Katilin 1. Güncesi “Rüzgarın Adı” Patrick Rothfuss (spoiler içermez)

Yazarın 7 yılda yazmış olduğu bir kitap… Nereden başlasam bilemiyorum. Öncelikle hikayenin genel hatlarından söz edelim.

Hikaye Kvothe karakterinin başından geçenleri konu alıyor. Karakter bir handa hikayesini bir tarihçiye anlatmaya başlıyor.

Kitap tamamen yeni bir dünya. Epik fantastik kitapların klasikleşen yüzlerinden biri. Fakat ilk üç yüz sayfayı atlatabilirseniz hikaye oldukça akıcı. Şunu söyleyebilirim sadece ilk üç yüz sayfayı bir yılda bölük bölük ve son dört yüz sayfayı da beş günde bitirdim. Zaten yazarın yedi yılda tamamladığı bir kitabi bir haftada bitirmek ona saygısızlık olurdu diye düşünüyorum. Ne dersiniz? :)

Şimdi kitap tamamen yeni bir dünya dedik, o yüzden yazar önce bu dünyanın temellerini atıyor. Betimliyor, anlatıyor. Karakterler hakkında bilgi veriyor. İlerideki kurgular için zemin hazırlıyor. Bir yüzüklerin efendisi kadar sıkıcı değil ama kıyaslanması gereken kitaplar arasında Harry Potter ve yüzüklerin efendisi gibi klasikler yer alabilir. Hikaye ve kurgular oldukça iyi. Gereksiz anlatılan pek fazla bir şey yok. Hikaye karakterimizin çocukluk zamanlarından başlıyor, çektiği sıkıntılarla yoğrulan hamurunu uzun uzaya okuyucuya işliyor. Hikaye oldukça uzun olduğundan ilk kitapta karakterimiz Kvothe ancak 15’li yaşlara kadar gelebiliyor.

Seri toplam üç kitap, fakat daha üçüncü kitap çıkmadı. İkinci kitap; Katilin 2. Güncesi “Bilge Adamın Korkusu” ise ilk kitabı yedi yüz küsur sayfa olmasından yakınan arkadaşlar için oldukça üzücü olabilir, çünkü bin yüz sayfa… Serinin ilk iki kitabı hariç bir de yüz atmış sayfalık ara kitabı mevcut. İki kitaba nazaran nispeten daha ince olan “ Sessizliğin Müziği ” Auri karakterinin hikayesini ve Şeyaltını anlatıyor.

İkinci kitapta hikaye kaldığı yerden devam ediyor. Sanki hiç kesilmemiş gibi yazar iki kitabı da tek seferde yazmış fakat, çok kalın olur diye ikiye bölmek zorunda kalmış gibi bir havası var. Henüz ikinci kitabın yedi yüzlü sayfalarındayım kitabı bitirmeden yorup yapmak yanlış olur. Ancak şimdiye kadar çok iyi ilerlediğini söylemem gerek. Akıcı ve hiç de sıkıcı bir dili yok. Ayrıca spoiler vermemek için de elimden geleni yapıyorum.

Bu kitaba başlamak gibi bir niyetiniz varsa şunu söyleyebilirim. Eğer Harry potter gibi serileri seviyorsanız size uyabilecek bir kitap olma olasılığı gerçekten yüksek. Biraz da hikayenin geçtiği çağdan bahsedersek eğer “ kılıcı buldum terk ” diye nitelendirebilirim sanırım. En teknolojik alet at arabası olabilir ve ayrıca üniversitede yaptıkları birkaç esrarengiz ıvır zıvır.
Yeterli boş vaktiniz varsa ve hayal gücünüz biraz fazlasını istiyorsa bu akıcı hikayeyi bir tatmanızı tavsiye ederim.

Son olarak da şunu ekmek istiyorum. İkinci kitabı elime alıp nereye okumaya gittiysem her zaman bir ilgi odağı oldum. Sürekli sorular ve bakışlara maruz kaldım. Ayrı bir popülaritesi de yok değil :))