Duygularla İnsan Olmak

Manevi, felsefeyi ya da bilimsel olarak insan kelimesinin tanımını yapabiliriz. Genel bir tanımla, içinde "Benlik" olgusunu taşıyan canlıya İnsan diyebiliriz. Dünya üzerinde 8 milyara yapan insan var derken bile bunlar içerisinde insan olmayanlar var diye farklı bir cümlede kurabiliriz. bugünkü konumda insan olmak veya insan olmak hakkında bir yazı paylaşacağım.

Source

Sevmek, paylaşmak, üretmek veya merhamet etmek gibi değerlerin içinde bulunduğu varlıklar insan olmak eyleminin gerçekleştirirler. Bu tür duygularla iyi veya kötü insan ayrımını yapmamızı da sağlarız.

Ünlü bir edebiyat yazarının söylemiş olduğu "İnsan olmak nedir biliyor musunuz ağaçları kesip onlardan kağıt yapan, sonra da o kağıtların üzerine lütfen ağaçları koruyunuz yazan varlıktır!" sözü tam konumuzla alakalıdır. Belki de ileride oturup saatlerce bu üzerinde yazacağım zaman da olacaktır.

Source
Bazen kendi kendime soruyorum acaba daha az mı insan olmaya başladık diye. Çünkü yıllar geçtikçe çok farklı olaylara şahit olmaya başladı şu hayatta. Doğrusu bu süreç boyunca da kendime aynı soruyu daha sık sorduğumu farkettim. Mesela bir yerde olan bir depreme sevinen insanları gördüğümde yada bir komşusuna duyduğu nefret yüzünden onun başına gelen faciaları gülenleri gördüğümde sanki bu sorunun cevabını "Evet" olduğunu düşünmeye başladım.

Tesadüfen kulak misafiri olarak katıldığım bazı diyaloglarda; Eğer ki düzeltme imkanı görüyorsam konuşmaya katılıyor ve insanları insan olmak yönünde yönlendirmeye çalışıyorum. Bana ne deyip geçmiyor taşın altına elimi koyarak zorlukların bir kenarından tutmaya çalışıyorum. Çoğu zaman belki sonuç alamıyorum ama en azından içimi rahatlatıyorum elimden gelen çabayı gösterdiğimi bilerek.

Eskiden bu tür olaylar olduğu zaman insanlar birbirine ne kadar kızsa da, küsse de yine de felaketler zamanında bir bütün olur birleşirlerdi. Dertlere deva, yaralara şifa olmak için birbirleriyle adeta yarışırlardı. Acaba ne oldu da son yıllarda bu kadar duygularından arınmış toplumlar ortaya çıkardık.

Bazen edebi ve felsefi olarak ağır konuları seçmek gerek bu hayatta. Doğru bilinen gerçekleri kimseyi kırmadan incitmeden hatırlatmak gerek. Yazıma son verirken acaba insan olmak veya insan olamamak kelimelerinin tanımlamalarını siz nasıl yapardınız diye sormak istiyorum.