Aristoteles ve Kadın-Erkek Eşitliği (Eril Düşüncenin Kökenleri-1)

Toplumda erkeklere pozitif, kadınlara negatif özelliklerin atfedilmesinin tarihini araştırdığımızda ilk kanıtlar, M.Ö 6. yüzyılda Aristoteles’in yazmış olduğu METAFİZİK adlı kitaba kadar dayanmaktadır. Aristo, kitabında günümüzde halen aynı şekilde anlamlandırdığımız özellikleri “THE PYTHAGOREAN TABLE”(Table of Opposites/Karşıtlıklar Tablosu) başlığı altında sınıflandırmıştır.

*Kutsal dinlerde sağ daha önemlidir.
*Dikdörtgen kareye benzer ama hiçbir zaman kare kadar mükemmel olamaz.

Aristo yazmış olduğu diğer kitaplarda da erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğu düşüncesini savunmuştur.

İktisat adlı kitabında, erkekler fiziksel olarak daha güçlüdür, kadınlar daha zayıftır(iktisadi faaliyetler açısından); erkekler daha cesaretlidir, kadınlar daha tedbirlidir; erkekler dışarıda-kamusal alanda bulunur, kadınlar evde bulunmalıdır; erkekler çocukları eğitir, kadınlar besler gibi görüşlere yer vermiştir.

Politika adlı kitabında, aile devletin temelidir görüşünü savunur. Aile ve devlette hükmetme-boyun eğme ilişkisi vardır. Aile kurumu ise eşitsizlikçi yapıdadır(Baba-Çocuk; Baba-Kadın)... Ailedeki baba otoritesini, devletteki kralın otoritesine benzetmiştir. Erkekler kadınlardan üstündür. Bazı kadınlar özgürdür ve hakları da vardır. Fakat kadınlar bu hakları kendi yararlarına kullanabilmek için akıl, entelektüel kapasite ve mantıktan yoksundurlar. O yüzden kadınlar bu haklarının kullanımını kocalarına devretmelidir. Kadınlar düşünmemelidir gibi görüşlere yer vermiştir.

Aristo ayrıca bilimsel gerçekleri de kullanarak erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. Erkekler kadınlardan üstündür çünkü erkeklerde vücut sıcaklığı daha yüksektir(0.5-1 derece), erkeklerin ağzında daha çok diş vardır(kadınlar hamilelik sırasında bebeğin kalsiyum ihtiyacından dolayı dişlerini kaybedebilir. Ayrıca erkekler o dönemlerde daha iyi beslenebildikleri için dişleri daha sağlıklıdır.). Bu anlayış diğer filozofları da etkilemiştir. Tezlerini hem felsefi hem tıbbı verilerle kanıtlanmaya çalışmışlardır. Daha sonra kutsal metinlerde de bu düşüncelere yer verilmiştir(Peygamberlerin erkek oluşu, önce Adem'in yaratılması). Bu metinlerin büyük kısmında tanrının erkeği daha güçlü yarattığı düşüncesi hakimdir.