🎮🔎 Point & Click Adventure oyunları neden güzeldir? 🔎🎮

in #tr6 years ago (edited)

Adından anlaşılacağı üzere mouse'un imlecinin ekranda gezdirilip, tıklanması ile oynanılan Point and Click Adventure oyunları gönlümde gerçekten apayrı bir yerde duruyor. Günümüzde neredeyse her 1000 gamer'dan belki de sadece 5'inin oynadığı bu tarz oyunların aslında ne kadar güzel dünyalar sunduğunu irdelemeye çalışacağım bu yazımda...

Ben, 1995 ile 2000 yılları arasındaki Pc oyunlarının yenilik ve yaratıcılık anlamında zirveyi gördüğü yılları, 11-16 yaşları arasında birebir yaşamış bir oyunseverim. Bu yıllarda öylesine inanılmaz oyunlar ve seriler yayınlandı ki, bazılarının halen daha yenileri çıkmaya devam ediyor. Diablo, Tomb Raider, Fallout, Age of Empires, Need for Speed, Commandos, Resident Evil, Quake, Half Life vb.. gibi düzinelerce sayabileceğim pek çok oyun hep bu dönemde piyasaya çıktı. Ve ben de açıkçası bu oyunları zamanında büyük bir keyifle oynadım diyebilirim. Ancak bir tür var ki, nedense bana tüm diğer oyun türlerinin sunduğu aksiyon, çekişme ve yarışma hissinden arınmış bir şekilde büyülü geliyor. Ve bu konuda da doğrusu yalnız değilim. Dünyada bu türün hardcore sevenlerinin sayısının az olduğunu bilsem de, türe sımsıkı bir şekilde bağlı olduklarına net bir şekilde eminim.

(Efsane Sanitarium oyunundan bir kare)

Peki bu tarz oyunların olayı nedir? Kendilerini özel yapan nokta nedir? Öncelikle en baştan söyleyeyim. Oyunlarda aksiyon isteyen, heyecan arayan kişiler genellikle bu tarz oyunları inanılmaz derecede sıkıcı buluyor. Onlara göre oyundaki NPC'lerle konuşup, eşya toplayıp puzzle'lar çözüp, oradan oraya yürüyüp, lineer(çizgisel) şekilde yavaş ilerleyen bir hikayeyi takip etmek, pek de bir anlam ifade etmiyor. Hatta oyun olarak kabul etmeyip, zaman kaybı olduğunu düşünenler bile var. Ama halbuki neler kaçırdıklarının farkında bile değiller. Bu tarz oyunlar sunduğu görsel estetik ve oyun tasarımı ile oyuncunun kendini adeta o evrende hissetmesini, yavaş yavaş hikayeyi sindirerek ilerlemesini, başroldeki karakterle özdeşleşmesini, diğer karakterlerle girilen diyaloglarda onları tanımasını ve oyuna ısınmasını, önüne çıkan puzzle'ları çözdüğünde diğer hiçbir oyunun veremiyeceği bir tat almasını, o dünyaya ruhuyla eşlik eden oyuncuyu kendine bağlamasıyla ünlüdür. Şüphesiz ki İngilizce'yi inanılmaz derecede de geliştirir, gramer'de, kelime zenginliği katmada, dinlemede, okumada...


(Gelmiş geçmiş en iyi 3D point&click oyunlarından biri olan Grim Fandango'dan bir kare)

Yani her oyunda düşman öldürmek zorunda değiliz. Hızlı, atik, becerikli, ani reflekslere sahip olmak zorunda değiliz. Belki de bir kitap okur gibi yavaş ve dingin bir şekilde, derinlikli, kaliteli bir hikayeyi deneyimlememiz gerekiyor. Belki de içimizdeki McGyver'i çıkarıp envanterimizde topladığımız nesneleri birleştirip çözüme giden yöntemler bulmamız gerekiyor. Belki de kafamızı ve dikkatimizi bir şeyin üstünde toplamamız, bir dedektif gibi ipuçlarını toplayıp sabırlı olmamız, yani açıkçası zora gelmemiz gerekiyor. Çağımızın hastalığı olan çabuk tüketmek, düşünmemek ve her şeyde bir hız ve tempo aramak neden bizi ele geçiriyor, buna mecburmuşuz gibi bizi tutsak ediyor? İşte tam da bu noktada point &click adventure oyunlar bu hakim düşüncenin karşısına çıkıp dimdik, karakterli bir şekilde senelerdir duruyorlar.


(Monkey Island serisinin esprili başrol karakteri Guybrush Threepwood)

Gelin isterseniz ekşi sözlükte medsarpent nick'li kullanıcının adventure başlığında yapmış olduğu tanımlara bir bakalım:

"İnteraktif bir hikaye içindeki ana karakterin çevreyle etkileşme ve çeşitli bulmacalar çözme yoluyla hikayede ilerlemesi üzerine kurulu oyun türü. Bu oyunda temel unsurlar eşya toplayıp bunları çeşitli amaçlar için kullanma, oyundaki engelleri aşabilmek için bulmacaları çözme, çeşitli karakterle etkileşime girerek hikayede ilerleme şeklinde olur. Text adventure, graphic adventure, puzzle adventure ve visual novel adı altında 4 alt türü vardır. Batı ülkelerde ticari olarak 80'li yılların sonu ve 90'lı yıllar boyunca popülerliğini korumuş ancak 2000'li yıllar itibariyle Doom ve Half-Life gibi first person shooters oyunları ve başta World of Warcraft olmak üzere mmorpg türü oyunların yükselişe geçmesiyle ticari cazibesini kaybetmiştir. Ancak Asya ve Avrupa ülkelerinde hala popülerliğini korumakta olan bir tür olup bugün artık kemikleşmiş bir oyuncu kitlesi vardır. Özellikle çeşitli Avrupa ülkelerindeki bağımsız yapımcıların ürettiği düşük bütçeli kaliteli oyunlarla adventure oyunları yeniden canlanmaya başlamıştır. Bugün geleneksel adventure oyunları yerine action-adventure ve interactive movie denilen iki tür yükselişe geçmiştir. Interactive movie türüne en popüler örnek olarak The Walking Dead serisi örnek verilebilir. Action-adventure türünde ise hem aksiyon hem de adventure oyunlarından çeşitli unsurlar bulunur. Ayrıca first person shooters türünün bazı unsurları da adventure oyunlarına katılarak başarılı oyunlar ortaya çıkmıştır. Bunlara örnek olarak Penumbra ve Amnesia The Dark Descent verilebilir."

Bu da yazının linki: https://eksisozluk.com/entry/38038256


(Telltale Games'in başarılı "interactive movie" oyunu The Walking Dead - Sezon 1)

Son yıllarda özellikle Telltale Games tarafından episodik olarak yayınlanan The Walking Dead, Game of Thrones, Batman, The Wolf Among Us gibi oyunların esasen, adventure oyunlarının ruhuna ve dinamiklerine sahip olmadığı açıkça görülüyor. Bu oyunlar, her ne kadar aldıkları oyun evrenlerinde oldukça başarılı alternatif hikayeler üretseler, oyunculara yaptıkları seçimlerin sonuçlarına göre gidişatı görme şansı verseler de asla gerçek bir sıkı adventure oyuncusunu tatmin edemeyecekler. Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, ben de şahsen The Walking Dead'ın 1.sezonunu oynamış ve beğenmiş birisiyim. Ancak yine de bu durum, The Walking Dead klonu oyunların tutmasının, adventure oyun piyasasını oldukça negatif bir şekilde etkilediğini, oyun geliştiricilerini ticari kaygılara ittiğini düşünüyorum. Öyle ki adventure kategorisinde kimi zaman ödüller veriliyor ve kazanan da Life Is Strange ya da Telltale Games tarzı bir oyun oluyor. Şaka mısınız gerçekten, are you kidding me?

Adventure oyun piyasasına kabus gibi çöken interactive movie(visual novel) konusunda ekşi sözlükten lemre'nin entrisi ile konuyu destekleyelim:

"Yani ya akıp giden cutscene'ler arasında arada bir yürümek veya diyalog kurmak için bir tuşa basacaksınız ya da akıp giden cutscene'ler arasında bir anahtar arayıp zombi/insan/canavar vuracaksınız. Arada bir nadiren çıkan "biz eski kafada bir adventure yapacağız" diyen oyunların coğu da ne yazık ki satış yapabilmek ve kar edebilmek için inanılmaz basitleştirilmiş ve kolaylaştırılmış oluyor."

Action-adventure konusunda ise;

"Hopla zıpla, dövüş, onu ittir bunu çek, anahtar bul, arada yalandan iki bulmaca çöz şeklinde tanımlanabilir. Icon adventure zamanında başlayan oyuna aksiyon katma sevdası daha sonra türün bütün oyunlarına hakim olup piyasayı ele geçirmiştir. Ne insanı çeken senaryo vardır ne de cidden zorlayıcı bulmacalar."

şeklinde çok güzel özetlemiş olayı. Bunlar da yazıların linkleri:
https://eksisozluk.com/entry/54494732 / https://eksisozluk.com/entry/13508435


(Full Throttle geçtiğimiz sene Remastered olarak tekrardan piyasaya sürülmüştü)

Ekşi sözlük desteği şimdilik yeterli, devam edelim. Bence esas konumuza geri dönüp, 90'lı yıllarda muhteşem point&click adventure oyunlar çıkaran firmalardan ve bazı oyunlardan bahsedelim.

LucasArts: Point&click adventure ve mizah denince akla gelen ilk şirket olan LucasArts, 1982 yılında George Lucas tarafından kurulmuş olup ne yazık ki 2013 yılında çalışmalarına son verilip, kapatılmıştır. Geriye ise The Secret of Monkey Island, Grim Fandango, Day of the Tentacle, The Dig, Indiana Jones and the Fate of Atlantis, Sam & Max Hit the Road, Monkey Island 2: LeChuck's Revenge, Loom, Maniac Mansion, Full Throttle, The Curse of Monkey Island, Indiana Jones and Last Crusade: The Graphic Adventure, Escape from Monkey Island gibi klasik oyunlar bırakmışlardır. Genelde adventure oyunlarında absürd mizah ile bilmece mantığını birleştirip, hoş bir eğlence sunmuşlardır. LucasArts oyunlarında oynadığınız karakterin ölmesi mümkün değildir bu arada.

lucasarts_adventure_games___all_protagonists_by_salvini-d8xgqfi.jpg

Sierra: 1998'te Half-Life gibi muhteşem bir FPS çıkarmadan önce King's Quest serisi, Leisure Suit Larry serisi, Phantasmagoria, Gabriel Knight serisi, Space Quest serisi gibi ses getirmiş pek çok oyun çıkarmış ve 90'lı yıllara damga vurmuş başka bir başarılı oyun firmasıdır.

Revolution Software: Charles Cecil tarafından 1990 yılında kurulan bu firmanın ismi geçince akla hemen tabii ki 5 oyunluk Broken Sword serisi geliyor. Bunun haricinde firmanın Beneath a Steel Sky, Lure of the Temptress gibi oyunları da mevcuttur.


(Broken Sword'un ilk oyununda Tapınak Şövalyeleri'ne kadar uzanan bir gizemi açığa çıkarmaya çalışıyorduk)

(Broken Sword 2'de baş karakterimiz George Stobbart, yangından kurtulmanın bir şekilde yolunu arıyor)

90'lı ve 2000'li yıllarda gerçekten de çok başarılı point and click adventure oyunlar geldi geçti. The Longest Journey, Syberia 1&2, Myst serisi, Atlantis serisi, The Last Express, Blade Runner, Lighthouse, Still Life vb.. gibi sayısız harika oyun ismi sayabiliriz. Bununla birlikte son yıllarda pek çok bağımsız firma, çıkardığı oyunlarla bu türü yaşatmaya ve ayakta tutmaya çalışıyor. Özellikle Pixel Art, son yıllarda büyük bir çıkış içinde. Bense Alman Daedalic Entertainment, Çek Amanita Design ve ABD'li Wadjet Eye Games'i tanıtmak istiyorum.

Daedalic Entertainment: Son yılların en çok göze çarpan point&click firması desek yanılmayız heralde. En büyük ilgiyi Deponia serisi ile çektiler. Bunun haricinde geçmişlerinde Anna's Quest, The Night of the Rabbit, Edna&Harvey: Harvey's New Eyes, Memoria, The Whispered World gibi oyunlar da bulunuyor. Genelde oyunlarında tablo gibi, el çizimi renkli dünyalar görüyoruz.

3.jpg
(Deponia oyunundan bir kare)

Amanita Design: Bu firma için daha önce Botanicula incelemesinde belirttiğim ifadeleri aynen aktarmak istiyorum:

Amanita Design, Çekya menşeili, çıkardığı oyunlarda yüksek hayal gücü ve tasarım becerisi sergileyen, yarattıkları oyun dünyalarına özgü müzik seçimi konusunda oldukça başarılı, bağımsız bir oyun geliştiricisi/yapımcısı bir firmadır. Geçmişlerinde Machinarium gibi sanat eseri sayılabilecek bir point & click adventure klasiğinin yanında Samorost 2, Samorost 3 ve Botanicula gibi ele avuca sığmaz oyunlar da bulunmaktadır.


(Machinarium oyunundan bir kare)

Wadjet Eye Games: Bu firma genellikle 8-16 bit grafikli, muhteşem hikayelere ve dünyalara ait, derinlikli oyunlar yapıyor. Özellikle bilim-kurgu öğelerine oyunlarında sıkça rastlanıyor. Primordia, Technobabylon, Gemini Rue, Shardlight, Blackwell serisi, Resonance gibi oyunlar mevcut geçmişlerinde. Önü açık firmalardan bir tanesi.


(Primordia, Pixel Art adına çıkmış son yıllardaki en iyi point&click adventure oyunlardan biriydi)

Eveet, yavaştan son sözlere gelirken, sizlere zaman buldukça point&click adventure oyunlar oynamanızı tavsiye ediyorum. Yazıda neden oynamanız gerektiğini, hangi oyunları oynayabileceğinizi uzunca açıkladım. Açıkçası keyif alacağınızı düşünüyorum, kendinize bu fırsatı verin. Bu tarz oyunları Steam ve Gog.com'dan uygun ve ucuz fiyatlara(özellikle indirim dönemlerinde) orijinal olarak satın alıp oynayabilirsiniz. Eğer adventure oyunlara karşı hali hazırda ilginiz varsa şu siteler de ilginizi çekebilir, içlerinde oldukça fazla sayıda inceleme mevcuttur:

https://adventuregamers.com/

http://justadventure.com/

http://www.adventureclassicgaming.com/

http://www.adventurelantern.com/

http://www.gameboomers.com/ (bu sitede çözümler de mevcut)

https://eksisozluk.com/entry/49709853 (bu entride, 32 adet adventure oyununa ait yorumları görebilirsiniz)

https://www.youtube.com/channel/UCMMbLwQXutGjjB2TeGPuJcg/videos (bu da yeni point&click oyunlarını takip edebileceğiniz güzel bir kanal)

ÖNEMLİ NOT: Yalnız bu tarz oyunları oynarken kendinize asla, takıldığınız yerlerde internette tam çözüme bakmayacağınız konusunda söz vermelisiniz. Aksi takdirde oyundan alacağınız zevk bir hayli azalabilir. Unutmayın ki sizden önce de binlerce kişi oraları bir şekilde geçti. Mutlaka bir çözümü olmalı diye düşünün.

Son olarak bu uzunca yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim. Herkese sevgiler, saygılar.
Resim kaynak: 1 234567891011121314


(Syberia oyununda Kate Walker'ı selamlayan bir otomat)

Sort:  

Zengin kaynaklı bir yazı olmuş çok beğendim elinize sağlık. Bende hikayesi güzel olduğunda adventure oyunları seviyorum lakin belli süre sonra nedensizce midemi bulandırıyor :(

okuduğunuz ve beğendiğiniz için çok teşekkürler. evet bazen bu tarz oyunlarda bir yerde takıldığınız zaman, oyunda öylesine boş boş gezdiğiniz hissine kapılıyorsunuz ve bu da sizi oyundan koparıyor. çizgisel ilerleyen oyunların genel problemi desek yeridir. :)

Coin Marketplace

STEEM 0.18
TRX 0.13
JST 0.029
BTC 58009.23
ETH 3063.14
USDT 1.00
SBD 2.34