturan öğrencinin tamamına yakın bir kısmı yazın şehri terk ediyor. Biraz daha sakin ve az nüfuslu bir yer haline gelen şehir de tempo biraz düşüyor tabi fakat, yaz ayları boyunca Turist almaya devam diyor. Farklı bir çok organizasyona da her yıl ev sahipliği yapıyor.

Her yıl düzenlenen Troya festivali mutlaka gelmenizi tavsiye ettiğim zamanlardan biri. Şehrin her yerinde sürekli bir organizasyon oluyor. Aynı gün içinde konserler, tiyatro oyunları, basketbol, satranç turnuvaları ve daha bir çok ücretsiz kültürel faaliyet. Olmuyorsa her yıl korolar festivaline ev sahipliği yapıyor. Sürekli bir bisiklet, motor topluğunun rotası üzerinde kaldığı için şehir hep bir han havasında oluyor. Tarihi dokusu, kordonu, denizi, rüzgarı başka bir hava katıyor.


Kemer Dere Köyü

Ağustos ayının ortalarında çupra avı tam anlamıyla başlıyor ve Eylül ayı ortaları gibi lüferin boğaza girmesiyle son buluyor. Bu tarihlerde genci, yaşlısı, amatörü, profesyoneliyle her yer balıkçı oluyor. O da şehre ayrı bir hava katıyor. Zaten balık çoğu zaman bir çok ile göre daha ucuz oluyor. Sadece lüfer ve çupradan ibaret bir av yelpazesi de yok. Boğazdan hemen hemen her türlü balık mahsulü çıkıyor. İstavrit, sardalye, mırmır, melenur, kofana, sarı kanat, lüfer, çupra, levrek, sargoz, karagöz, mavi yengeç, midye, kalamar, ahtapot, akya, zargana, mırı, mercan, ve aklıma gelmeyen bir çok tür. Burada balık tutmak bir spor gibi yılın her ayı sürekli balık tutan birileriyle karşılaşmak mümkün.


Çanakkale Marina

Kışı biraz çetin geçiyor Çanakkale'nin... Rüzgarla karışık yağan yağmur size şemsiye açtırtmıyor. Bu şehirde kışın evinin yolu sahilden geçen insanlar, rüzgarı yememek için ara sokaklardan yürüyor. Kışın daha çok ev kuşu oluyorsunuz kısacası...

Yaşam ise büyük şehirlere göre biraz daha ucuz, fakat şehir ufak olduğu için bazı konularda fazla alternatifiniz yok. Zaten bir çok ürün İstanbul ya da İzmir üzerinden şehre geliyor. Avm var fakat her marka yok. Yanlış anlamayın Avm dışında da yok. Şehir indirim mantığıyla tanışalı henüz 3 yıl olmuştur. Her şey yeni yeni gelişiyor.

Kısacası güzel; farklı bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir Çanakkale. Gelip görülesi, yaşanılası bir şehir. Huzur arıyorsanız tam size göre bir şehir.

Sort:  

insan birkaç ay bile ayrı kalsa özlüyor çanakkaleyi. çok güzel memleket azizim.

Aynen hocam, sakin ve yeşil bir şehir kale. Bizim tarihimizin her yerinde buram buram kokması bir yana bir çok medeniyete de ev sahipliği yapmış, yüz yıllardır beğenilen bir şehir. Hep böyle güzel kalır inşallah.

evet inşallah. istanbul' un bozulmamış hali diyorlar kaleye bence de öyle. o doğallığı hiç kaybolmaz umarım. birkaç hafta sonra geleceğim kaleye şimdiden heyecanlanıyorum :)

Geldiğinde vaktin olursa görüşelim.

Coin Marketplace

STEEM 0.20
TRX 0.12
JST 0.027
BTC 64582.42
ETH 3502.70
USDT 1.00
SBD 2.46