Kitap Okuma Sorunu

Merhaba bugün Türkiyede ki benim gözümde sorun olan Kitap okuma alışkanlığıyla ilgili bir yazı yazacağım .
Herkesin bildiği üzere bu oran pekte fazla değil. Araştırmalarıma göre AB ülkelerinde %21 olan kitap okula oranı ,Türkiyede sadece %0.01 .
AR-GE raporlarına göre Türkler günde 6 saat televizyon 3saat internete ayırırken kitap okumaya YILDA 6 saat ayırıyoruz. Evet Televizyona günlük ayırdığımız saati kitap okumaya yılda ayırıyoruz. Bu da demek oluyor ki Türkiye’de kitap okuma alışkanlığı yok . Türk halkı kitap okumuyor.
Yine DESAM dünyadaki okuma alışkanlıkları raporuna göre Türkiye , dünya ülkeleri arasında 86.sırada Gambiya ,Fildişi Cumhuriyeti gibi Afrika ülkeleri ile birlikte yer alıyor.

Peki Türkiyede okunan başlıca kitap türleri nelerdir derseniz.

• Fıkra kitapları
• Namaz Hocası ve Dua kitapları
• Aşk kitapları
  Başı çekiyor.

Yine raporlara göre ayda 213TL iletişim masraflarına ayıran bir aile yılda 6.5TL kitap masraflarına ayırıyor. Heralde buda çocuklarının okulda öğretmenleri tarafından istenen kitaplarla beraber.
Nüfusu 7 milyon olan Azerbeycan’da kitaplar hemen hemen 100 bin tirajla basılırken 73milyon nüfuslu Türkiye’de bu oran 2-3 bin civarında kalıyor. Türklerin kitap okumaya ayırdığı zamanı Norveçli,Amerikalı,İngiliz,Japon bu zamanın 3 katı kadar vakit ayırıyor.
Yine Dünyadaki en iyi 500 üniversite sıralamasında Türkiyedeki üniversiteler en son sıralarda yerini almışlardır.

Yani Düşünsenize 100 kişiden sadece 1’i düzenli kitap okuyor. Ben suçu eğitim sistemi ve ailede görüyorum . Çünkü çocuklar ilk eğitimi aileden alır diye boşuna dememişler. Ailemizden ne görürsek çok küçük yaşlarda onlara özenip onlar gibi davranmaya başlarız. Okuma alışkanlığı olmayan bir aile çocuğunada okuma alışkanlığı veremez. Çocuğuna kitap oku desede o çocuk o kitabı zorla okuduğu için eninde sonunda bırakıcaktır.
Ayriyetten eğitim sistemi tamamen ezbere dayalı. Çocukların ilgi alanlarına göre değilde belli bir sisteme göre eğitim görmesi tamamen saçmalıktan ibaret bence.Ayrıyetten hocalarında neleri önemli bulup bulmadığıda kişiye göre değişkenlik gösteriyor. Matematiğe ilgisi olmayan öğrencilere sabahtan akşama kadar matematik çözdürüp onları başarısız bulması gibi. Tabikide hem okuma hemde öğrenme zevkimizi kaybediyoruz.
Bu yüzden cidden öğretmenlerin görevi aileden sonra çok büyük.
Kültürel değerlere hakim olmadan ,ahlaki değerlere sahip çıkmaya çalışıyoruz.
Herkes her şeyi bildiğini sanıp ahkam kesip dolaşıyor. Kendi düşünceme göre böyle bir okuma oranıyla gelişmemiz zor .

Hayatında kütüphaneyi hiç kullanmamış ne kadar çocuk var. Fakat internet ve telefon denilince son model olmasını isterler . Bunlar gerçekten çevrenin getirdiği davranışlardan biridir. Bu sorun ülkemiz tarafından küçümseniyor ve geliştirilmek için ele dahi alınmıyor . Okullarda bu alışkanlıkları arttırmaya yönelik herhangi bir ders konulmuyor.
Umarım ileride bu oran daha da artım daha Kültürlü bir millet haline geliriz.

İyi Akşamlar.